İYİ Partililerin hassasiyetleri…

Tavanda görüntü böyle olabilir!. Ancak, taban hassasiyetlerine ve reflekslerine  en dikkat edilmesi gereken bir dönemden geçiyoruz. İYİ Partili dostlarla ne zaman sohbet etsek kafalarındaki soru işaretlerini ve bazı tedirginlikleri çok açık ve net görüyorum. Siyaset çarklarının malum işleyişleri yüzünden o hassasiyetler tabandan tavana ulaş(a)mıyor veya eksik gidiyor olabilir. İşte o yüzden, İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi, emekli mülki idare amiri Bilal Karaca’nın ”CHP tehlikenin farkında mı? ” başlığı ile yaptığı değerlendirmeleri yerim elverdiği kadarıyla aktarmak istiyorum.

Bilal Karaca, “Uzunca bir süredir gerek iktidar yanlısı gerekse özellikle muhalefet eğilimli anket firmaları, muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı konusunda temcit pilavı gibi önümüze hep aynı isimleri çıkarıp duruyor. 2+2 isim. Yani iki Genel Başkan ve iki Büyükşehir Belediye Başkanı. Bu isimler üzerinden yürütülen tartışmalar giderek Millet İttifakı’nın sürdürülebilirliği ve önümüzdeki seçimin kazanılması açısından ciddi bir soruna dönüşmeye başladı“ diyor. Karaca, şöyle devam ediyor:

“-Anlaşılan o ki; suret-i haktan görünen anket firmaları ve onların açtığı iz üzerinden yürüyen yorumcu-gazeteciler organize biçimde Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı aday belirleme sürecine müdahale etmek üzere kirli bir oyunun içindeler.

-Anket firmaları ve havuz medyasının ısrarla iki belediye başkanını hem birbiriyle yarıştırdığını, hem de kendi Genel Başkanlarıyla çatıştırdığını olanca açıklığıyla görüyoruz. CHP’nin bir kısım yöneticileri de el altından bu ateşe habire odun yetiştiriyor. Birileri siyaset mühendisliğine soyunmuş, anket firmaları ve medya aracılığıyla ittifak liderlerini baskı altına alarak, hem muhalefetin CB adayını, hem de CHP’nin alternatif liderini belirlemeye çalışıyor.

– Bununla birlikte, muhalif seçmenin parti/ideolojik bağlılık ve sadakatları devre dışı bırakılarak, adayların şahsında konsolide ediliyor. Fakat aynı zamanda, farkında değiller belki ama gösterilebilecek muhtemel diğer isimler bakımından seçmende öfke ve ‘negatif kimliklenme’ de gelişiyor.

★★★

-Daha da vahimi, sözde Millet İttifakı’nı öne çıkaran anket sonuçlarıyla bir yandan İYİ Parti olduğundan farklı gösterilerek baskılanmaya ve ittifaktaki konumu zayıflatılmaya çalışılırken, diğer yandan marjinal solun ‘HDP’siz seçim kazanılmaz’ propagandası kapsamında Kürtçü siyaset Cumhurbaşkanlığı seçiminde kilit pozisyona taşınmak isteniyor. CHP yönetimi de sanki bu duruma dünden teşne gibi.

–Bu kafayla giderlerse galiba ‘su testisini kıracaklar’. Bu yüzden ‘Çanak çömlek patlamadan’ ittifakın merkez sağ kanadında giderek artan kaygı ve endişeleri dile getirmekte yarar var.

-Sayın Akşener, iktidarın ittifak ve ‘yuvaya dön’ çağrılarına kıymet verip tav olmadığı gibi, her türlü baskı, manipülasyon ve kışkırtmaya rağmen Millet İttifakı’nı sürdürebilmek ve milletin umudunu koruyabilmek için kararlılıkla direnmiştir. Dolayısıyla CHP tabanı bugün seçim kazanarak iktidar olmaktan bahsedebiliyor ve ciddi ciddi Cumhurbaşkanlığı makamına oturmayı aklından geçirebiliyorsa bunun İYİ Parti liderinin metanet ve dirayetinin siyasi bir sonucu olduğunu akıldan çıkarmamak gerekir.

-Ne yazık ki, Millet İttifakı’nın CHP’ye sağladığı krediyi sınırsız ve sorumsuz zanneden bir kısım CHP yöneticisi ve ilişkili oldukları toplum mühendisleri, ‘CHP kimi isterse Cumhurbaşkanı adayı yapar’ gibi bir naifliğe kapılmış görünüyor. İYİ Parti’nin merkez sağ ve milliyetçi tabanının hassasiyetlerini dikkate almadan kendi kendilerine Cumhurbaşkanı adayı belirleyebileceklerini düşündüklerine dair emareler güçleniyor. Milliyetçi-muhafazakâr merkez sağ seçmenin ‘değerler dünyası’ ve ‘kimlik güvenliği’ gibi kaygılarını umursamayan nobran tavırlar giderek sıklaşıyor.

-Bu durumun ittifakın diğer bileşenlerini rahatsız etmemesi beklenemez. Kötü niyetli olmasa da, dikkatsiz ve özensiz kabul edilecek bu tutum devam ederse kıyametin kopması mukadderdir. Özellikle İYİ Parti tabanının şiddetli baskısı altında kalması muhtemel olan sayın Akşener’in, gönülsüz de olsa, CHP’nin hiç de hoşuna gitmeyecek radikal kararlar alması kaçınılmaz olur.

★★★

-Sorumsuz tavırların nedeni, CHP polit bürosunun Türkiye’yi yönetmekten çok CHP’yi yönetme derdine düşmüş olmalarıdır. Kılıçdaroğlu veya İmamoğlu’nu aday yaparak, kazansa da kaybetse de, CHP Genel Başkanlığının boşalacağını umuyorlar. Bir yerde CHP’nin geleceğini Türkiye’nin geleceğine önceliyorlar. Bu kafa, Millet İttifakı’nın varlık nedeninin, Türkiye’ye Cumhurbaşkanı seçmek olduğunu, yoksa fırsattan istifade CHP’ye Genel Başkan ayarlamak olmadığını bir türlü kavrayamıyor. 2018’deki hatadan ders almadıkları çok belli. 2023’ü de ıskalayabilirler.

-Kılıçdaroğlu ve Akşener müttefikliği umudunu yitirmiş ve çaresizliğe teslim olmuş bir kitleye yeni bir çıkış yolu sunmuştur. Herkes bunun kıymetini hakkıyla bilmelidir. Kimsenin kimseye mahkûm ve mecbur olmadığı ama, hepimizin birbirimize ihtiyacının olduğu gerçeği hiç hatırdan çıkarılmamalıdır.

-Elbette CHP’nin Millet İttifakı’na önereceği aday doğal olarak CHP rozeti taşıyor olabilir ve olacaktır da. Kimsenin buna bir itirazı olamaz. Ancak bu isme karar verecek olan tek başına CHP polit bürosu değil, başta Meral Akşener olmak üzere Millet İttifakı bileşenleridir.

-Bu bağlamda ittifakın adayı, Kılıçdaroğlu’nun koyduğu kriterlere ek olarak Türk Devleti ve Atatürk Cumhuriyeti’nin kurucu değerleriyle sorunu olmayan, etnik, dinsel ve mezhepsel gerilim ve tartışmalara yol açmayacak, Türk milliyetçilerinin ve mutedil merkez sağ seçmenin gönül huzuruyla destek verebileceği bir isim olmak zorundadır.”

★★★

İYİ Parti lideri Meral Akşener ne der? Bilemem ama CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Bilal Karaca’nın yüzde 100 yansıttığı taban hassasiyetini çok iyi analiz edebilmeli…

★★★

Ulu Tanrı,  tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.