Sinema yapmanın zorlukları üzerine bir hiciv
Penelope Cruz - Antonio Banderas ikilisinin bir araya geldiği üçüncü filmmiş bu... Doğrusu iyi bir buluşma olmuş

X X X (Official Competition) Yönetmen: Mariano Cohn, Gaston Duprat İspanya-Arjantin yapımı, 2021. |
İşte dünya sinemasının bir başka kültür yuvasından, Latin mahallesinden gelen hayli ilginç bir film. Yazar-yönetmenleri Arjantinli olan film, üstelik sinemanın çok sık başvurmadığı bir temayı, film yapma sanatını ele alıyor. Hem de son derece keskin bir mizaha yaslanmış, esprili ve alaycı bir dille... Ve amacına ulaşıyor.
İspanyol zengin iş adamı Humberto Suarez 80 yaşına ulaşmıştır. Büyük servetini daha iyi bir yönde kullanmayı, geride kendisini en iyi biçimde hatırlatacak bir eser bırakmayı arzular. Bir köprü mü inşa etmek, bir vakıf daha mı kurmak... Yoksa çok başarılı bir film mi yapmak?
Sonuncusu hiç anlamadığı bir alandır; sinemayı ne bilir, ne sever... Ama aileden aldığı teşvikle bu alanı seçer. Tavsiye üzerine çok sevilen bir kadın yönetmene başvurur: Penelope Cruz'un oynadığı Lola Cuevas... Şöhretin doruğunda, Altın Palmiye sahibi, alabildiğine karmakarışık saçları, frapan kılıkları, inanılmaz özgüveni... Ve kendini adadığı sanatıyla evlenip çocuk bile yapmamış bir hatun...
Ads by Kiosked
Onun önerisiyle çok satmış bir roman seçilir: iki kardeşin inanılmaz rekabetini, giderek düşmanlığını Yeşilçam tarzı bir melodram gibi işleyen bir büyük aile dramı... Bunun için gereken iki erkek oyuncuyu da Lola bulur: daha çok ABD'de ün yapmış yakışıklı Felix Rivero (Antonio Banderas) ve Latin aleminde tanınan, daha durmuş-oturmuş ve olgun gözüken sahne şöhreti ile İvan Torres (Oscar Martinez). Ve filmi hayata geçirme çabaları başlar.
Film, akla gelen 'film çevirme üzerine filmler' serisinden temel bir yanıyla ayrılıyor: Bu sonunda bir hicivdir ve sinema yapma sanatının en komik yanlarına değinir. Ama onların aynı zamanda bu işin en dramatik yanları olabileceği de akla gelmez mi? Hele iki baş oyuncu azılı rakiplere dönüşüp tam bir kavgaya girişirlerse?
Ve onca komedi sahnesinden sonra, acaba bu film gerçekten de ortaya çıkabilir mi? Çıkarsa, hangi bedel karşılığı?
Film birçok unutulmaz sahne, durum ve diyalog içeriyor. Örneğin Lola'nın o kalın senaryosunun aslında birçok çizgi, karikatür, boya içeren bir 'çocuk kitabı' olması... Ünlü 'okuma provaları'nın "Gerçekten ağlamalı mı, ağlamamalı mı?" tarzı tartışmalara dönüşmesi... Yönetmen Lola'nın 'duruma hakim olma' çabaları; bu arada iki erkek oyuncunun bir türlü beceremediği genç bir figüran kızla sevişme olayını, kızı yere yatırıp tam bir lezbiyen gösteriye dönüştürmesi. Ki filme ayrı bir tuhaflık kattığı gibi, Lola'nın gerçek kişiliği üzerine de bilgi veriyor!..
Ya da, bir bölümde iyice öfkelenmiş bir Lola'nın çekimlerde canına okuyan Felix ve İvan ikilisinden intikam almak için, ikisinin de aldıkları en önemli ödülleri özel makinelerde paramparça ettirmesi. Bu arada, hakkaniyetli olmak için, kendisininkileri de unutmuyor!..
Penelope Cruz - Antonio Banderas ikilisinin bir araya geldiği üçüncü filmmiş bu... Doğrusu iyi bir buluşma olmuş. Oscar'a da uzanmış olan Cruz yakın planları, arada yaptığı 'göbek dansları', çapkın bakışlarıyla sanırım komedi alanındaki en iyi rolünü bulmuş. Oscar deyince, filmin bu ünlü ödülle de hayli dalga geçtiğini hatırlatalım: ödülü sürekli küçük gören İvan'ın olası bir Oscar ödülü nutkunu kendi kendine prova ettiği sahne!.. Bu arada İvan'da bize hayli yabancı gelen Oscar Martinez'in de çok başarılı olduğunu hatırlatayım.
YARIN: VAHŞİ GECE
Atilla Dorsay
Sevgili dostlar, |
YORUMLAR