Soner Yalçın yazdı Düşman yaratmak

Prof. Achille Mbembe… Kamerunlu. Tarihçi. Ekonomi araştırmacısı. Siyaset teorisyeni. Sömürgecilik ve sonuçları üzerine yazdıklarıyla tanınıyor.

Soner Yalçın yazdı Düşman yaratmak
17 Mayıs 2022 - 09:29

Yüksek öğrenimini Paris Sorbonne ve New York Columbia Üniversitesi'nde yaptı.

Batı'nın bilindik Yale, Berkeley, Pennsylvania, Harvard, Duke

üniversitelerinde görev yaptı.

Topraklarını unutmadı; Afrika'da sosyal bilimler çalışmalarını teşvik etmek için kurulan CODESRIA'da çalıştı. Ve, Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki Witwatersrand Üniversitesi Wits Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü/ WISER üyesi…

Prof. Mbembe, Afrika hakkındaki akademik ve popüler söylemin Batılı fantezilere ve korkulara bağlı çeşitli klişeler içinde sıkışıp kaldığını ileri sürüyor. Bu kaba tasvirin otantik Afrika'yı değil; suçluluk, inkar ve tekrar etme zorunluluğuna bağlı bilinçsiz bir yansıtma olduğunu savunuyor…

Eleştirel düşüncenin çağdaş kalemlerinden Prof. Mbembe'nin iki kitabını okudum:

-Zenci Aklın Eleştirisi…

-Düşmanlık Politikaları…

Özellikle okuduğum ikinci kitabı bazı çevrelerden çok tepki aldı. Bir örnek vereyim:

Almanya'da Yahudi karşıtlığına karşı mücadeleden sorumlu Federal Komiser Felix Klein, 14 Ağustos 2020 tarihinde Prof. Mbembe'nin yapacağı konuşmayı engelledi. Almanlara göre, “Düşmanlık Politikaları” kitabında Prof. Mbembe, İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki politikaları ile Apartheid dönemindeki Güney Afrika devleti arasında paralellik kurması bir Yahudi düşmanlığı idi.

Evet Prof. Mbembe Nazi rejimi ile, emperyalizm arasında -Hannah Arendt gibi- bağ kurduğu doğruydu. Keza dedi ki:

-“Avrupa'nın ‘uygar' halklarının eskiden ‘vahşilere' uygun gördükleri yöntemlerin İkinci Dünya Savaşı'nda yaygınlaştığına tanıklık ederiz.”

Uzatmayayım. Tartışmaların yaşandığı dönemde okudum kitapları…

Şuraya geleceğim:

ALTINI ÇİZDİKLERİM

Batı'nın bugünlerde İsveç ve Finlandiya'yı NATO'ya almak istemesine Türkiye'nin karşı çıkmasını nasıl değerlendirmek gerekiyor?

Türkiye diyor ki:

-Ayrılıkçı PKK'ya siyasi destek veriyorsunuz.

-Bölücü PKK'ya silah desteği yağdırıyorsunuz.

-Burnumuzun dibinde terör devleti kurduruyorsunuz.

-Siz nasıl müttefiksiniz? Bizimle değil, terör örgütüyle işbirliği yapıyorsunuz?

Prof. Mbembe'nin kitaplarında altını çizdiğim satırları yine okudum.

Özellikle “Düşmanlık Politikaları” kitabındaki bazı bölümler Türkiye'nin yukarıda yazdığım sorularına yanıt veriyor. Batı'nın “Düşmanlık Politikaları” üzerinde duruyor kitap:

-Sömürgecilik dönemi bitmedi/ emperyalizm son bulmadı. İşgal/sömürge/ yağma savaşları sürüyor.

-Zamanımız; militarizm ve sermaye kalkanı altında küreselleşme ve bunun sonucunda demokrasiden çıkış dönemidir.

-Olağanüstü hali olağanlaştıran Batı liberal demokrasilerin, kendi toprakları dışında denetimsiz eylemlere devam ediyor…

-Daraltılan ve askerileştirilen bu topraklarda ilkel biçimde sınırlar yaratmayı sürdürüyor.

Savaş, demokrasinin bağrına yerleşmekle kalmadı politikaya ve kültüre de sızdı.

-Irk/etnisite ve bu uğurda savaş tarihin iki kutsalı ilan edildi.

-Ülkeler, toplumlar, insanlar hadım edilmeyi / köle olmayı bizzat isteyecek hale getirildi; kafadan hastalandırıldı!

İşte… Bu satırlar Batı'nın ikiyüzlülüğünü ortaya çıkarıyor.  “Kürt hareketi” diye yücelttiği PKK'ya desteğinin asıl anlamı net belli oluyor: Sömürgeleştirme!

Dün Irak'ta, bugün Suriye'de niye var?

NATO'nun ısrarla genişlemesinin anlamı ne?

Bunlar birbirinden kopuk değil…

İKİYÜZLÜ SİYASET

Batı içte ve dışta, korkuyu doğurup- büyüterek düşman yaratarak, güvensizliği körüklüyor. Sonra da dostu düşmandan ayırmak için ya silah satıyor ya da kendi savaş çıkarıyor. Kökenindeki kılıç yasası gereği insanların kendilerini kurban/feda/ intihar etmelerini sağlıyor! IŞİD gibi, PKK gibi…

Sömürgeci işgalin kendisi, fiziksel coğrafi bir bölgeye el koyma, sınırlama ve kontrolü sağlama, sahaya yeni toplumsal- mekansal ilişkiler bütünü götürmekti.

Kendine yapılmayan terörü, siyasi yapıdaki hatanın düzeltilmesinin bir yolu olarak gördüğünü hep sakladı Batı!

Böylece:

Yaratılan düşmana duyulan kin-nefret bulaşıcı hastalığa dönüştü; ne olursa olsun tek hedef, oluşturulan düşman tehlikesini ortadan kaldırmaktı…

Batı, dünyanın dört yanında kan hukukunu böyle inşa ederek savaşı sürekli hale getirdi/getiriyor. Amaç kuşkusuz, dünyaya egemen olmak. Haçlı Seferleri'nden beri yaklaşık bin yıllık açlığı bitmedi, bitecek gibi de görünmüyor.

Ukrayna'nın neden kışkırtıldığına bu açıdan bakmak zorundasınız.

PKK'nın eline tutuşturulan silahlara bu açıdan bakmak zorundasınız.

Prof. Mbembe diyor ki:

-“Artık sömürü biçimlerinin, yeryüzünü mutlak bir çöküşe doğru sürüklemesini engelleyip engelleyemeyeceğimizi sormanın zamanı geldi.”

Üzüldüğüm; Türkiye'nin NATO çıkışına çoğu sol hareketlerin ses çıkarmaması…

Soner Yalçın

Odatv.com

YORUMLAR

  • 0 Yorum