Oğan ve "milliyetçi" oylar meselesi

Seçimin ikinci tura kalmasının ardından Oğan’a verilen oyların yeni Cumhurbaşkanı’nı belirlemekte etkili olabilmesi mümkün ve o da deyim yerindeyse bu durumun tadını çıkarıyor

Oğan ve "milliyetçi" oylar meselesi
22 Mayıs 2023 - 11:17

Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunun ardından "en havalı" lider Sinan Oğan.

Yüzde elli oya ulaşmasına sadece yarım puan kalmış Erdoğan'dan, CHP tarihinin en yüksek oyunu almayı başarmış Kemal Kılıçdaroğlu'ndan daha çok konuşuluyor.

Seçimin ikinci tura kalmasının ardından Oğan'a verilen oyların yeni Cumhurbaşkanı'nı belirlemekte etkili olabilmesi mümkün ve o da deyim yerindeyse bu durumun tadını çıkarıyor.

Öyle bir hava yaratıldı ki 2,8 milyon oy, Sinan Oğan'ın bir işareti ile iki adaydan birine yönelecek ve o adaya seçimi kazandıracak.

Oğan da arkasındaki ittifakın lider partisinin genel başkanı Ümit Özdağ da sanki böyle bir güçleri varmış gibi hareket ediyorlar.

Bir yandan Oğan'ın bir işaretiyle hareket edeceği varsayılan 2,8 milyon seçmen diğer yandan seçimden hemen sonra yapılan "milliyetçilik yükseliyor" yorumları hem Erdoğan hem de Kılıçdaroğlu tarafından ciddiye alınması sonucunu yarattı.

Seçimin birinci turunda Sinan Oğan ve Muharrem İnce'ye yönelen toplam 3 milyon oyun ne kadarının ikinci turda sandığa gideceğini tahmin edebilmek mümkün değil.

Türkiye ilk kez "iki turlu" bir seçim yaşıyor ve seçmen davranışı ile ilgili peşin genellemeler yapmak yanıltıcı olabilir.

Ve bu seçmenin ortak bir özelliği varsa o da ikinci tura kalan iki adayı da beğenmemiş olmalarıdır.

Aradan geçecek iki hafta içinde bu fikirlerini ne kadar değiştirebilirler, Oğan'ın göstereceği adaya gönül huzuru içinde oy verirler mi?

Oğan'a oy veren seçmen topluluğu içinde Kılıçdaroğlu'nu beğenmeyen İyi Partililer olduğu kadar, Erdoğan'a oy vermeyi içine sindiremeyen MHP'liler de olmalı.

Onların ikinci turda nasıl bir tercih kullanacaklarını kestirebilmek de zor olmakla birlikte Oğan'dan daha çok kendi asıl partilerinin liderlerinden etkilenebileceklerini de söyleyebiliriz.

Kılıçdaroğlu, bu kitleyi etkileyebilmek için "milliyetçilik dozu arttırılmış" bir propagandaya ağırlık verecek gibi görünüyor.

Bu yeni stratejinin doğru bir hesaba dayandığından kuşkuluyum.

Bir defa rakamları doğru toplamak gerekiyor, seçimden hemen sonra ortaya atılan iddia doğru değil, milliyetçiliğin yükseldiği filan yok.

2018 seçimlerinde MHP ve İyi Parti'nin oy toplamı 10,5 milyon idi, bu seçimde iki partinin oy toplamı ancak 10 milyon 750 bine ulaştı.

Zafer Partisi'nin 1 milyon 200 bin oyunun hepsini "milliyetçi oy" saysak bile 5 milyona yakın yeni seçmenin oy kullandığı bir seçimden söz ettiğimize göre "milliyetçilikte patlama" filan yaşanmadığı ortada.

* * *

Nasıl oluyor da oluyor?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu"siyasi işler ve seçim propagandası konusunda çalışmalar yapmak üzere" yeni bir "başdanışman" tayin etti.

Başdanışman Avukat Cevdet Nasıranlı, yeni bir CHP'li.

Daha önce AKP'li imiş.

Nasıranlı, CHP'de milletvekili adayı olunca AKP'li olduğu dönemlerde yazdığı sosyal medya mesajlarını da silmiş.

Ama ne kadar silersen sil, sonunda bunları birileri bulup çıkartıyor.

Nasıranlı'nın, Kılıçdaroğlu ve CHP aleyhine sadece 3 yıl önce attığı mesajları okudum.

Şunu söylemeliyim ki herhangi bir sıradan AKP'linin atabileceği mesajlar bunlar.

Daha açık söyleyeceğim, parlak bir zekâ ürünü değiller.

Ve seçimin ikinci turuna bir hafta kala, bu arkadaş CHP Genel Başkanı'nın seçim ve propaganda işlerinden sorumlu Başdanışmanı oluyor.

Bundan nasıl bir sonuç çıkarmalıyız acaba?

Evet, insanların zaman içinde fikirlerinin değişebileceğini kabul ediyorum.

Kılıçdaroğlu'nun yeni danışmanı da böyle bir aydınlanma yaşamış olabilir, buna da bir itirazım yok.

Ama merak etmeden de duramıyorum:

CHP'de bu işlerden anlayan kimse kalmamış mı ki seçim ve propaganda işleri eski bir AKP'liye emanet ediliyor?
 

Mehmet Y. Yılmaz

@MHMTYKPYLMZ[email protected]

YORUMLAR

  • 0 Yorum