Hüsnü Mahalli yazdı ...Sirk

44 yıldır gazeteciyim ve bir çok uluslararası, Arap ve Türk gazete, radyo, ajans ve televizyonunda çalıştım.

Hüsnü Mahalli yazdı ...Sirk
05 Aralık 2021 - 22:12 - Güncelleme: 06 Aralık 2021 - 08:00

Bir gazeteci olarak bölgemizde yaşanan hemen hemen tüm savaşları izledim, çok sayıda ülkeye gittim ve bir çok liderle oturup sohbet ettim.

Çoğu zaman “yazılmamak koşuluyla” bana çok şey anlattılar. Ben de yazmadım anlatmadım ama yorum ve analizlerimde hepsinden çok yararlandım ve her zaman gerçekçi olmaya özen gösterdim.

Son 100 yılda bu coğrafyada olup biten her şeyi anlatırken yaptığım gibi.

Ama en orijinal hikaye kuşkusuz şu “Arap Baharı” dedikleri kanlı tezgah.

Suriye, Irak, Libya ve Yemen başta olmak üzere bu coğrafyanın hemen hemen tüm ülkelerinde yaşananlarla ilgili yüzlerce hatta binlerce Oscar’lı film çekilebilir ve bir o kadar roman yazılabilir.

Hepsinde kan, gözyaşı, acı ve dram olurdu.

Hiçbiri de Türk filmlerinde olduğu gibi mutlu sonla bitmezdi.

Çekenler bilir.

“Tok açın halinden anlamaz” misali çoğunluk insanların acısını umursamıyor ve bu acıların sonu da gelecek gibi görünmüyor.

“Ölenler ölür kalan sağlar bizimdir” diyeceğim ama kalanlar da yavaş yavaş ve acı çekerek ölüyor.

Onlara da “ölümlerden ölüm beğenin” deniliyor.

Bu coğrafyanın her yerinde yaşanan detaylar farklı olabilir ama hikayelerin özü aynıdır.

Oyun ve tezgah.

Son bir haftaya bakalım.

Son iki yazımda Erdoğan’ın “en büyük düşman” BAE, Mısır, İsrail, Suudi Arabistan ve Bahreyn’le barışma çabasını özetlemeye çalışmıştım.

Erdoğan’ı “kıskanan” Fransa Cumhurbaşkanı Macron önceki gün ve dün Erdoğan’ın müttefiği Katar’da Temim’le sıcak görüntü verdi sonra da ‘Türkiye’ye 10 milyar dolar yatırım yapacağını’ söyleyen Bin Zayid’e milyarlarca dolarlık 80 savaş uçağı ve 12 helikopter sattı. Macron Mayıs’ta benzer uçaklardan Sisi’ye 30, Yunanistan’a da 20 adet satmıştı.

Katar’a ne sattığı ya da ne tür anlaşmalar yaptığı bilinmiyor ama Ekim 2018’de İstanbul’da işlenen Kaşıkçı cinayetinden bu yana Suudi Arabistan’a giden ilk batılı lider olarak Muhammed Bin Selman’dan çok şey kopardığı kesindir.

Hatırlatalım Erdoğan’ın çoğu zaman kavgalı bazen de dost olmaya çalıştığı Macron Libya ve Kıbrıs başta olmak üzere her yerde Ankara’nın karşısında.

Başka!

Tam bu sırada Rumlar’ın yönettiği ve dünyaca tanınan Kıbrıs; Erdoğan’ın stratejik müttefiği Katar Ulusal Petrol Şirketi ve Amerikan ExxonMobil şirketine Ankara’ya göre tartışmalı 5. parselde petrol ve gaz arama ruhsatı verdi.

Hatırlatalım Türk askeri Katar’da Emir Hazretleri’ni koruyor ve Katar’ın 36 savaş uçağı yakında Türkiye’ye gelecek ve istediği üslerde istediği kadar kalacak ve her yerde uçacak.

Tam bir şenlik.

Başka!

Konumuz Kıbrıs olunca Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Françesko’nun son üç gündür Atina ve Kıbrıs’ta bulunduğunu hatırlatalım.

Başka!

Rusya Başbakanı Mihail Mişustin Dubai’de BAE’lı yöneticilerle görüşürken Başkan Putin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak “Ankara’nın Ukrayna’ya SİHA vermesini” eleştirdiği ve “bu davranışın bölgede istikrarı bozduğunu ve provokasyon niteliği taşıdığını” söylediği açıklandı.

Yakın gelecekte en çok Ukrayna’yı konuşacağız.

ABD ve müttefiği Batılılar Rusya’yı, Ukrayna üzerinden sıkıştırmaya çok meraklı.

Suriye’de yaptıkları gibi.

Her iki coğrafyada Türkiye baş rolde.

Birincisinde geniş cephe Karadeniz, ikincisinde Akdeniz.

Siyaset tam bir curcunaya dönüşmüş durumda.

Almanya’nın yeni Başbakanı ve SPD’nin lideri Olaf Scholz, son seçim kampanyasında “Ben başbakanlığa aday oluyorum sirk müdürlüğüne değil” demişti.

Tam teşhis!

YORUMLAR

  • 0 Yorum