Kara paracılar yavaş yavaş medyadan topukluyor mu?

Ya olduğun gibi görün,
ya da göründüğün gibi ol.

Yoldaşlarım, bugün sizleri Hazreti Mevlana’nın, hayatımda çok önemli bir yeri olan, bu sözüyle selamlıyorum.
Bu söz çok önemli çünkü gazetecilik hayatım boyunca türlü türlü maskeler takmış insanlar gördüm.
 

Amma gelin görün ki bir türden hep çok tiksindim.
Lafta sürekli gazetecilik etiği, ahlak, doğruculuk, dürüstlük taslayan…
Fakat gerçek hayatta, gizli gizli, her türlü ahlaksızlığı yapan…

Bir düşünün sırdaşlarım.
Siz de fark edeceksiniz ki etrafınız bunlarla dolu.
Sohbet edince gazetecilikte mangalda kül bırakmayanlar, bu sözde ahlakı kendilerine maske olarak takıyorlar.
Ve etraftakileri salak yerine koyarak, bildiklerini okuyorlar.

Fakat Türkiye çok başka bir sürece girdi.
Artık o maskeler birer birer, özellikle son yıllarda, düşüyor.
Bendeniz de, naçizane bu maskelerin düşmesinde kendimce bir rol oynamaya çalışıyorum.
Ne kadar başarıyorum, artık o da sizin takdiriniz.

Bir süredir, medyamıza kara para akıtan, kanallar, web siteleri alarak, ülkenin canına kast etmeye çalışan kirli insanları yazıyorum.

Son olarak büyük panik yaşadıklarını ifade etmiştim.
O paniğin sonucu olarak, yeni kurulmakta olan ve yılbaşında faaliyete geçmesi beklenen bir TV kanalı,biraz yalpaladı ama sonunda kabul etti: YAYIN HAYATINA GEÇMİYORLAR. GEÇEMİYORLAR.

Bunca zaman pek çok gazeteciye telefon gitti.
Piyasanın 3-5 katı maaşlar vaat edildi.
Bu kanalın içinde adı türlü skandallarla anılan pek çok isim, ne ararsanız vardı.
Ve devletin eli armut toplamıyordu.
Bu cüret bir son buldu.

EKONOMİ YÖNETİMİNE YAPIŞAN SÜLÜKLER KİM?

Şimdiii sıra diğer cüretkarlarda.
Özellikle son iki yıl içerisinde, bu kara paracılar çok gazeteci satın aldı.
Yıllarca sefil halde gazetecilik yapan ve cebine iki kuruş koyamayan bazı gazeteciler,
emeklilik zamanlarında kafayı kırmış olacak ki,
‘’benim neyim eksik gazetecilikten çok insan zengin oldu ben de olayım’’ diyivermiş.

Düşünsenize beş paranız yok, amma birden bire ortaya ‘’artık medya patronuyum’’ diye çıkıyorsunuz.
Hem de büyük gazetecilik, namuslu gazetecilik yapacağım iddiasıyla…
Gariban bir grup gazeteciyi yanına toplamış, ekonomi dünyasına ve ekonomi yönetimine yalakalık yaparak, gazeteciliği kirli emellere alet ediyor.

Geçen hafta sormuştum…
Ekonomi yönetimi, kendisine çok yakınmış görünümü veren bu web sitesinin arkasında mı?
Mehmet Şimşek, her gün kendisine yıkama yağlama yapan bu siteyi destekliyor mu?
Keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre, ekonomi yönetimine yakın isimler kesin bir dille, bu siteyle herhangi bir yakınlıklarının olmadığını söylüyormuş.
Hatta anladığım kadarıyla önümüzdeki günlerde daha çok mesafe koyulacakmış.
Sadece ekonomi yönetimi değil, Ankara’da pek çok isime yakın olduğunu iddia ederek,
emekçi gazetecileri kötü yola düşüren bu isimlerin arkasında sahiden kim var?

Beş kuruş parası olmayan gazeteciler nasıl bir anda MEDYA PATRONU oluyor?
Bunun influencer rezilliğinden farkı ne?
Eminim devlet, birden zenginleşen bu gazetecilerin de peşine düşecektir.

Keskin not: Yazılarıma kimin destek verdiği kimin itiraz ettiği kontrolüm dışındadır. Birilerinin kayıkçı kavgası ve kişisel meseleleri beni bağlamaz. Keskin Kalem olarak yalnızca ve yalnızca doğruların yanında, ahlak satan ahlaksızların karşısındayım. Bu da böyle biline.