Tenis, rekabet, cinsellik ve eşcinsellik

Filmin cinsellikle eşcinselliği birleştirdiği, giderek sinemada sporla seksi inceliklerle sunan filmlerin başına geçtiği açık

Tenis, rekabet, cinsellik ve eşcinsellik
27 Nisan 2024 - 09:34 - Güncelleme: 29 Nisan 2024 - 09:24

 

REKABET  

 

Yönetmen: Luca Guadagnino
Senaryo: Justin Kuritzkes
Görüntü: Sayombhu Mukdeeprom
Müzik: Trent Reznor, Atricus Ross
Oyuncular: Zendaya, Mike Faist, Josh O’Connor, Bryan Doo, Darnell Appling, Sahe T. Haris, Chris Fowler

MGM- Warner Bros filmi, 2024


İşte haftanın bir diğer ilginç filmi. Hem uzunluğu (iki saatten çok); hem çok özel hikayesi ve şaşırtıcı ana temaları bunu çok popüler kılmayacak elbette...Ama ben, birçok yabancı eleştirmen gibi hayli özgün buldum. Nedenlerini açıklamaya çalışayım.

Film tenis sporu üzerine kurulu. Game Changers denen yeni bir kuşaktan, Stanford lisesi mezunu Art ve Patrick, çok genç yaşta bu sporun tutkunu olmuşlardır. Aslında çok erken tanışmışlardır ve biri öbürüne mastürbasyon denen şeyin ne olduğunu öğretmiştir. (Türkçesini yazmaya terbiyem müsait değil!).

Art sonradan Tashi Duncan adlı yine tenis hastası bir kadınla evlenmiştir. Ama o aslında daha önce Patrick’le de ilişki kurmuş değil midir? Böylece ortaya tam anlamıyla bir aşk üçlüsü çıkar. Öylesine ki, bir sahnede (ki neredeyse beş dakika sürer!) üçünün birden seviştiği görülür!.. Bu noktada filmin cinsellikle eşcinselliği birleştirdiği, giderek sinemada sporla seksi inceliklerle sunan filmlerin başına geçtiği de açıktır. Bu temelde kaderin birleştirdiği ve asla ayrılamayan bir üçlünün öyküsüdür.

 

Aradan birkaç yıl geçer; Patrick ve Art, Adidas’ın finanse ettiği yarışmalardan New Rochelle Challenger’e, oradan Wimbledon’a çok yerde buluşurlar. Artık 30 yaşını aşmışlardır. Ama tutkuları bitmiş değildir. Son bir yarışmada acaba neler olacaktır?

Demek ki karşımızda tenisle seksi birleştiren özgün bir film var. Hele o ‘surata tükürme’yi izleyen ateşli öpüşme sahnesi!.. Ama seyri kolay değil. Öncelikle ‘iki hafta önce’den başlayıp ‘13 yıl önce’ye dek uzanan zamansal sıçramalar insanın başını döndürüyor. Oyuncularımız perdede o yılları gayet iyi atlatsalar da...

Yine de biçimsel özellikler etkileyici, tenise çok yakışan hızlı gidip gelmeler; ustaca kaydırmalar... Gereğinde yüzlere dalan yakın planlar....Ayrıca erkek bedeni üzerinde yoğunlaşan sahneler....Yıllar boyu süren bir üçlü ilişki, ayni zamanda bir kazanma tutkusunu anlatıyor. Ne pahasına olursa olsun...O iki erkek arasında kalıp karar veremeyen kadın motifi de hikayeye çok iyi yerleştirilmiş. Filmin ilginç bir fon müziği var. ya yumuşak korolar; ya da sert ve ritmik bir müzik...Bu ritmik davullar yer yer aşırı, hatta giderek gereksiz duruyor da denebilir. Başta hep sürpriz yapabilen Zendaya yine şaşırtıyor. Her yaşta çekici olmayı bilerek....Genç oyuncular Mike Faist ve Josh O’Connor da o eril ikiliye hayat vermiş.

Yönetmene gelince... İtalyan yönetmeni Luca Guadagnino 90’ların sonunda başlamış. Araya video, kısa film, belgesel vb. şeyler de ekleyeyek, asıl ününü 2000’lerde yapmış. Özellikle İo Sono l’Amore-Benim Adım Aşk, A Bigger Splash-Sen Benimsin, Suspiria, Bones and All-Kemikler ve Herşey gibi ilginç filmleri var. Bu şaşırtıcı film herkese seslenmese de, sanırım en iyileri arasında yer alacak.
 

Atilla Dorsay

[email protected]


YORUMLAR

  • 0 Yorum