Lütfen az biraz özeleştiri

Barış Pehlivan dün yayımlanan yazısına şöyle başladı:

Lütfen az biraz özeleştiri
03 Ağustos 2023 - 11:32

 

“Hiç kimseyi öldürmedim. Hiç kimseye tecavüz etmedim. Hiç kimseye uyuşturucu satmadım eğer bu ağır suçları işleseydim utancımdan yaşayamazdım ama iktidar bana özgürlük bahşederdi…”.

Ve…

Şöyle bitirdi:

“Ne bir haram yedim ne cana kıydım. Bu topraklardaki herkesin yüreğine baharın gelmesi için yazdım…”.

Harika…

Alkışlıyorum…

Ama…

Sormadan da edemiyorum:

Barış Bey…

Bugüne kadar…

Kimileri anavatanlarının dışında süründürülen onca gazeteci ile medya patronuna

Kimileri…

Bir imama inandığı için cezaevine atılan on binlerce masuma yapılan zulme

Bir kez bile karşı çıktınız

Bu vicdansızlığa itiraz ettiniz mi?..

O, medya patronları

O, meslektaşın gazeteciler…

O, tek suçları bir imama inanmak olan yurttaşlarımız:

Kimi ya da kimleri öldürdüler?..

Kime ya da kimlere tecavüz ettiler?..

Kimi ya da kimleri; sattıkları uyuşturucularla zehirlediler?..

Ne zaman?..

Ne kadar?..

Ve…

Nasıl haram yediler ki…

Onlara yapılan zulme susarak destek verirken…

Benzer bir zulüm size yapılınca birden:

“Özgürlükçü demokrasi kahramanı” kesiliyorsunuz?..

Ahhh canım ahhh…

Adaletsizliğin olduğu bir ülkede:

“Beni sokmayan yılan bin yaşasın…”.

Hatta:

“Yahu şu yılan beni sokmasın da kimleri sokarsa soksun” bencilliğinin sonu:
İşte budur…

Neyse sevgili Barış…

Tabii ki sana yapılanları kabul edemem…

Elbette bu hukuksuzluğa sessiz kalmam mümkün değil

O nedenle…

Size ve özgür düşünceye yapılan her türlü zulme itirazımı sürdüreceğim…

Ama…

Lütfen biraz da özeleştiri…

Lütfen…

Bİ OMUZ ATIN ABİLERİM ABLALARIM

Ensesine okkalı bir Osmanlı tokadı yiyen Neyzen Tevfik öfkeyle döndü…

Ve…

Sert bir bakışla…

Ensesini tokatlayan adamı süzdü:

“Ne bakıyorsun?” dedi adam, “yoksa sen imansız mısın?.. Her şeyin Allah’tan olduğuna inanmıyor musun?..”.

“İnanıyorum elbette ama” diyerek başladı Neyzen:

“Bu görevi nasıl bir hayvana verdiğini merak ettim…”.

Bu fıkrayı kıssadan hisse olarak değil…

“Laf olsun sayfa dolsun” diye anlattım…

Hatta bir tane daha anlatayım:

Köyün fukarası, köyün Ağa’sına yanaşıp yılıştı:

“Ağam be, senin geçen yıl ölen kır at sağ mı?..”.

“Ulan p…venk” diye haşladı Ağa fukarayı ve devam etti, “geçen yıl ölen kır at sağ olur mu?..”.

Fukara ellerini ovuşturarak sırıttı:

“Tabii ölmüştür be Ağa’m, benimki ‘laf olsun torba dolsun, maksat muhabbet olsun’; ver bir cigara da yakayım…”.

Yaaaa…

Benimki de o hesap canlarım:

“Laf olsun sayfa dolsun” muhabbeti yani…

Okuduğunuz bu yazıları beğenin, eşinizle, dostunuzla (Düşmanlarınızdan sakının) paylaşın da…

Benim için de kimileri:

“Ulan bu keresteyi de ne çok okuyan varmış” desin…

KENDİLERİNİ İMHA EDECEKLER

Ülkemiz:

“Argumentum ad hominem” ülkesi haline getirildi…

Nereden mi çıkardım?..

Haber kanallarındaki tartışma programlarından…

Hem iktidar gazetecileri muhaliflerine uyguluyorlar bu absürt yöntemi…

Hem de (Sözde) muhalif gazeteciler, iktidar yandaşlarına uyguluyorlar…

İktidar yandaşı ya da (sözde) muhalif gazeteci bir konuda görüş belirtiyor…

Yani:
Fikrini söylüyor…

Karşı tarafın fikre karşı söyleyeceği bir fikri, bir görüşü olmadığı için…

Elini masaya…

Ya da…

Önündeki sehpaya hızla vuruyor:

“Ben senin cemaziyelevvelini bilirim…”.

Fikrine fikirle karşılık verilmeyen gazeteci (Haklı olarak) öfkeleniyor

Karşısındakini mahcup edecek bir espriyle karşılık vermek yerine bu defa da o başlıyor:

“Senin kimlerden nasıl nemalandığını anlatırsam sokağa çıkamazsın…”.

Sözümün özü canlarım…

Ülkemizde…

Ad Hominen gazeteci sayısı:

Küfür değil fikir sahibi gazeteci sayısından çok fazla olduğu için:
Demokrasi gelişemiyor…

Neyse…

Enseyi karartmayın…

Hiçbir ülke…

Bu kadar vasat altılığa daha fazla dayanamaz…

Göreceksiniz…

Bunlar:
Kendi kendilerini imha edecekler…

BURASI TÜRKİYE…

İmamoğlu CHP’de değişimde ısrarlı…

Hakkı…

Demokratik bir partide bunu istemek herkesin hakkı…

Ancak…

İmamoğlu’nun bu değişimi sadece kendisi için istediğini bilmeyen yok…

Kaldı ki…

CHP’deki değişim de…

Ekrem Bey’in bir kez daha aday olup olamayacağı da…

Her şey:
Erdoğan’ın elinde…

Bakarsınız bir gün Meclis’e MHP grubundan şöyle bir kanun teklifi gelmiş:

“Cumhurbaşkanlığı görevini deruhte eden kişi görevinden istifa etmeden büyük şehir belediye başkanlığı da yapabilir…”.

Lütfen gülmeyin…

Erdoğan hem cumhurbaşkanı…

Hem de:

AKP Genel Başkanı…

Bunu kanun teklifiyle Meclis’e getiren kim?..

Tabii ki Bahçeli…

“Olmaz olmaz demeyin, olmaz olmaz…”.

Çünkü…

Burası Türkiye…

YİNE DE GÜLÜMSEYİN…

Asık suratlı, dudak ucuyla bile gülümsemeyen adam bal tüccarıymış…

Ve…

Onun balından daha iyi bal olmadığı konusunda hemen herkes hemfikir imiş…

Ama…

Bir giden…

Balı çok beğendiği halde:

Bir daha gitmezmiş…

Bu asık suratlı tüccarın tam karşısında, başka bir bal tüccarı daha varmış…

Onun dükkânından ise müşteri eksik olmazmış…

Asık suratlı bal tüccarı dayanamamış…

Kalkmış; müşteriden başını kaşımaya vakti olmayan karşıki balcıya gitmiş:

“Sen de kabul edersin ki benim balım senin balından daha iyi ama ne yaptımsa olmuyor, müşteri hep sana gidiyor” diye dert yanmış…

Balcı olgun adammış…

Gülümsemiş:

“Evet arkadaşım, sen benim balımdan daha iyisini satıyorsun ama senin yüzün sirke satıyor” demiş…

Canlarım…

Gülmek güzeldir…

Gülen insan:

Güzel insandır…

Varsa eğer fiziki bütün çirkinliklerini:

Bir gülüşüyle silip atar…

Biliyorum çok zor ama…

Kemal Burkay’ın dediği gibi:

“Belki şehre bir film gelir

Bir güzel orman olur yazılarda

İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse…”.

Gülümseyin…

Bir kediniz bile olmasa:

Yine de gülümseyin…

DÜNÜN TWEETİ

Mahfi Eğilmez @mahfiegilmez

Sayın Ali Koç, Sayın Dursun Özbek ve her iki kulübün yöneticilerine açık mektup:

Birbirinizi ve karşı kulübü suçlamayı ve iğnelemeyi lütfen bırakın.

Bu, size ve iki güzide kulübe yakışmayan bir tavır ve emin olun aklı başında hiçbir taraftarda olumlu izlenim bırakmıyor.

GÜNÜN SÖZÜ

“Kendini temizlemeyen, başkasını temizleyemez…”. Hacı Bektaşî Velî…
Memduh Bayraktaroğlu
korkusuz.com


YORUMLAR

  • 0 Yorum