Puta tapmak nasıl bir şey?!

Modern toplum, putperest bir toplumdur. Trump Gazze konusundaki sözleri ile aslında alenen ilahlık ve rablik taslıyor. Onu destekleyen ve onun peşinden gidenler de onun ilahlığını desteklemiş oluyorlar.

Puta tapmak nasıl bir şey?!
06 Şubat 2025 - 09:41 - Güncelleme: 06 Şubat 2025 - 23:06

Onu putlaştırıyorlar. Her yer bu anlamda puthaneye döndü. Deizm’i geçtik Paganizm yükselişte. Kimi peygamberini put edindi, kimi liderini, önderini.. Kimi kin ve devlet büyüklerini İlah ve Rab edindi. Bunlar aynı kapıya çıkar. Beni İsrail’in devamı olan İseviler, mabedlerini bu anlamda Puthaneye çevirdiler. Para put oldu, Pedefolik, satanist Siyonistler modern, çağdaş puperesttirler. Dinleri ve ideolojileri uğruna kendilerinden olmayan her şeyi, herkesi yok etmek isteyenler kendi nefislerini ve ideolojilerinin putlaştırmadılar mı? Soğuk savaş böyle bir şey değil miydi.

Herşeyi put yapmak mümkün. Para, karşı, cins, Mekke Müşrikleri haşa Allah’a nisbet ettikleri putlar yapmışlardı. İseviler İsa peygamberi puta dönüştürdüler. Firavun ya da Goliath Tanrı kıraldı. Roma imparatorları da öyle. Onun için bizim kitabımız bize Allahtan başkasını İlah ve Rab edinmemizi, Din ve devlet büyüklerini bu anlamda İlah ve Rab edinmememizi söyler.

Bugün İslam dışında hemen tüm inanç toplulukları asında modern bir puta tapıcıdırlar. “Müslümanlar” demiyorum, çünkü onların çoğu da inandık dedikleri kitabın şartlarına göre yaşamıyorlar!

Aslında Museviler ve İsevilerin kabul ettik dedikleri 10 Emirde, puta tapmak yasaklanmıştı, ama onlar, mesela Museviler “Üzeyir Allah’ın oğlu” dediler. Kendilerini Allah’ın ailesi olarak gördüler. Hz. İsa aslında bir beni İsrail peygamberi idi, ama onlardan biri de yine aynı şekilde “Hz. İsa’yı Allah’ın oğlu” olarak ilan ettiler. Hz. Musa, kavmi ile Denizi geçip Sina’ya varınca, İsrailoğullarından bir grub, altın bir buzağı yapıp ona tapınmadılar mı? Asya’da bugün de Hindular İneği kutsamıyorlar mı, ya da Budistler Buda’nın putu önünde eğilmiyorlar mi? Bu sapkın gelenek hala dünyanın bir çok yerinde farklı şekilde kendini. Gösteriyor. Şeytana tapanlar onun putunu dikiyor ve ona çocukları kurban ediyorlar.

Bizans ikonoklazmı yani Ortodoks dünyasında “Put kırıcılığı”, ikonaların tahrip edildiği İki farklı dönem hâlinde cereyan eden olayların ilk devresi 3. Leon’un  726 yılında Halki Kapısı  üzerinde bulunan Hz. İsa heykelini indirmesi ile başlayıp 787'de 2. İznik konsülünün ikonoklazmı lanetlemesi ile son buldu. 2. devre ise 814'te 5.Leon  tarafından yine “Halki İsa’sı”nın yerinden indirilmesi ile başlayarak 843'te yine bir konsilin ikonoklazm karşıtı kararları ile sonlanmıştır. Bu puta tapma işi bazılarına ilkel, çağdışı, saçma gelebilir ama, tarihin hiçbir döneminde sayısal ve oransal olarak bugünkü kadar puta tapıcı olduğunu sanmıyorum. Aslında Hz. İsa’yı Rab kabul edenler doğrudan onu putlaştırmış oluyor. Kur’an-ı Kerimde “onlar din büyüklerini İlah ve Rab edindiler” derken, bir soru üzerine bunu açıklayan Resulullah şöyle demişti: “Hani onlar size bir şeyler söyler ve sizler o şey üzerinden düşünmeden siz o şeyi sizden istendiği gibi kabul ve reddetmez miydiniz. İşte bu onları İlah ve Rab edinmek demektir”. Allah’tan başka Mutlaklaştırdığınız her şey putunuz olur. “Tek adam”, “Ulu önder”, “Führer”, “öl de ölelim, vur de vuralım, emret komutanım” dediğiniz her ne ve kimse o sizin İlah’ınız ve Rab’biniz olur. Bugün size İsraioğulları nasıl Satanist, Siyonist, Pedefolik oldu, onu anlatacağım. Bugün artık Katolik kilisesi, Evengelik’ler ya da Siyonistler, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya inanmıyorlar. Bugünkü papa LGBT’lileri Tanrının kuzuları ilan etti. Evengelik’ler ise Tanrılarını kıyamete zorluyorlar. Siyonistler artık diğer inanç mensuplarını da yanlarına alarak Satanist ve Pedefolik oldular. Kimi Uzaydan gelecek Anunakiler’e, Reptilyan’lara filan inanıyor. Kimi Cin’e, kimi Şeytan’a tapınıyor.

Bugünlerde  Baal ve Moloch adını daha sık duyar olduk. Baal Sami dillerinde “Efendi”, “Sahib”, “Rab”, “İlah gibi anlamlara geliyor. İklimle ilişkilendirilen bir tanrı Baal. Bu anlamda “Fırtına ve Bereket tanrısı”na verilen bir. Baal Demonolojide Beelzebub’la da ilişkilendirilir. Bu anlamda İblis, Lucifer, "sineklerin efendisi", “göklerin efendisi”, “Bahomed” olarak da anılır. Bu isim  14. YY başlarında Katolikler  tarafından aforoz edilen Tapınak Şövalyelerinin  taptığı ileri sürülen Şeytani bir figür. Bu konular aslında Museviler ve Hristiyanların kendi içlerinde tartışageldikleri konular. Baal “İsrailin efendisi” anlamına MÖ 9.YY’da Baal adı İzebel’in zoru ile Yahudiler  tarafından ayrım yapılmadan Elohim için kullanıldı.. İzebel  “Kırallar kitabı”nda adı geçen Saydalı 1. Etbaal’ın kızı ve İsrail kıralı Ahav’ın karısıdır. Tanah'a göre İzebel, kocasıyla birlikte Baal ve Aşera’ya   ibadeti mecbur etmiştir.

Sonunda bu sebeble çıkan isyanda İzebel öldürülmüştür.  Görünen o ki bu damar  İsrail'de hala varlığını sürdürmektedir. Onların inancında sadece Baal'e tapınmak yok bir de Aşera var. Aşera MÖ 10. YY’da adı geçen ana tanrıça’dır. Burada hemen şunu not edelim: MÖ 10. YY - MÖ 586'deki Babil sürgünü arasındaki 414 yıllık dönemde İsrail genelinde çoktanrıcılık yaygındı. Sina’da ineğe tapmaları bir anda ortaya çıkan bir olay değil yani. İsrailoğulları arasında kendileri ile  özel bir yakınlık kurdukları tanrıları olan  Yahveh’e  tapınma ancak sürgünden sonra ve geç bir zamanda MÖ 2YY Makkabiler  döneminde şekillenir. Bazı İncil yorumcularına göre, bir zamanlar Aşera'ya “İsrail'in ulusal Tanrısı” olan Yahve'nin eşi olarak da tapınılmaktaydı. Aşera (Asherah) Nam-ı diğer Ela, Eva, Elat “İlahi-evrensel anne” olarak da tanımlanıyor.. O insan, hayvan ve ürünlerin verimliliğini sembolize eden, besleyen, destekleyen manevi bir varlığa nisbet ediliyordu ve “hayat ağacı” ile sembolize edilmişti. MÖ 1.Bin yılda İsrailoğullarına nisbet edilen   tanrı olan EL'in karısı olan, tanrılar annesi Aşera “Büyük hanımefendi, tanrıça Havva” idi ve yılanla sembolize edilirdi.  Yahudi mitolojisinde Lilith karekteri de aslında bu anlamda İsrailoğullarının kafa karışıklığını gösteren bir örnektir. Kimine göre o Hz. Ademin ilk karısıdır. Kimine göre İllisin yani Luciferin karısıdır.

Evet, Baal yanında bir de Moloch’ları var bu Yahudilerin. Hepsi Baal ve Moloch'a tapıyorlar İşte gerçek sır bu.. Baal ve Moloch aynı tanrının 2 yüzü olabilir mi?   Siyonistlerin başını çektiği Satanistler bu Şeytanlara tapıyor olabilirler mi? Binlerce bebek ve çocuğu bir satanist ayinle öldürenler, onların kanını içenler bunlar olabilir mi?  Mitolojik pagan tanrısı. Anunnakiler, Enlil'in çocukları insan kılığında gerçek hayata mı döndüler yoksa. Eski ahit ve Yeni ahit'te bunu yapmamaları için uyarılmışlar oysa. Onu değiştirerek kendilerine yeni bir din uydurdular. Yahudiler Hz. Süleyman’ı peygamber kabul etmiyorlar. O bir peygamber. İsrailoğulları Hz. Davud’a iftira ettikleri gibi Hz. Süleyman’a da iftira ettiler. Bugün Süleyman mabedine güya sahip çıkar gibi gözükenler ona haşa, şöyle bir iftirada bulundular: Süleyman Aleyhisselam mabedi tamamlandıktan sonra haşa, kibre kapılıp Baal putuna tapmaya başlamış ve kutsal mabedin mihrabına Baal putu’nu yerleştirmiş..

Bu olayı hikaye eden 90 yıl öncesine ait bir belgesel var YoTube’de. ABD’de Chicago’daki  “dünya fuarının açılış töreni” aslında bir çok şeyi anlatıyor. Bu video için bakınız: https://youtu.be/nkiq-_ilq9q?feature=shared . Artık buna benzer bir çok gösteriyi Olimpiyat’larda, dünyanın bir çok yerindeki kutlamalarda görebiliyoruz. 1933’daki bir dans gösterisinde batılılar Moloch önünde adeta ona tapınıyorlar. Böyle Şeytani bir inanç ve akıl olmadan nasıl Kızılderilieri öldürebilirler, kara derilileri köleleştirip, sarı ırkı sömürgeleştirebilirler mi idi! 3 temmuz 1933'teki Dünya fuarında 125.000 kişi, “Yahudi tarihini kutlamak için” Soldier field'de 6.000 sanatçı, şarkıcı ve dansçının katıldığı  "Bir halkın romantizmi" adı verilen gösterideki ana tema da bu idi.

Moloch Yoldan çıkan Yahudilerin Gehenna’da çocuklarını kurban ettikleri bir Kenan tanrısıdır. “Kendi ellerindeki kitapları” onlara “Allah’ın yasalarına iteatsizlik ederek putlara taptıklarını” söyler. Onları tehdit eder ve lanetler. O dönemlerde de “çocuk yiyen Moloch”a çocuklarını kurban ettiklerini görüyoruz. Moloch üst kısmı bir boğa/insan görüntüsünde kimerik, tunç imalatında kullanılan bir kazan şeklinde düşünülmüş bir put olup, kurbanlar o fırına atılıyordu ve yanan şeylerin dumanı putun burnundan çıkıyordu. Kurban edilecek çocuklar putun ağzından fırına atılırdı. (Leviticus 20:1-5)’de bu put Kudüs’e vardıktan sonra orada karşılaştıkları Kenan/Amorit tanrısı olarak da tanımlanır. Hz. Yuşa bunlarla mücadele etti. Moloch’un eşi Ashtoreth ile ve fuhuş ritüeli, İştar örneğinde olduğu gibi “kutsal fahişe” geleneği ile ilişkilendirilir. Bugünde erotik show’lar, Faşing ve Karnavallar aslında bunun devamı mahiyetindedir. Chabatçı ların yeraltı tünellerinde yaptıkları da aynı şeydir aslında.

Hz.İbrahim zamanında bu uygulama vardı. Hz. İbrahim’in Hz.İsmaili Kurban etmek istemesi, aslında varolan bir inanışın sonlandırılması ve doğru olmadığının gösterilerek anlatılması için mucizevi bir olayı anlatır bize. Bu olay  (Genesis 22:2)’de Hz. İsmail yerine İshak aleyhisselam ile ilişkilendirilerek anlatılır.  Hz. Harun, Hz. Musa, Hz. Yuşa zamanında bile İsrailoğullar sürekli Şeytan’a uydular. Denizi geçince daha 40. günde Buzağıya taptılar. 10 günlük yolu 40 yılda geçtiler. Hz. Yuşayı da yalnız bıraktılar. (Exodus 32)’da bunlar anlatılır.  İsrailoğulları Kenan’a girmeden önce Allah (cc) onları Molochlara katılmamaları konusunda uyardı (Leviticus 18:21) ve onlarla savaşmalarını istedi. İsrailliler bu uyarılara kulak azsmadılar ve Moloch ibadetini kendi geleneklerine dahil ettiler. Tarsus’lu Yahudi Saul da, Hz. İsaya gelen vahyi Pagan tapıtaklarının adet ve ritüelleri ile karıştırıp aynı şekilde İncil’i tahrif etmedi mi? Bugün Papanın Pedefolik Satanist Siyonistlerle aynı çizgiye gelmesi durduk yerde olmadı. Muvahhidlerin bu çabalarına rağmen Moloch’a tapınma İsrailoğulları Babil’de esaret altına alınana kadar kaldırılmadı. Yani Mabedin yıkılması durduk yere olmadı. 

Yahudilerin bu Şeytanla birlikteliği Saul’ün (Pavlus) başını çektiği hareket, İznik konsülü ile Hristiyanlığın omurgasına Haç ve Teslis’in yerleştirilmesi ile Hristiyanlığa sirayet etti. Bugün Chabat ayinlerinde, Pizza Gate, Epstein ya da GlobalReset’çilerin törenlerinde yaşananlar bunlar. Her yıl kaybolan yüzbinlerce çocuk bu kirli, kanlı ayinlerde kurban ediliyor, ya da fuhuş için kullanılıyor, kanları alınıp, organları çalınıyor. YENİ ULUSLARASI SİSTEM ve DÜZEN böyle çalışıyor. Biz bu aramıza “islah edici, şifacı, iyilik meleği” maskesi ile katılan “bozguncu, müfsit, zehir’i bala karıştırıp altın tas içinde sunanlar topluluğu”nun maskeli balosunda onları İKLİM, KARBON AYAK İZİ; ÇEVRE, SIFIR ATIK, CHEMTRAİL, ADRENOCHROME (ADRENOKROM) kullanıcısı mRNA aşısı ile gelen doktor, Bizi onların çağrılarına uymaya davet eden, onlara yargı ve vergi muafiyeti getirilmesini, onlara pozitif ayırımcılık yapılmasını, imtiyazlı bir statü verilmesini savunan, POLİTİKACI, BÜROKRAT, BİLİM İNSANI, STK TEMSİLCİSİ,BASIN MENSUBU, İŞ ADAMI kılığı ile görüyoruz. Gerçekte ise onlar, İNSİ’İN ŞEYTANLARIndan başka birileri değil. Birlikte hareket ettiğimiz ”Uluslararası Sistem” dedikleri şey böyle bir şey olsa gerek.

Evet “Ebu Cehil öldü diyorlar, Ebu Cehil ölmedi, kıtalar dolaşıyor” Selam ve dua ile..
Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Haber Vakti » Son Dakika Haber, Güncel Haberler, Gazeteler

YORUMLAR

  • 0 Yorum