Süper Lig ihalesi için geri sayım başladı

Süper Lig’in yayın ihalesi için geri sayım başladı. Kasım ayında düzenlenecek olan ihaleye, Digiturk, D-Smart gibi televizyon yayın platformlarının yanı sıra iletişim operatörleri Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone da girecek. İhaledeki en tartışmalı konu ise ‘alt lisans’ verilecek mi, verilmeyecek mi?

Süper Lig ihalesi için geri sayım başladı
19 Ekim 2016 - 09:25 - Güncelleme: 19 Ekim 2016 - 11:31
YENİ iletişim teknolojisi 4.5G’den sonra bu yılın en çok konuşulacak ihalesine geri sayım başladı. O da Süper Lig canlı yayın ihalesi. 25 Kasım’da tamamlanması ön görülen ve kulüplerin en az 600 milyon dolar beklediği ihale, bu kez çok daha kritik.

Yaklaşık 15 yıldan beri Süper Lig maçlarını yayınlayan Digiturk, Katarlı beIN Medya Grubu tarafından satın alındı. Grubun Türkiye’deki ilk sınavı olarak görülen yayın ihalesiyle Digiturk abonelerini kaybetmemek için elinden geleni yapacak. İhalenin en büyük taliplerinden biri de Doğan Grubu’nun televizyon platformu D-Smart. Daha önce Avrupa Şampiyonlar Ligi maçlarının yayın haklarını alan D-Smart, Süper Lig’in yayın ihalesine iddialı girecek şirketlerden. Ancak ihaleye bu kez iletişim operatörleri de asılacak.

3 OPERATÖR HAZIRLANIYOR

Bunun ilk sinyali haziran ayında Turkcell’den geldi. Şirketin Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, “Mobilde futbol içeriğini müşterilerimize ulaştırabilmek için ihaleye girebilir, farklı iş birliklerine de gidebiliriz” dedi. Türk Telekom da televizyon platformu Tivibuile tecrübeli adaylar arasında yer alıyor. Özellikle şirketin yeni CEO’su Paul Doany ile entegrasyon sürecini hızlandırmak ve atağa kalkmak isteyen Türk Telekom için bu ihale çok önemli. Mobil iletişim sektöründeki diğer bir oyuncu olan Vodafone’un da ihaleye katılmak için kolları sıvadığı sektörde konuşulanlar arasında.

5 MİLYONLUK PAZAR

İhele şartnamesinin önümüzdeki günlerde kesinleşmesi bekleniyor. Şartnamenin ne şekilde çıkacağı ve ihalenin hangi yöntemle yapılacağı şirketlerSüper ihale için geri sayım başladı

açısından büyük önem taşıyor. Çünkü mevcut sistemle bir ihale yapılırsa abone sayısının kısıtlı kalması, daha çok kişinin futbol izleme şansının yok olacağı öne sürülüyor. Çünkü yayın ihalesini alan şirket haklarını başka şirketlerle paylaşmaya yanaşmıyor. Fiyatlar da yüksek tutulduğu için Süper Lig çok fazla eve giremiyor. Bu yüzden de sektör oyuncularının büyük bir bölümü ihale şartnamesine yayın hakkı paylaşımı konusunda hükümler girmesini talep ediyor. Özellikle alt lisanslamanın mecbur hale getirilmesi durumunda hem TV platformları hem de iletişim operatörleri sayesinde futbol yayınlarının daha geniş bir kitleye ulaşacağı konuşuluyor.

Sektör yetkililerinden aldığımız bilgilere göre şu anda Türkiye’de 1.5 milyon Lig TV abonesi bulunuyor. Bu rakam Türkiye nüfusunun yüzde 7’sine denk geliyor. Başka bir deyişle Türkiye’de 100 kişiden sadece 7 kişi evde canlı maç izleyebiliyor. Ancak Avrupa ülkelerinde bu rakamlar yüzde 20 ile yüzde 30 arasında değişiyor. Yapılan tahminlere göre elverişli koşullar oluşturulduğunda bu rakamın yaklaşık 5 milyona kadar çıkabileceği belirtiliyor.

5 farklı model  konuşuluyor

Peki kıran kırana geçecek ihalede hangi modeller öne çıkıyor? Sektörde en çok konuşulan lisans modellerine bakıldığında, 5 farklı seçenek öne çıkıyor:

1) Tekli lisans: Bu lisans modelinde ihaleyi kazanan şirket, tek başına yayınları gerçekleştiriyor. Şu anda Digiturk’ün sahip olduğu tekli lisans, şartnamedeki süre bitimine kadar geçerli. Ancak bu lisans modeline sahip olan şirket, yayını paylaşmaya yanaşmıyor.

2) Alt lisanslama (reseller): En çok tartışılan lisans modeli de bu aslında. Bu lisans tipinde ihaleyi tek bir şirket kazansa bile şartname gereği alt lisanslamayla daha fazla şirkete yan yayın hakkı veriliyor. Ana lisans tipini alan şirket, kâr edebileceği bir maliyet hesabı çıkarıyor ve bu fiyatı alt lisanslama yapacak şirkete sunuyor. Alt lisansa sahip olan şirketler de ana lisansa sahip olan şirketle müşterilerine aynı fiyatı sunuyor. Böylelikle maç yayınlarında rekabet ortamı oluşturularak, Türkiye’deki ekran başındaki futbol seyircisinin artırılması amaçlanıyor.

3) Federasyon modeli: Bu modelin benzeri İspanya’da uygulanıyor. Naklen yayın hakkının sahibi bizzat Futbol Federasyonu oluyor. Kendisi bir marka yaratıyor. Maçların çekimi başta olmak üzere tüm operasyonu üstleniyor. Diğer tüm yayıncı kuruluşlar, abone başı bir bedel karşılığında yayını satın alıyor. Fiyatlamayı federasyon kendisi belirliyor. Abone sayısı ve taahhütleri göz önüne alacak federasyon her kuruluş için farklı bir tarife oluşturabiliyor. Bireysel (ev) yayın hakları için ihale yapılmasına gerek kalmıyor. İhale sadece ticari aboneler ve yurtdışı haklarıyla ilgili sınırlı tutulabiliyor.




YORUMLAR

  • 0 Yorum