Ölüm döşeğinde bile kızına leş gibi kokuyorsun demiş

DAHA doğrusu şöyle demiş: “Tuvalet gibi kokuyorsun...”

Ölüm döşeğinde bile kızına leş gibi kokuyorsun demiş
25 Ağustos 2018 - 10:02
Apple’ın efsane kurucusu Steve Jobs pankreas kanserinde terminal safhadayken kendisini ziyarete gelen kızına bunu söylemiş. Söylediği kızının ismi Lisa Brennan-Jobs...



Apple’ın web sitesine girerseniz Steve Jobs’ın hayatının anlatıldığı bölümde “Üç kızı var” deniyor... 



Oysa 4 kızı var ve ölüm döşeğinde bu sözleri söylediği kızı o listede yer almıyor.



Ölüm döşeğinde bile kızına leş gibi kokuyorsun demiş



4 EYLÜL’DE SİLİKON  VADİSİ’Nİ SARSABİLİR

Silikon Vadisi insanları 4 Eylül günü çıkacak bir kitabı merakla bekliyor.



Kitap, Jobs’un uzun yıllar reddettiği kızı Lisa Brennan-Jobs’un hatıraları.



Kitabın adı “Small Fry”, “Küçük Balık” veya “Küçük Kız” diye çevirebilirsiniz. 



Vanity Fair dergisi bu ayın başında kitabın küçük bir haberini yapmıştı. Dün New York Times’da uzun bir tanıtım yazısı yayınlandı. Kitabı henüz okumadım, ama tanıtım yazısından bazı ilginç bölümleri aktarayım.





O BİLGİSAYARA SENİN ADINI VERDİM SANMA

Steve Jobs 1980’li yıllarda bugün Apple’ın merkezi olan Cupertino’da Chrisann Brennan adlı bir kızla tanışır. 



1970’lerin hippi kültürünün ufukta görünen teknoloji devrimi ile osmoz yaptığı yıllardır.



Chrisann, kızını Oregon’da bir hippi komün çiftliğinde doğurur.



Steve Jobs doğumdan iki-üç gün sonra oraya gelir ve annesinden kıza Lisa ismini vermesini ister.



Lisa daha sonraları Apple’ın devrim sayılan bilgisayarlarından birine verilen isim olacaktır. Ama Steve Jobs doğan kızı yıllar boyunca çocuğu olarak kabul etmeyecektir.



Daha da fenası, büyüdüğünde bir gün o kıza “Sakın Apple’a verdiğim Lisa isminin senden geldiğini düşünme” diyecek kadar da kendisinden uzak tutacaktır.





BABAMIN HİKÂYESİNDE UTANÇ BÖLÜMÜ OLMAM

O da babasına çok yakın görünmemeye gayret edecektir.



Aaron Sorkin, Steve Jobs’ın çok tutulan biyografisinde Jobs’ın kızını “kahraman bir kadın” olarak tarif edecektir. Ama o kız, kitabı yazarken kendisiyle görüşmek isteyen Aaron Sorkin’e “Hayır” diyecektir.



Bunu da şu cümleyle açıklayacaktır: “Onun bu kadar büyük hikâyesi içinde bir utanç bölümü olarak görünmek istemedim.”





ET YEMEK İSTEYEN KUZENİNE NE DEDİ

Kitapta çizilen Steve Jobs portresi tanımadığımız bir şey değil. 



Onunla birlikte çalışan insanların çizdiği “huysuz”, “agresif”, “hoyrat” ve “acımasız” insan portresi burada da ortaya çıkıyor. Tabii ki burada farklı olan bir şey var. Böyle davrandığı insan öz kızı...



Lisa Brennan-Jobs, babası onu kuzeniyle yemeğe götürdüğünde yaşadığı bir sahneyi anlatıyor.



Kuzeni et yemek isteyince babası şunları söylemiş: “Çok kötü konuşuyorsun. Bir daha konuşma ve o dilini düzelt...” Bu samimi bir uyarı olabilir. Ama bir çocuğa yapılmış bu kadar kaba bir uyarı ne kadar samimi olabilir ki...





‘BİZE ŞU EVİ AL’ DİYEN ANNESİNE YAŞATTIĞI ŞOK

Annesi parasal zorluğa düşünce lise yıllarında kız bir süre babasının yanına taşınır. Ama o sırada o kadar kötü muamele görür ki bir gün babası yokken yan komşuları onu evlerine alır, okul parasını öderler.



Gerçi Steve Jobs bir süre sonra komşulara okul parasını öder ama kızına yaptığı muamele mahallede uzun süre konuşulur.



Anlattığı baba tam anlamıyla bir felakettir. Ama bu anekdotlardan hiçbiri, şu anlatacağım kadar çarpıcı değildir:



Brennan-Jobs’un annesi bir gün çok güzel bir ev bulduğunu söyleyip Steve Jobs’a “Bize bu evi alabilir misin?” diye sorar.



Apple’ın efsane kurucusu “Aaa, çok iyi fikir” deyip evi alır.



Alır ama kendi üzerine. Ve o eve yeni eşiyle birlikte kendisi taşınır.





OPERA KULUBÜNE ÜYE OLUNCA BABASI NE DEDİ

Lise yıllarında opera kulübüne üye olup bir de sınıf başkanı olmak için seçime girince Steve Jobs çok kızar ve ona şunu söyler: “Hiç ailemize uygun bir davranışta bulunmuyorsun...”



Ama aynı Steve Jobs bazen bambaşka bir insandır.



Lisa Brennan-Jobs bir okul gezisiyle Japonya’ya gittiğinde hiç haber vermeden oraya gelir ve bir günlüğüne izin alıp kızıyla tam bir gün geçirir.





KIZI BU KİTABI YAZARKEN AYNALARI NEDEN ÖRTTÜ

Ya Lisa Brennan-Jobs nasıl bir kadındır? New York Times yazarına verdiği mülakatta fikir veren ilginç bir ayrıntı var.



Brooklyn’deki küçük loft’unda bu kitabı yazarken evdeki bütün aynaların üzerine örtmüş.



“Bu kitabı yazan kadın olarak aynadaki görüntümle karşılaşmak istemedim” diyor...



Kitabı okumadım, ama çıkar çıkmaz okuyacağım. Ve kafamdaki şu soruların cevabını arayacağım o kitapta:



Steve Jobs bipolar bir dâhi miydi? Yoksa çok kötü karakterli, huysuz bir insan mı?





TUVALET GİBİ KOKUYORSUN DEMESİ ONDA NE ETKİ YAPTI

Yazının başına döneyim. Babasının ölüm döşeğinde ona “Tuvalet gibi kokuyorsun” demesi onda nasıl bir etki bırakmış? 



“Haklıydı, kötü kokuyordum ve bana iyi bir uyarı oldu” diyor...



Kendisiyle konuşan New York Times yazarının son sözü de şu: “Mis gibi parfüm kokuyordu...”





TÜRKİYE'DEKİ SURİYELİ KAÇ KURBAN KESTİ

DÜN sona eren Kurban Bayramı’nda kaç koyun kesildi bilmiyorum.Çünkü kesin rakamlar henüz açıklanmadı.



Ama şu sorunun cevabını çok merak ediyorum: Türkiye’de 4 milyona yakın Suriyeli göçmen var. Acaba kesilen kurban sayısı arttı mı?



Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar 2014 yılından bu yana kesilen kurban sayısı hakkında şu rakamları vermişti:


 


2014 yılında 880 bin büyükbaş, 2 milyon 500 bin küçükbaş.

2015 yılında 867 bin büyükbaş, 2 milyon 700 bin küçükbaş

2016 yılında 920 bin büyükbaş, 2 milyon 950 bin küçükbaş

2017 yılında 950 bin büyükbaş, 3 milyon küçükbaş...



Suriye Savaşı 2011 yılında başladı.



2010 yılında Türkiye’de 2.2 milyon küçükbaş kurban kesilmiş.



O yıl Türkiye’nin nüfusu 72 milyondu. Bugün 80 milyon. Buna 4 milyon Suriyeliyi de ekleyin...



Türkiye’de kesilen kurban sayısı reel anlamda artıyor mu, azalıyor mu?



Türkiye’deki Suriyeliler kaç kurban kesiyor?



İki sorunun da cevabını veremedim.





ROMANTİK DÜĞÜN SALONU BAŞKANINA İKİ SORUM VAR

DENİZLİ Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, ilçede yaptırdığı düğün salonunu ilginç bir yöntemle tanıtıyor.



Eşini almış el ele salona giriyorlar.



Ölüm döşeğinde bile kızına leş gibi kokuyorsun demiş



Fonda “Samanyolu” şarkısı çalıyor. Koltuklara oturup eşiyle şarkıyı birlikte söylüyorlar.



Salonu eşine ithaf etmiş. 



Bazı internet sitelerinde “Kamu parasıyla yaptırdığı salonla eşine kur yapıyor” diye eleştirmişler.



Tam aksine, ben çok sevdim. Ayrıca salona eşinin adı falan da vermemiş.



Ama benim de birkaç sorum var:



Fonda niye rahmetli Berkant’ın harika söylediği orijinal Samanyolu değil de Muazzez Ersoy’unki çalıyor?



Salona İstanbul’da yıkılıp yenisi yapılan AKM’yi andıran EKM adını vermişler.



Yani Evlenme Kültür Merkezi...



Belli ki burası sadece evlenme törenleri için değil, çok amaçlı olarak düşünülmüş bir salon.



Öyleyse Başkan niye burayı sadece evlenme salonu olarak tanıtıyor?





YENİ BEYAZ SARAY FİLMİNİN ADI KONDU

AMERİKAN gazeteleri kendilerine savaş açan Trump’tan intikamlarını fena almaya başladılar.



1970’lerde Watergate skandalından sonra Başkan Nixon’ın görevden azledilmesine giden olayları anlatan filmin adı “All The Presidents Men”di. Yani “Başkanın Bütün Adamları” 



Alan J. Pakula’nın 1976 yılında yaptığı bu filmin bir benzeri Trump için çekilse adı ne olurdu?



Galiba adını New York Times önceki günkü şu başlığı ile koydu:



“All The Presidents Crooks”



Yani “Başkanın Bütün Dolandırıcıları...”

YORUMLAR

  • 0 Yorum