Muhteşem ikili: M. İnce ve Ö. Aksakal

Ayrıldıkları nokta, İnce muhalefet cephesinde yer alarak, Erdoğan'a katkı sağlıyor, Aksakal doğrudan AKP listelerinde milletvekili adayı olarak, aynı amaca hizmet ediyor

Muhteşem ikili: M. İnce ve Ö. Aksakal
20 Nisan 2023 - 11:34

 

Nasıl bir düşmanlık ise, her fırsatta içinde yetiştiği CHP'yi eleştiriyor.

Sözüm ona AKP iktidarının son bulmasını istiyor ama, AKP'yi bir yana bırakıyor, işi gücü Kemal Kılıçdaroğlu'nu ve CHP'yi zayıf düşürmeye çabalamak.

Muharrem İnce...

Aslında onu TV'lere çıkarmak anlamsız, çünkü ezberi belli, sürekli muhalefete giydiriyor.

Türkiye'ye dışarıdan yeni gelen, olayları hiç bilmeyen biri İnce'yi TV'de görse, onun muhalefetten biri olduğuna inanmaz!..

Sanki iktidarın gizli ortağı!..

Kırk cümlenin birinde, arada laf olsun diye, "Tayyip Erdoğan gitmeli" diyor, ardından dönüp yeniden muhalefete, özellikle de CHP'ye saldırıyor.

Cumhurbaşkanlığı adaylığının oyları böldüğü kesin, belki de bölmekle görevli.

Bununla birlikte, araştırmacıların izlenimi seçime doğru şimdi görünen oyunun gerileyeceği yönünde.

Onu bilemem ama, muhalefete muhalefet etmek tavrıyla, bağırıp çağıran sinirli konuşma üslubuyla, sosyal medyaya düşen küfürleriyle kendisini destekleyenlerin azalabileceği tahminleri giderek yaygınlaşıyor.

İkilinin ikincisi

Günümüzün muhteşem ikilisinin ikincisine gelince...

Birincisi M. İnce ise, ikincisi DSP başkanı Önder Aksakal.

İkisinin ortak paydası Erdoğan'a çalışmak.

Ayrıldıkları nokta, İnce muhalefet cephesinde yer alarak, Erdoğan'a katkı sağlıyor, Aksakal doğrudan AKP listelerinde milletvekili adayı olarak, aynı amaca hizmet ediyor.

Tabandan oy yok

Önder Aksakal geçmişte solculuktan hapis yatıyor.

Bülent Ecevit'in kurduğu Demokratik Sol Parti bitkisel hayata girdikten sonra, nasıl oluyorsa, genel başkan seçiliyor. DSP onunla birlikte bir adım bile ileri gitmiyor.

Eskiden beri yanıp tutuştuğu bir amacı var:

Milletvekili olmak, olsun da hangi partiden olursa olsun!..

1999 seçimlerinde DSP listesinde Aydın'da dokuzuncu sırada, seçilemiyor.

Şimdi AKP listesinde!..

DSP tabanıyla konuştuğumda...

O oradan aday diye, DSP parti tabanından ve seçmeninden AKP'ye oy verecek kimseye henüz rastlamış değilim.

Deniz Gezmiş

Aksakal AKP adayı olarak ne diyeceğini iyice şaşırıyor.

Önce "Bülent Ecevit yaşamış olsaydı, Cumhur İttifakı'nda yer alırdı" gibi, bir saçmalığa imza atıyor.

Derken, geçen akşam çıtayı kırıyor. Solcu geçiniyor ya:

"Deniz Gezmiş ve üç fidan tam bağımsız Türkiye için can verdiler, Amerikan emperyalizmine karşıydılar, o yiğitler bugün Recep Tayyip Erdoğan'a oy verirlerdi. Çünkü, Tayyip Erdoğan da Amerikan karşıtıdır".

Ne diyor bu vatandaş?..

Erdoğan'a yaranmak için mi söylüyor, kendisini AKP kitlesine kabul ettirmek için mi, anlaşılmaz. Anlaşılan şu:

Deniz Gezmiş'in adını ağzına alması, ona fazlasıyla büyük geliyor.

Kaldı ki...

Zapsu'nun sözleri

Amerikan emperyalizmine karşıtlık ve Erdoğan!..

Aksakal ya dünyadan habersiz ya unutmuş ya da şu anda işine öyle geliyor.

 2006 yılında Erdoğan'ın o tarihteki yakın danışmanlarından Cüneyt Zapsu Amerika'da bir araştırma enstitüsündeki konuşmasında aynen şöyle söylüyor:

"Bu adam dürüst bir adam. Sömürmek kötü bir kelime ama, kullanmak. Bence onu devirmeye çalışmak, delikten aşağı atmak yerine, onu kullanın".

Zapsu sonradan öyle söylemediğini öne sürse de, kendi sesinden teypten deşifre edilen İngilizcesiyle:

"This man is an honest man. I'd say exploit is a bad word, but use. I think instead of pushing him down, putting him to the drain, use".

Zapsu Amerikalılara Erdoğan'ı hararetle önerirken, Erdoğan ne yapıyor?..

Kim Amerikan Başkanı seçildiyse, 21 yıl boyunca onlarla görüşmek için can atıyor.

Başbakan olmadan önce Beyaz Saray'da dönemin Başkanı Georg W. Bush ile görüşmüyor mu?..

Ardından Obama, Trump...

Şimdi arası açık olmasına rağmen, Joe Biden ile?..

Nasıl bir emperyalizm karşıtlığı bu?..

Üstelik Erdoğan Amerika'nın Orta Doğu'da yeni bir harita çizme için oluşturduğu Büyük Orta Doğu Projesi'nin Eş Başkanı değil mi?

Trump'ın mektubu

Ayrıca...

2019'da Türkiye Suriye'nin kuzeyinde askeri operasyona giriştiğinde, Trump ona yazdığı mektupta, her türlü diplomatik nezaketi bir yana bırakıp, şunu demedi mi?..

"Bu işi doğru ve insani bir şekilde yaparsanız, tarih sizi de iyi yazar. Eğer iyi şeyler olmazsa, sizi sonsuza dek şeytan olarak görürler. Sert adamı oynama. Aptallık etme!.. Seni sonra arayacağım".

Bu mektuba Erdoğan nasıl yanıt veriyor?..

Beyaz Saray'a gidiyor, Trump'la görüştükten sonra basın toplantısında:

"Bu mektupları bugün ben Sayın Başkan'a tekrar takdim ettim".

Hayli nazik ifade!..

Defalarca dile getirdiği gibi, yine aynı basın toplantısında,"Amerika bizim stratejik ortağımız" lafları eşliğinde, bu mu Amerikan emperyalizmine karşı çıkmak?..

Ya Aksakal adındaki vatandaş?..

Atış serbest!..

Al İnce'yi, vur Aksakal'a!..


Yalçın Doğan

[email protected]

YORUMLAR

  • 0 Yorum