La! Biz "mal" değiliz, "köle" de

Katılanlar şunlar: Cüneyt Zapsu, Sabancı, Limak, Doğan, İhlas, Koç, EnerjiSA ve Yıldız Holding yöneticileri.. Birileri hem sizden korkuyorlar, hem de bu yapacakları iş şuuraltında onları rahatsız ediyor ve utanıyorlar. Bunun sonucu, açıkça bu olayı övüp sahiplenemiyorlar. Ama kötü haberim şu: Bunların hiçbiri, korkularından ya da onların yardımına kendilerini muhtaç hissettiklerinden, o çevrelerden destek almak umudu ile bunlara karşı tek bir söz bile söylemeye cesaret edemiyorlar. Bunlar cesur da, akıllı da değiller. 

Bir de bunlardan ayrıca  “Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz” taife de var ama, “siyaset erbabı” “ne şiş yansın-ne kebab” hesabı, kendi akıllarınca bir düzen tutturmuş gidiyorlar.

Davos’ta aşağılanan yine insandı.. İnsanları ve insanlığı aşağılayan “belhum adal” tipler yine fıtrata meydan okudular, Trans Hümanizm’den söz ettiler. “Zamane tanrıları”!? Harari’ye göre insan hayvandan evrildi ve şimdi de insan bilim ve teknoloji ile Tanrı olmaya doğru evrimini sürdürüyor!

“Utanmaz adam” Schwab (LA Lanetullahu Aleyh); “Covid-19 sonrası dünyada eski düzene dönmek imkansız” diyor, yani söylediklerinin Türkçesi şu: “Hapı yuttunuz, artık her şey bizim dediğimiz gibi olacak, biyolojik insanı da, Tanrıyı da tedavülden kaldıracağız”.. 

Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Schwab (LA, Onunla birlik olan, ona yardım edenler, onunla birlikte haşrolsunlar): “Hiçbir şeyiniz olmayacak ama mutlu olacaksınız” diyordu ya, şimdi de “Covid-19 sonrası dünya asla eski düzene dönmeyecek” diyor. Dahası, Schwab; “Covid pandemisi fiziksel, dijital ve biyolojik kimliğin kaynaşarak, transhümanist bir küresel elit rüyasını gerçekleştirmenin yolunu açtı”! dedi.

Şeytan’ın insan kılığına bürünmüş mücessem hali olan Faşist Klaus Schwab “Hiçbir şeyiniz olmayacak ama mutlu olacaksınız” diyor ve ekliyor: “Fiziksel, dijital ve biyolojik kimliğin kaynaşarak, transhümanist bir küresel elit rüyasını gerçekleştirmenin yolunu açtı”! Ona göre pandemi sürecinde “iyi bir iş çıkardılar” ve “insanları, hayvanları, gıdayı, doğal yaşamı, özgürlükleri küresel çapta yeni dünya düzenine evrilmeye hizmet etmesini sağladılar.” 

Bu sene Davos’un özel konuğu Zelensky idi. Böylece Zelensky’i bir de bu yönü ile tanımış olduk. Katılımı sürpriz değildi aslında. Bu arada  DEF’de sergilenen sanat gösterisi ilginçti. Poposuyla sanat şaheseri (!) yapan kadın, çıplak kıçıyla yıldız yerine nokta koyup, Ayyıldız ya da Hilal formunda bir gülücük emojisi yapıyordu. 

Ha bu arada WEF Başkanı Klaus Schwab bir de müjde(!) verdi: Kıtlık kapıdaydı ve “açlıktan milyonlarca insan ölecek”ti. Ona göre “Gelecek kendileri tarafından inşa edilecek”ti ve salonda bulunanlar yeni dünya hükümetinin öncüleri, temsilcileri idi. “Bir konuda açık olalım” diyordu ve ekliyordu: “Gelecek kendi kendine olmuyor, bu salondaki bu güçlü grup tarafından inşa ediliyor”du!  Bu tarihin en büyük darbe girişiminin açıkça ilanından başka bir şey değildi. Hitler bile bu kadarını hayal edememişti. Beyaz adamın Amerika’yı, Afrika’yı ve Asya’yı işgalinden daha bir komplo sözkonusu idi. Alçak irtifa uyduları ile uzay işgal edilmiş ama nerede ise kimse farkına varmamıştı. İnsanlık Mars’a yolculuk ve Metaverse hayalleri ile oyalanmıştı.

Globalizm maskeli faşizmin çağdaş versiyonu olan siber diktatörlüğün eşiğindeydi insanlık. 

“CoVID-19’un ortaya çıkardığı toplumsal kargaşa yıllarca ve sonuç alınana kadar muhtemelen nesiller boyu sürecek. Bu, bazı durumlarda, sosyal ve toplumsal çözülme kadar şiddetli aşırı sonuçlara yol açabilecekti.” 

Bu süreci kısaltmak için çözümleri de vardı. Eğer NeuraLink projesi başarılı olabilirse, nüfusun %99’unu oluşturan performans notu düşük ve kriminal risk taşıyan kalabalıkların beyinlerindeki zararlı fikirler resetlenebilecek, onlar, Metaverse de uysal avatarlar, ruhsuz bir şekilde gerektiğinde geri çağırılmak üzere kurgusal dünyalarında yaşayabileceklerdi.

WEF Başkanı, katil Klaus Schwab ve Pfizer CEO’su Albert Burla kendilerinin aşı karşıtlarının hedefinde olduklarının farkında olduklarını söylerken “Dünya çapında kitlesel ‘aşı karşıtı’ gösterilerin baskısı altında, hükümetler tüm Covid kısıtlamalarını kaldırmak zorunda kaldı!”‌‌ diye aslında karşıtları ile dalga geçiyor ve kendilerinin böyle bir karar aldıklarını ima ediyordu. 

Bir bakıma kararlılık ve cesaret gösterisi yaparken, tepkileri umursamadıklarını anlatmaya çalışıyordu. Öyle ya gelecekte her şey bu yeni zamana tanrılarının dedikleri gibi olacak, “10 yıl içinde herkesin bir beyin implantı ve dijital dünyada sonsuz yaşamı olacak. Google ve Microsoft hangi kitabı okuyacağına, kiminle evleneceğine, nerede çalışacağına ve kime oy vereceğine karar verecek!”ti. Hatta “seçim olmayabilir, gerek de yok”tu. Nasıl olsa beyninizi okuyabilecekler beyninizi silebilecekler ya da bilgilerinizi değiştirebilecekler, sildiklerinin yerine başka bilgiler yükleyebileceklerdi! 

%1’lik elitler içinde yer almayan nüfusun %99’unu oluşturan kalabalıkların NeuraLink teknolojisi ile  hafızaları silinip yeniden şekillendirilmesi ile kişiler din, ahlak, gelenekten ve hatta biyolojik cinsiyetinden bağımsız bir şekilde tekil BİREY’lere dönüştürüldükten sonra aile ile bağları kesilerek bu ve benzeri sorunlar kökten halledilebilirdi..

Great Reset’çi global çete, bir süredir, yeni bir virüsle karşılaşabileceğimizi söylüyordu. Onun için süreci yapay zeka kontrolünde tek bir merkezden yönetmek gerekecekti. İklim ve karbon salınımı öncelikli ve acil bir konuydu. 

Hatta sadece iklim ve kıtlık konusu değil  akar sular, denizler, barajlar, diğer su kaynakları, stratejik madenler, eğitim, enerji, sağlık, tarım, para, finans, güvenlik politikalarının tek bir  merkezden yönetilmesi gerekti. 

 Davos’da Schwab bir müjde daha verdi: 

“Böcekler yakında Avrupa restoranlarının mönüsünde olacak”. Böcek, solucan ve larva yemenin insan beslenmesinin geleceğinde, sentetik et ile birlikte öne çıkan bir çözüm olacak. Zaten daha şimdiden AB, yemek kurdu yemenin güvenli olduğunu kabul etti bile.. 

Bakın, bunların “Adalet, Barış” gibi bir dertleri yok. Ukrayna için barıştan söz eden yok, hatta genel kanaat “savaş Yeni Dünya Düzeni için gerekli”. Ağuyu altın tas içre sunuyorlar, bal da onun suç ortağı. “Islah edicileriz” diyorlar, ama onlar bozguncuların ta kendileri. Sermaye, siyaset, bürokrasi, media, akademi, STK, cemaat her yerde varlar. Davos’un akıl hocalarından, Tanrıyı ve biyolojik insanı, tedavülden kaldırmaktan söz eden (ateşi bol olsun) Yuval Harari: “Bilim evrimi doğal seçilimle, evrimi de akıllı tasarımla değiştirir. Bu, insanların son neslidir, hayat bilimsel yöntemlerde ve teknoloji tarafından ruhsuz bir varlığa indirgenebilir” diyor.. Trans Humanizmle “ruhsuz insan”lar yeni tanrılar tarafından imal edilecek, bu akla göre. Onlar adına Meta Verse dedikleri, sanal bir cennet vaad ediyorlar ve orada ruhunuzu şeytana satarsanız, size ebedi bir hayat vaad ediyorlar.

“World government” (dünya hükümeti) logosunun altında Schwab şöyle diyordu Davos’ta: “Gelecek gelecek! Bu bir zorunluluk. Aynı zamanda bu geleceğin bu salonda bulunan güçlü bir topluluk olan bizim tarafımızdan şekillendirileceğinin farkında olmalıyız. Dünyanın geleceğini şekillendirmek için gerekli araçlara ve imkanlara sahibiz”. 

Heil neue Hitler!  Hitler öldü diyor, hortlamış olmalı, İsviçre dağlarında dolaşıyormuş, Baphomet ve Lilith ile birlikte. 

Onlara karşı hep birlikte şunu söyleyelim: Biz insanız. Biz mal, meta, nesne değiliz. 

Gender değiliz, Kimerik bir Genom değiliz. Köle de değiliz. 

Lanet olsun onlara ve onlara alkış dağıtanlara! Onlara karşı direnenlere selâm olsun. Dua ile.
Abdurrahman Dilipak İletişim: [email protected]