Mafya çatışmasının sırrı bu lüks yat mı

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde ünlü bir restoranda, Susurluk davası hükümlüsü eski özel harekat polisi Ziya Bandırmalıoğlu ve eski polis Şahin Aslan hayatını kaybettiği çatışmanın güvenlik kamerası kayıtları ortaya çıktı. Öte yandan çatışmanın ‘Lord Of The Seas' adlı lüks yatın satışı ile ilgili çıktığı iddia edildi.

Mafya çatışmasının sırrı bu lüks yat mı
22 Aralık 2021 - 11:08

İstanbul'un Kadıköy ilçesindeki ünlü bir restoranda edinilen bilgiye göre iki grup arasında silahlı önceki akşam kavga çıktı. Kavgada Susurluk davası hükümlüsü ve bir çok davada adı geçen eski özel harekat polisi Ziya Bandırmalıoğlu ile eski polis Şahin Aslan hayatını kaybetti. 

Kavgada akraba olan Fuat, Hüseyin ve Ayhan Çakıroğlu ile ismi henüz öğrenilemeyen bir kişi de vücutlarının farklı yerlerine isabet eden kurşunlarla yaralandı. Polisin yaptığı çalışmada 7 kişi gözaltına alınırken 2 kişi ise aranıyor.

SİLAHLAR NEDEN ÇEKİLDİ

Çatışmanın sebebi ile ilgili BirGün Gazetesi yazarı Timur Soykan "Arkasında Türkiye’nin en büyük yatlarından ‘Lord Of The Seas’in satışı vardı" iddiasında bulundu. 

Soykan'ın "Mega yat cinayeti" başlıklı yazısında ilgili kısım şöyle: 

"58 metrelik mega yatın ilk ismi ‘Egeria’ydı. Yerli yapım en büyük yat olarak 2012 yılında denize indirilmişti ve sahibi Hüseyin Rüştü Altuntaş’tı. 40 milyon avroya mal edildiği açıklanan mega yatın içinde helikopter pisti, yüzme havuzu, sauna ve spor salonu bulunuyor. Lüks yat tamamen uzaktan mobil cihazlarla kontrol edilebiliyor. Hüseyin Rüştü Altuntaş öldükten sonra aile arasında yatın sahibinin kim olacağına dair miras davası yıllarca sürdü. Birkaç yıl önce Hüseyin Rüştü Altuntaş’ın oğulları, yatı satmak istedi. Nef Ataköy’ün yapıldığı arazinin sahibi Hasan Peker ile 25 milyon avroya anlaştılar. Pazarlıklar sonucu Nef Ataköy’den 8 dükkan karşılığında el sıkıştılar. Ancak bu dükkanlar beklenen değere ulaşmadı. Altuntaş kardeşler, 8 dükkana en fazla 10 milyon avro değer biçildiğini belirterek mega yatı geri istedi. Ancak Hasan Peker “Ticaretimiz bitmiştir” diyerek kabul etmedi. Tehditler ve tartışmalar uzun süre devam etti. İddiaya göre; 6 ay önce Ziya Bandırmalıoğlu, Erkan ve Volkan Altuntaş’a bu işi 2 milyon dolar karşılığında çözeceğini söyledi. Erkan Altuntaş, önceki gün Develi Balık Lokantası’nda Fuat Çakıroğlu ile yatın iadesi ile ilgili konuşurken kavga çıktı. Birbirlerine hakaret ettiler. Erkan Altuntaş lokantadan ayrıldıktan sonra Ziya Bandırmalıoğlu ve eski polis Şahin Aslan geldi. Aynı masada bir süre konuştular ve silahlar çekildi."

Bünyesinde helikopter pisti, yüzme havuzu, sauna ve spor salonu bulunan 58 metre uzunluğundaki lüks yatta her şey uzaktan mobil cihazlarla kontrol edilebiliyor. Yaklaşık 5 yılda 36 milyon Euro harcanarak imal edilen mega yat, Türkiye'nin ilk yerli lüks yatlarından biri olarak biliniyor ve Balıkesir Erdek'te, tamamen Türk mühendisler tarafından yapıldı, 2012'de denize indirildi.

ÇATIŞMA ANI KAMERADA

Restoranda dehşet anlarının yaşandığı silahlı kavganın güvenlik kamerası görüntüleri de ortaya çıktı. Görüntülerde iki grubun yakın mesafeden defalarca birbirine ateş ettiği görülüyor. 

BANDIRMALIOĞLU KİMDİR

Ziya Bandırmalıoğlu, JİTEM davasında, 1993-1996 yılları arasında avukat ve iş insanlarının da aralarında olduğu 19 kişinin öldürülmesi ilgili davada, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, eski Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin, eski MİT'çi Korkut Eken ile Ayhan Çarkın'ın da bulunduğu eski özel harekat polisleriyle birlikte yargılandı. 19 sanık hakkında yerel mahkemenin verdiği beraat kararı 5 Nisan 2021 tarihinde İstinaf Mahkemesi'nde bozuldu. Dosya Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlandı

ÇARKIN'IN İTİRAFLARINDA YER ALDI

Cinayetlerle yargılama 18 yıl sonra, polis memuru Ayhan Çarkın'ın itiraflarıyla başlamıştı. Bandırmalıoğlu davada eski MİT'çi Tarık Ümit'in kaçırılması ve öldürülmesi, Behçet Cantürk'ün öldürülmesi gibi eylemlerle suçlandı. Ancak Bandırmalıoğlu'nun ismi itirafçıların ifadelerinde Abdülmecit Baskın, Yusuf Ekinci, Fevzi ve Salih Aslan ile Savaş Buldan cinayetlerinde geçti. Ziya Bandırmalıoğlu bu dava kapsamında, 26 Ocak 2013'te tutuklandı ancak, 27 Kasım 2013'te tahliye edildi.

5 FAİLİ MEÇHUL CİNAYETTE ADI GEÇTİ

Ayhan Çarkın itiraflarında Bandırmalıoğlu'nun adı, Altındağ Nüfus Müdürlüğü'nde görev yapan Abdülmecit Baskın'ı, kendisinin aldığını, Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu'na teslim ettiğini, daha sonra cesedinin Gölbaşı ile Ahlatlıbel arasında bulunduğunu öğrendiğini anlattı. Baskın'ın cesedi 1 Ekim 1993'te Ankara-Haymana yolu Yavrucak mevkiinde bulundu.

Ankara'nın Gölbaşı ilçesi Karşıyaka Mahallesi'nde 24-25 Şubat 1994 yılında silahla öldürülmüş olarak cesedi bulunan Yusuf Ekinci ile ilgili olarak da itirafda bulunan Çarkın, maktulün Ayhan Akça, Alper Tekdemir, Ziya Bandırmalıoğlu ve Enver Ulu'nun bulunduğu ortamda öldürüldüğünü, kimin ateş ettiğini ise bilmediğini söyledi.

Çarkın, Savaş Buldan, Hacı Karay ve Adnan Yıldırım'ın 3-4 Haziran 1994'te Düzce'de Melen Deresi yatağında ölü bulunmalarıyla ilgili verdiği ifadelerde, Ziya Bandırmalıoğlu ile Duran Fırat arasındaki konuşmalardan, Savaş Buldan'ın bu kişiler tarafından öldürüldüğünü, yanında iki kişinin daha bulunduğunu duyduğunu söyledi.      

Davanın bir başka itirafçısı Doğan Özkan'ın ifadesinde ise Bandırmalıoğlu'nun adı geçti. Özkan Fevzi ve Salih Aslan'ın Düzce'de 1994'te ölü bulunmasına ilişkin, maktullerin Tarık Ümit, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu ve Semih Sueri tarafından bir galeriden alınıp gözleri bantlı halde Kızıltoprak'taki eve getirildiklerini, daha sonra Hendek'te infaz edildiklerini söyledi.

SUSURLUK DAVASINDA 4 YIL HAPİS CEZASI ALDI

Bandırmalıoğlu silah kaçakçılığıyla ilgili bir davada beraat eden Bandırmalıoğlu, 14 Ocak 1997'de Susurluk davası kapsamında tutuklanacağını anlayınca dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi binasından kaçmıştı. Yakalanan Bandırmalıoğlu 1997 yılında Susurluk davası sanıkları arasında tutuklu olarak yer aldı. Yargılama sırasında Bandırmalıoğlu polislik mesleğinden ihraç edildi. Bandırmalıoğlu, İstanbul 6 No'lu DGM'de görülen Susurluk davasında, aralarında İbrahim Şahin, Mehmet Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Yaşar Öz, Haluk Kırcı ve Ayhan Akça'nın da aralarında olduğu 13 sanıkla birlikte yargılandı. 12 Şubat 2001'de 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Susurluk davasında verilen cezalar, 15 Ocak 2002'de Yargıtay tarafından onanarak kesinleşti.

TRAFİK KAZASINDA SÜRÜCÜYE SİLAH ÇEKTİ

Bandırmalıoğlu'nun adı 1999 yılı Mayıs ayında bir trafik kazasına da karıştı. Aşırı alkollü olarak kullandığı lüks otomobiliyle yol kenarında duran otomobile çarpan Bandırmalıoğlu, aracın sürücüsüne  silah çekti.  Karakola götürülürken polislere "Beni götüremezsiniz. Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz ?" diyerek tepki gösteren Bandırmalıoğlu'nun silahının da ruhsatsız olduğu belirlendi.

Odatv.com

YORUMLAR

  • 0 Yorum