Kocasıyla gasilhanede hesaplaşan bir kadın

Aslıhan Gürbüz yeni rolünü anlattı: Kendinden çok veren kadınlar dımdızlak kalabiliyor Yönetmen Gizem Kızıl ve oyuncu Aslıhan Gürbüz "Bana Karanlığını Anlat" filmini Muammer Brav'a anlattı

Kocasıyla gasilhanede hesaplaşan bir kadın
24 Eylül 2022 - 09:30 - Güncelleme: 25 Eylül 2022 - 10:13

Adana Altın Koza Film Festivali'nde "Ela ile Hilmi ve Ali" filmiyle En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü alan Aslıhan Gürbüz ile yönetmen Gizem Kızıl,  Muammer Brav'la Ekşın programına konuk olarak vizyona girecek Bana Karanlığını Anlat filmini, filmin çekim sürecini paylaştı.

Yönetmen Gizem Kızıl, 23 Eylül'de vizyona girecek 'Bana Karanlığını Anlat'ın konusuyla ilgili "Film, bir yüzleşme hikayesi. Ölen kocasının arkasından söyleyemediği her şeyi gasilhane duvarları içerisinde söylemeye çalışan , o sırada da çekirdek bir ailenin içindeki çatışmaları izlediğimiz bir film. Kara komedi" ifadelerini kullandı. 

Filmin ismine nasıl karar verdiğini anlatan Kızıl, "Filmi yazmaya başladığımda insanların hep birbirlerine gösterdikleri değil de hepimizin içeride sakladıkları şeyi dışarıya vurmakla ilgili bir şeyler yazmak istedim. Orada da aslında içeride ne kadar aydınlık şeyler olsa da hepimizin karanlık tarafları olduğunu biliyorum ve oralarla ilgileniyorum. İsim seçerken de biraz oralara girmek istedim. Dışarıdan görüneni değil içeride ne yaşıyoruz onu bilelim istedim. İsim de oraya gönderme"  dedi. 

"İnce ve detaylı işlenmiş senaryolar az geliyor"

Senaryoyu ilk okuduğunda neler hissettiğini anlatan Aslıhan Gürbüz de kadınlar için yazılmış rollerin az olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Aslında bu kadar ince ve detaylı işlenmiş senaryo da az geliyor. Derdimiz sadece kadın konusu ya da kadına dair hikayeler değil. Daha özenle işlenmiş, daha gerçekçi hatta belki daha sıradan. Ama o sıradanlığın muazzamlığının anlatıldığı senaryolar maalesef son zamanlarda yok. Gizem'in senaryosu son yıllarda okuduğum en detaylı, en sıradanlığı harikulade sunan bir senaryoydu."

Filmin Beykoz'da bir köyde çekildiğini söyleyen Aslıhan Gürbüz, filmde 3 kuşak kadının durumunun anlatıldığını belirterek "Kayınvalide rolündeki Serpil abla en eski kuşak. Benim karakterim orta kuşak. Yasemin'in oynadığı karakter ise Z kuşağı dediğimiz son kuşak. Bu yüzden de bu 3 kadınla iletişim ve sahneler müthiş. Gassal ile de öyle. Ayırt edemiyorum" diye konuştu. 

"Ödüllere çok anlam yükleyen bir oyuncu değilim"

"Ödüllere çok anlam yükleyen bir oyuncu değilim" diyen Gürbüz, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazanmasıyla ilgili de "Şu ülkede sevdiği işi yapan ve bunun için de sevilen bir mesleğe sahibim. Bu dünyanın en büyük ödülü fakat Adana benim için gerçekten bir taçlandırma oldu. Çünkü seyircisiyle birlikte izlediğimde de başka bir enerji vardı. Oranın bir büyüsü vardı, o yüzden anlamlı oldu benim için" dedi. 

"Dımdızlak kalmış bütün kadınalar adına..."

Ödül törenindeki konuşmasında ifade ettiği "Dımdızlak kalmış bütün kadınlar adına alıyorum ödülü" sözlerine ilişkin de Gürbüz şunları söyledi:

" Filmi izlediklerinde anlayacaklar. Aslında Nermin'in hikayesi dımdızlak kalma hikayesi. Adanmışlıklarla, verilmişliklerle. O kadar çok adamış ki kendisini, o kadar çok kendinden vermiş ki dımdızlak ortada kalıyor. Faturasını nereye yatıracağına dair bir fikri olmayan ve o anda bunlara ayan bir kadının hikayesini anlatıyoruz aslında biz. Bu çok gerçek ve bu topraklarda bu kadınlar inanın çok var. Onlardan biri benim anneannem. Dedem vefat ettiğinde anneannem faturasını nereye yatıracağını bilmiyordu. Dolayısıyla o kadınlar adına aldım çünkü hep bir başka yol, başka bir umut, başka bir çıkış yolu var. Zannettiğimizden daha güçlüyüz biz. Adanmışlıklar insana dairdir. Erkek de  çok verip adanıp ortada dımdızlak kalabilir. Sadece  En İyi Kadın Oyuncu Ödülünü aldığım için ve kadın olduğum için onlara ithaf etmek istedim."

YORUMLAR

  • 0 Yorum