Hüsnü Mahalli YAZDI Neden sonuç ilişkisi-1

Bugün Ukrayna savaşının 81. günü. Savaş devam ediyor ama ABD baskısıyla savaşa taraf olan Avrupa ülkelerinde tartışmalar giderek kızışıyor.

Hüsnü Mahalli YAZDI Neden sonuç ilişkisi-1
15 Mayıs 2022 - 19:43

Özellikle Rusya’ya yönelik yaptırımlar ve Rus gazının alınıp alınmaması konusunda.

Şimdiye dek 9 ülke petrol ve gaz yaptırımlarına karşı çıkıyor ve AB’nin en önemli ülkesi Almanya’da çok ciddi tartışmalar yaşanıyor. Kullandığı gazın yaklaşık %50’sini Rusya’dan alan Almanya “almıyorum” dediği anda ekonomisinin çökeceğini ve sanayi sektöründe en az bir milyon işsizle karşı karşıya kalacağını biliyor.

Ülkelerinde 80 Amerikan üssünün bulunduğu Almanlar şaşık ve zor durumda.

Belki de Alman egemen güçleri İkinci Dünya Savaşı’nda “Nazileri yenen ve Komünist Sovyet bayrağını Berlin’de dalgalandıran Rusları” unutamıyorlar.

Adolf ismini yasaklayan Almanlar belki de ruhlarının derinliğinde Hitler’i özlüyor olabilirler.

Öyle olmasaydı bilerek ve kasıtlı olarak Ukrayna’daki Neo-Nazilere her alanda ve düzeyde yardım etmez ve barıştan yana olması gereken Sosyal Demokrat- Yeşiller koalisyonu savaş çığırtkanlığı yapmazdı.

Peki kimdir bu Ukraynalı Naziler?

Bunun yanıtını Ukrayna’da görev yapan Mısır’ın eski Kiev Büyükelçisi Hüseyin El-Cemal’in geçen hafta yazdığı bir makaleden öğrenelim.

Stepan Bandera; Ukrayna Milliyetçiler Örgütü (OUN) kurucusu ve lideri. İkinci Dünya Savaşı’nda Ukrayna’nın batısında Polonyalı Yahudileri öldürdü.

Savaşın bitişine doğru saf değiştirerek ilerleyen Sovyet ordusuna karşı silahlı ayaklanmayı örgütledi ve savaş sonrasında Batı Berlin tarafından para, malzeme ve medya desteği aldı ancak 1959’da Rus ajanlar tarafından Münih’te öldürüldü.

2010’da dönemin batı yanlısı Ukrayna Cumhurbaşkanı Yuşçenko tarafından Bandera’ya Ukrayna Milli Kahramanı nişanı verildi. Nişan Rusya yanlısı sonraki Cumhurbaşkanı Yanukoviç tarafından geri alındı.

Peki Bandera hayranı “Dimitri Yaroş” kimdir?

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra 1992’de radikal milliyetçi örgüt “Trident”e katıldı ve 2005’de lideri oldu. Mayıs 2014’te cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday oldu ama 127 bin oy (%0.70) aldı. Bunun üzerine ve CİA’nin telkinleriyle Ulusal Güvenlik ve Savunma Komitesi üyeliğine ve Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Başkomutanlığı danışmanlığına getirildi.

Dimitri; Soros’çu “Stay Behinde” yani “geri planda kal” sivil toplum örgütü üyesi olarak 2007’de CİA’nin Varşova’da düzenlediği bir toplantıya katıldı ve Nazilerin, Ortadoğu’dan gelen Kaide artığı kişiler ve Omarof komutasındaki Çeçen bir grupla Çeçenistan’da bir ayaklanma planları üzerinde çalıştı. Toplantının başında şimdi ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı olan Yahudi kökenli Viktoria Nuland vardı.

Nuland o sıralar ABD’nin NATO temsilcisiydi ve başta Paul Wolfowitz olmak üzere çok karanlık ve tehlikeli bir grupla çalışıyordu. 2013’de NATO ve CİA Yaroş’un Nazilerden oluşan adamlarını şehir savaşları konusunda eğitti (Polonya’da) ve 2014’de Kiev’de yaşanan ayaklanma ve darbeye hazırladı. Nitekim Hillary’nin yardımcısı olan Nuland CİA ile birlikte Yaroş ve adamlarını örgütledikten sonra ayaklanma başlatıldı ve üç ay sonra (Şubat sonu) Rusya yanlısı Cumhurbaşkanı Yanukoviç devrildi. Dönemin Başkan Yardımcısı Biden bu süreçte 13 kez gizlice Ukrayna’ya gitti ve bir çok grupla gizli görüşmeler yaptı.”

Mısırlı diplomat olayı böyle özetlemiş.

Biz de 2004 ‘Turuncu Devrimi’ni hatırlatalım.

Soros’çu bu ‘devrim’ sonrasında Yuliya Timoşenko başbakan ve Viktor Yuşçenko devlet başkanı olmuştu. Bu ‘devrim’ sürecinde Nuland ilişki içinde olduğu Nazi gruplarını, kendisinin kurduğu “Sağ Platform” oluşumunda birleştirdi ve olaylarda önemli rol oynayan ve İsrail’den gelen emekli askerlerin etkin olduğu Mavi Miğferliler grubuna önderlik etti.

2014’de Yanukoviç’i deviren Nazi ayaklanması sonrasında Cumhurbaşkanı yapılan Poroşenko, Yaroş’un adamlarından 5 Nazi’yi bakan yaptı onlar da Donbas’a saldırı planı hazırlayarak Rus kökenlileri temizleme operasyonu başlattı. BM raporlarında bile kayıt altına alınan binlerce (14-16 bin) insanın öldürüldüğü bu operasyonlardan sonra Rus ordusu müdahale ederek bölgeyi koruma altına aldı ve Kırım’ı Rusya’ya ilhak etti. Tam bu sırada nam-ı değer Nazilerin oluşturduğu Azov Tugayı ortaya çıktı ve Ukrayna ordusuyla birlikte Rus kökenlilere saldırmaya başladı.

Devamı Salı’ya.

YORUMLAR

  • 0 Yorum