Süper Lig başlarken

Değerli okurlarım, inanın artık şaşırmıyorum, zira kulüplerimizin ve dev Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) yaptıkları yanlışları gayet normal karşılamaya başladım.

Süper Lig başlarken
15 Ağustos 2019 - 10:20
Geçen gün spor radyosunda bir programa katıldığımda, programı yöneten kardeşime de aynı bu görüşlerimi ilettim, hatta dedim ki: “Benimsizde 10 yıl evvelki, hatta daha da eski konuşmalarımı, imkân varsa lütfen bir buluverin, göreceksiniz ki aynı bugün yaptığım tenkitleri duyacaksınız.” Bu, gazete yazılarım içinde aynen geçerlidir. Nedir bu tenkitlerim: 

1- Tüm kulüplerimizde altyapı bitmiştir. Bir dönem Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor, Bursaspor ve birkaç kulübün güçlü altyapılarından sonra yaklaşık 30 yıldır kulüplerin altyapıları çıkardıkları birkaç futbolcu dışında, altyapımız yokları oynamaktadır.

2- Kalitesiz ve yaşlı yabancı futbolcuların astronomik rakamlarla transfer edilip büyük mali sıkıntılara düşülmesi. Gelen başkanlar kendi başarılarını ön plana çıkarmak için, teknik direktörlerden hemen başarı ve şampiyonluklar beklemesi, altyapı futbolcularına şans verilmemesinin ve de yabancı futbolculara yönelmenin en büyük sebebi olmaktadır. Hele yabancı sınırlamasının serbestliği tam bir felaket olmuştur. 

3- Zamanında çok büyük reformlara imza atan TFF, APED (Araştırma-Planlama- Eğitim-Denetim) Başkanlığı’nı iptal ederek bu birimin futbol akademisyenlerinden alınarak futbol direktörlüğü gibi acayip bir unvanla yarışmacı hocaların eline verilmesi ve futbolu kalkındıracak reform planlarının maalesef bu direktörlerle, tepeden inme TFF Başkan ve de yöneticilerine bırakılması. 

4- Kulüp başkanlarının ve futbol şube sorumlularının futboldan hiç anlamayan iş insanlığı ön plana çıkan kişiler tarafından, bilhassa son yıllarda adeta işgal edildiği de çok net görülmektedir. Eski duayen TFF ve kulüp başkanlarının çoğunun ne iş yaptığı, önemli bir ihtisas alanında değilse çok kişi tarafından bilinmezdi. Mesela duayen eski TFF başkanlarından Orhan Şeref Apak’ın, Hasan Polat’ın, Şenes Erzik’in, hatta benim TFF başkanlığı dışında ne işle iştigal ettiğimizi çok kişi bilmez. Şimdilerde “Ekonomik ve bilhassa siyasigücü çok kuvvetli olmayan kişilerin”, TFF ve kulüp başkanı olması mümkün müdür? Asla. Bakınız tüm kulüp ve TFF başkan ve yöneticilerine bunu çok net göreceksiniz. Mesela aksi ve doğrusu olsaydı, Zekeriya Alp, TFF Başkanı olması gerekirken, Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı mı olurdu? Ast ile üst bu kadar mı ters olur! Olur hem de bal gibi olur. Tabii sonuçlarında daha evvelce ne gördüysek yine aynı sonuçları görmeye şimdiden hazır olun. Ben iş insanlarına asla karşı değilim, misal İngiltere’de olduğu gibi gelsinler ama hocayı onlar seçip futbolcu transferlerini de onlar yaparsa işte Türk futbolu bu düştüğü hale gelir. Herkes bildiği işi yapınca başarılı olur. Mesela bakın Beşiktaşımıza, haftaya lig başlayacak hâlâ transferlere devam, hâlâ eksikleri bitmedi ve hâlâ takım belli değil, hele sakatlıklar inanılacak gibi değil. Plansız, programsız, sistemsiz bir yönetim ve onun devamı teknik kadro. Yani al birinden, vur birine. Süper Lig başlarken mi? Kavgalı dövüşlü, gürültülü patırtılı, VAR’lı VAR’sız, ama “yine kalitesiz ve zevksiz bir ligi seyretmeye veya seyretmemeye lütfen hazır olun.” Eh böyle bir ligden çıkacak Milli Takımımızın durumunu da sizlerin takdirine bırakıyor ve mübarek Kurban Bayramı’nızı sağlık ve mutluluk dileklerimle kutluyorum.

Mustafa Kemal Ulusu



YORUMLAR

  • 0 Yorum