Tankımızı vuran füze

Bir savaşın içindeyiz. İstediğiniz kadar operasyon deyin, bu bir savaş. Bu savaşın en riskli yanı terör örgütlerine karşı verilen savaşların ortak riskiyle aynı: Türk ordusu nizami bir ordu olarak savaşıyor, terör örgütü ise gayri nizami bir şekilde saldırıyor. Yani karşımızda ne zaman nerede olduğu belli olmayan, ne zaman nereden saldıracağı belli olmayan

08 Şubat 2018 - 10:24

Son olarak Afrin’de Türk tankına yapılan ve 5 şehit verdiğimiz füze saldırısında gördük. Bir köyün girişinde tankımız mahkum bir arazide bekliyor, hakim bir yerde pusuya yatmış YPG’liler açık hedefte olan tankımıza füze ile saldırıyor. Tank tahrip oluyor, 5 şehit veriyoruz. Saldırıdan sonra “YPG’li teröristler bu füzeyi nereden aldı?” diye bir tartışma başlattık. Bir taraftan “Amerika, YPG’ye 5 bin tır silah gönderdi” diyoruz, diğer taraftan “tankımızı vuran füze nereden geldi?” diye soruyoruz! Zaten ortaya çıktı ki, tankımızı vuran füze “ABD yapımı AT-4 tanksavar füzesi. Bu füzelerden YPG’nin elinde çok miktarda olduğu muhakkak. Askeri ve siyasi cepheye düşen “Vay sen bu füzeleri, roketleri nereden aldın” diye gereksiz tartışmalar yaratmak değil “karşımızdaki düşmanın elinde bulanması muhtemel bütün silahların envanterine göre taarruz ve savunma planı geliştirmek. Kaldı ki bu füzeler PKK tarafından Türkiye’de de kullanılmış daha önce Hakkari’de 9 güvenlik görevlisi şehit edilmişti. Yüzlerce illegal örgütün, yüzbinlerce teröristin cirit attığı Suriye topraklarında silah pazarlamak için cirit atan silah şirketlerinin mümessileri bu örgütlere silah satmak için can atıyor. Dolayısıyle “YPG bu füzeleri nereden aldı?” diye hayıflanmanın manası yok. YPG’nin elinde Amerika’dan alınan binlerce tır dolusu silah ve mühimmat olduğunu bildiğimize göre Türkiye’de bu harekatı planlayan kurmay kadro YPG’nin elindeki bütün silahların cinsini, gücünü, menzilini masaya yatırıp ona göre hareket etmeli değil mi? Asıl tartışmamız gereken konu YPG’ye giden 5 bin tır silahın nasıl ve hangi güzergahı kullanarak bu YPG’ye ulaştığı. Tekrar tekrar soralım: Bu silahlar hangi ülke topraklarından ve hangi güzergahtan YPG’ye teslim edildi? Türkiye, YPG’yi terör örgütü olarak gördüğüne göre bu silah konvoyunu neden terör örgütüne ulaşmadan imha etmedi? Gözümüzün önünden bir terör örgütüne giden silah dolu tırların gayet emniyetli bir şekilde örgüte teslimine göz yummak bir gaflet değil midir? Mesele “Afrin’de tankımızı vuran füze, örgüte nereden gitti?” tartışması değildir. Mesele bu savaşta karşımızdaki terör şebekelerinin her türlü silahla, mühimmatla saldırabileceğini öngörmek ve gayri nizami harbin her türlü riskinin karşımıza çıkacağını tahmin etmektir. Unutmayalım ki daha savaşın başındayız.

YENİ MESAJ GAZETESİ