Seks shoplarda en çok ne satılıyor?

Cinsel sağlık ürünleri satan bir kuruma doğru yoldayım. Biraz tedirgin, biraz utangaç ve biraz gergin gittim yanlarına.  Apartmanların üst katlarında kırmızı neonlarla yazılmış “Erotik Shop” başlığını aradı gözlerim. Kentin merkezinde sokak üstünde bir dükkanda erotik ürünler satıldığını hayal edemiyorsunuz. Bir internet sitesinin yöneticileriyle yapacağım röportajda böylesi ilginç, sosyolojik gerçekler öğreneceğimi ve Türk insanına dair birçok farklı profil hakkında bilgi edineceğimi düşünmemiştim.

 

Bu işe atılmadan önceki mesleğiniz neydi?

Basın sektöründe birçok alanda çalıştım.

 

Size "Ne iş yapıyorsun?" diye soranlara ne diyorsunuz?

Cinsel sağlık ürünleri sattığımı söylüyorum, çünkü gerçek bu. Uzun uzadıya anlatmaya gerek kalmıyor çoğu zaman. Çünkü çevremdekiler de bunun nasıl bir iş olduğunu biliyorlar.

 

Türkiye’de böyle bir iş yapmak zor mu?

Türkiye’de “Erotik Shop” başlığı altında satılan ürünlerin çoğu Çin’den geliyor ve bu da satılan ürünlerin kalitesi ve sağlığı etkilemesi açısından sorunları da beraberinde getiriyor. Cinsel sağlık ürünlerinin ana maddeleri sağlığa uyumlu olmalı ve bu ancak iyi firmalarla çalışarak mümkün. Bu açıdan ürünlerin kaliteli olmasına özen gösteriyoruz.

 

Genellikle nasıl ürünler satıyorsunuz?

Cinsel sağlık ürünleri adı altında toplayabiliriz aslında hemen hepsini. Sonuçta cinsellik algısı sadece zevk ve uyarıcılar olarak algılanmamalı. Sağlık açısından da önemli bir nokta. Bir iş kolu cinsel ürünler. Vibratörler, dildolar, masaj kremleri (yenilebilir), mastürbatörler gibi bir çok ürün bulunuyor.

 

En çok ilgi gören ürünler hangileri?

(O sırada arka odadan anlatacakları ürünü getiriyorlar.) Mesela bu ürün… Ünlü bir porno starının vajinasının kalıbı alınarak birebir kopya edilmiş bir yapay vajina. Kayganlaştırıcılar, vibratörler, dildolar ve vajina beyazlatıcılar en çok sipariş verilenler arasında.

 

Sizce bu denli gerçekçi cinsel ürünler insanları yalnızlaştırmaz mı?

Evet tabii ki yalnızlaştırmaya yöneltebilir. Fakat aynı zamanda cinsel sağlık için de gerekli olduklarını unutmamak lazım.

 

Ben de aynı fikirdeyim. Porno sektörü olmasa toplumsal açıdan bir arada yaşamak daha zorlaşabilirdi diye düşünüyorum. Çünkü kontrol altına alınmamış libidoların dışavurumu neticesinde tecavüz, taciz ve benzeri birçok olay daha çok yaşanabilir...

Evet bu anlamda biraz olsun kontrol altına alınabilen ve hatta arzuları tatmin edebilen bir sektör. Dünyada en çok ciro sahibi sektörlerden birisi, erotik ürünler ve porno film sektörü. Arz-talep meselesi olarak düşündüğümüzde ortaya böyle bir tablo çıkıyor. Fakat gerçek insan ve hayal ürünü insanlarla ilişkiye girme durumu gerçeklikten uzaklaştırıyor ve tatmin edilmesi daha zor bireyler ortaya çıkıyor.

 

Bugüne kadar yaşadığınız ilginç bir sipariş anınız var mı?

Birkaç ay önce başımıza bir şey geldi. Telefon siparişiydi ve arayan kişinin yaşını sorduğumuzda "16" dedi. Vajina daraltıcı krem siparişi vermek istiyordu. 18 yaşın altına satış yapmadığımız için kendisine yardımcı olamayacağımızı söyledik ve bunun üstüne ürünü annesine alacağını söyledi. İnanmadık ve siparişi geri çevirdik. Daha sonra yeniden telefon çaldı ve bu sefer arayan kişi annesiydi. Durumu anlattı telefonda ve bunun üzerine vajina daraltıcı kremi kendisine yolladık.

 

Oldukça ilginçmiş….

Evet biz de şaşırmıştık. Belki ailevi bir durum vardır diye düşündük sonra.

 

Siparişler genellikle nerelerden geliyor?

İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi büyük şehirlerin yanı sıra diğer şehirlerden de sıklıkla sipariş alıyoruz.

 

Özellikle siparişlerde dikkatinizi çeken bir şey var mı?

Aslında var. Vibratörleri genellikle erkekler sipariş ediyorlar ve sevgililerine hediye ediyorlar. Dildoları arkadaşlarına hediye edenler var.

 

Cinsel sağlık ürünleri dediniz fakat bunlar genellikle cinsel zevk ürünleri.

Şöyle söyleyeyim; en çok sipariş aldığımız yerlerden birisi hastaneler…

 

Doktorlar kendileri için mi sipariş veriyor?

Hayır. Hastaları için.

 

Nasıl yani?

Felçli hastalar ve yaşlı hastalar için siparişiler geliyor. Cinsel sağlık açısından ele aldığınızda gerekli görülüyor ve mastürbatörler bu anlamda çok işe yarayabiliyor.

 

Peki başka nereler var bunun gibi?

Hapishaneler. Hatta bir müşterimiz hapishaneden bize teşekkür mektubu yazmıştı. Prostat teşhisi koyulmuştu ve bu nedenle mastörbatör kullanması gerekiyordu. Siparişi üzerine ürünü kendisine gönderdik ve kendini daha iyi hissettiğini anlatan bir mektup yazdı ardından.

 

“Ürününüz süpermiş sağ olun” gibi bir mektup mu bu?

Ürününüz bana çok iyi geldi. Hastalığıma da yardımcı oldu gibiydi daha çok.

 

Sizce Türkiye’de cinselliğe bakış açısı nasıl?

Bizim ülkemizde erkekler kadınlarla beraberliklerini birbirlerine anlatırken “Çok güzeldi.” demiyor mesela. Anlatırken “Canını çıkardım, mahvettim kadını, yordum!” gibi bilinçaltını dışa dökebilecek terimler kullanarak anlatır genelde. Buradan anlıyoruz kadına nasıl baktığını. Hor davranmayı, incitmeyi iyi bir şeymiş gibi anlatıyorlar aralarında. Bu da kadın ve erkek arasında çok ciddi uçurumlar yaratıyor.

 

Böyle düşünüp, davranan bir toplumdaki insanların sevgilisine vibratör hediye etmesi de ilginç bir detay.

Aslında Avrupa’da çok yaygın bu tür hediyeler. Ebeveynler de kendi aralarında kullanabiliyor ve daha sağlıklı, heyecanlı bir seks hayatları oluyor bu anlamda. Monotonluktan uzaklaşabiliyorlar bir noktada. 

 

Röportajın sonunda, Sihirlidokunuşlar'ın siparişlerinin hazırlandığı diğer odaya gidiyoruz ve ürünleri incelemeye başlıyoruz. Garip manzaralarla karşılaşabileceğimi düşündüğüm bu noktada tüm fikirlerim değişiyor. Raflara dizili ürünlerin hemen hepsi birer tasarım ürünü. Ne olduklarını anlamanız gerçekten mümkün değil. Çift taraflı tatmin ediciler, masa kenarına tutturabileceğiniz ataç türevi objelere benziyor ve evinizin bir köşesinde durduğunda başka bir şeye benzetilebilir eşyalara dönüşüyor. Grinin Elli Tonu için özel tasarlanmış ürünler kitap kutusu, parfüm kutusu içinde seks oyuncakları bulunuyor. Cinsel sağlık ürünleri ve aynı zamanda hepsi birer seks oyuncağı. Sektörün büyüklüğünü kabul ettiğinizde tüm bunlar doğal geliyor. Tek düşünülesi nokta, yalnızlığı körüklemesi ve gerçek hayatla olan bağı koparma ihtimali…

 

Röportaj: Pınar Aksu