Ölen Bir Beyni Geri Getirmek İster miydiniz?

Ölmüş olan bir beyni yeniden canlandırmanın mümkün olup olmadığını öğrenmek için gerçekleştirilecek deneye izin çıktı. Reanima Advanced Biosciences’ın amacı, kök hücreler, peptitler ve sinir hücrelerinin uyarılması ile ölmüş olan beyni diriltmek. Proje, hayalperest bilim insanları tarafından yoğun ilgi görüyor. Peki, gerçekten yapmalı mıyız?

Ölen Bir Beyni Geri Getirmek İster miydiniz?
11 Haziran 2018 - 22:06

Öncelikle, beyin eğer geri çevrilebilir bir durumdaysa klinik olarak bu beyine “ölü” diyemeyiz. Yani bahsedilecek olan beyin ölümü, kullanılacak teknolojiye bağlı. Ölümün en büyük iki belirtisi, nefesin kesilmesi ve kalbin durmasıdır. Nefes kesilmesine karşı bir çare bulunmakta. Bazı hastalar düşük vücut sıcaklığa maruz kalabiliyor veya oksijen eksikliği ile mücadele etmek zorunda kalabiliyor. Bu durumlarda, hastanelerde bulunan aletler eşliğinde bu kişiler tekrar solumaya başlayabiliyorlar. Peki kalp? Ölü bir kalbe sahipseniz dahi, ameliyat masası sizi bekliyor olacak.

Sakın yanlış anlamayın, ölen birisini diriltilemeyeceğini asla iddia etmiyoruz. Sadece günümüz teknolojisi buna imkan vermeyebilir ancak gelecekte, elbette bazı adımlar doğru atılacaktır. Eğer Renima’nın projesi de başarılı olursa, “ölüm” olarak tanımladığımız duruma sahip hastaları tekrar hayata geri getirmek (ya da ölmelerini engellemek) mümkün olabilir. Bir diğer açı ise, bu projenin geleceğe şekil verme potansiyeline sahip olması.



Bu arada, bu kimin beyni? 

Olayın bir de “etik” boyutu var. Eğer başarılı olunursa, ölümü engellemeye kim karar verecek? Kişisel kimlik, bir tür devamlılıktır. Birisi ölümden kurtulduğunda onun fiziksel olarak devamlılığından bahsederiz genelde. Ancak ortada bir de psikolojik devamlılık var. Felsefi açıdan düşündüğümüzde, metafiziği işin içine kattığımızda ve oluşabilecek beyin hasarlarını da göz önüne aldığımızda, ortaya çıkacak kişinin “yeni” bir kişi olup olmadığı tartışma konusu.

Eğer beyinde hasar oluşmamışsa, ve kişi tamamen aynı psikolojik devamlılıkla tekrar hayatına başlarsa tüm bu sorular anlamsız kalacak çünkü bu müdahalenin yararlı olduğu ortada. Peki bu mümkün mü?

Biyolojik olarak, imkansız değil ama, zor. Hafıza, kişilik ve beyin fonksiyonları kaybedilebilir, yeni üretilen doku ile değişebilir. Böyle olunca da ölüme olan bakışımız da tamamen değişmek zorunda. Yeni kişi eğer psikolojik devamlılığını sağlamıyorsa, o artık önceki hayatındaki kişi değildir, fiziksel olarak yaşıyor olsa da.

Böyle bir durumla karşılaşılsa da bu tarz bir tedavi mantıklı mı? Eğer hayatı sadece üreme amaçlı düşünmezsek, bu herkes için “sağlığını geri kazanmak” anlamına gelmeyecek. Eğer gerçekten fiziksel olarak birilerini yaşatmak istiyorsak, organ nakli de güzel bir seçenek.



Yeni Bir Umut

Deney, denemeye değer mi? Yine, hangi açıdan baktığımıza göre değişir. Belki de hiçbir zaman ölen geri gelmeyecek ama bilimsel açıdan baktığımızda, sinir hücrelerinin yeniden nasıl oluşturulabileceğini öğrenmek, yeni araştırmalara kapı açacak.

 


Kaynak: Evrim Ağacı



 

YORUMLAR

  • 0 Yorum