Siyasi mübalağa

Mantık sınırlarını zorlayacak şekilde kullanıyorlar..



Mübalağanın hakkını veriyorlar..

Siyasette yeri yok mu derseniz; var..

Anlatım sanatında var..

***

Mübalağaya örnek ver diyeceksiniz

Mesela diyorlar ki; ülkeyi kimin yöneteceği ilk defa sandıkta belirlenecek..

Abidik gubidikle gelmeyecek..

Öyle bir anlatıyorlar ki..

Sanki seçmen..

Adnan Menderes’i başbakan seçmemiş..

Süleyman Demirel’e mührü vermemiş..

Bülent Ecevit’i o koltuğa oturtmamış..

Necmettin Erbakan’a başbakanlığı vermemiş.

Tayyip Erdoğan’ı üç dönem üst üste başbakan yapmamış gibi..

***

Seçmen ilk defa ülkeyi kimin yöneteceğini sandıkta belirleyecek sözü mübalağa..

Biraz da haksızlık..

Aslında biraz değil, fazlaca haksızlık..

Menderes, Demirel, Ecevit, Erbakan, Erdoğan sandıktan çıkmadı mı?

Sandıktan çıktı..

Eee..

Bu liderlere haksızlık..

***

Demem şu.. Seçmen her zaman sandığa başbakan tayin etmek için gitti.. Yönetimi belirlemek için gitti.. Tercihini yaptı..

Darbe dönemleri hariç .. Seçmenin oy vermediği kişi başbakan olamadı..

***

(Şimdi hemen Binali Bey sandıktan başbakan çıkmadı denecek.. Doğrudur.. Ama seçilmiş kişidir.. Partisinin başına geçmesi, bu nedenle başbakan olması partisinin delegelerinin tercihidir.. Hatırlayın.. 1991’de Mesut Yılmaz da kongrede başbakan seçildi)

***

Seçilme yaşının 18’e indirilmesini de mübalağa ediyorlar..

Doktor olacaksın, mühendis olacaksın, mimar olacaksın, avukat olacaksın, eczacı olacaksın, pilot olacaksın, asker polis olacaksın, öğretmen olacaksın der gibi..

Milletvekili olacaksın diyorlar..

Vekillik meslekmiş gibi anlatıyorlar..

18’ine gelen doğru Meclis’e gidecekmiş gibi söylüyorlar..

***

 

Yazının devamı için tıklayın >>