Terâvih namazı, fetva ve maslahat...

Hay Allah, Ayasofya’da terâvih namazını Boynukalın hocanın arkasında kılma planı yapanlar vardı! Ama olmadı. Birileri ondan ve onun mesajlarından rahatsız oldu.

Terâvih namazı, fetva ve maslahat...
10 Nisan 2021 - 09:30 - Güncelleme: 10 Nisan 2021 - 17:54

diliyor, keşke başkanlık bu işe alet edilmese. Fetva kurulundan bir üye, sağlık bakanlığı ya da cumhurbaşkanlığı, içişleri bakanlığının bu yönde bir tasarrufu var. Bu konuda ilim heyetinin incelemeleri bize de ulaştı. Uygulamaların maslahat açısından bu yönde olması gerektiği konusunda bazı görüşler de kurulumuzda dile getirilmiş olduğundan bunu din görevlilerimizle paylaşmayı uygun gördük mealinden bir açıklama yapılabilir. Öbür türlü, bu tür tasarruflar kötü bir emsal oluşturuyor. Metodik açıdan bu mesela Mısır’da, Suudi Arabistan’da, BAE’de çok tehlikeli uygulamalara kapı aralıyor.

Yarın Türkiye’de farklı bir iktidar çok farklı uygulamalara imza atabilir ya da aynı şekilde mesela Avusturya, Fransa, Almanya, Hollanda gibi halkının büyük çoğunluğu Müslüman olmayan, Müslümanların azınlıkta olduğu hükümetler, Müslümanlara siyaset yolu ile bazı uygulamaları dayatabilirler. Diyanet konusu kanal İstanbul ya da Boğazlardan daha basit bir mesele değil. Toplum vijdanında açtığı yara ve Din ve Diyanet tartışmalarının da aynı şekilde olumsuz sonuçları olacağı unutulmamalıdır.

Ne yani, İstanbul sözleşmesine dayalı yasa yaptınız diye din görevlileri için LGBT’lilere pozitif ayırımcılık mı uygulayacaksınız. Bir din görevlisi “Toplumsal cinsiyet” bağlamında erkekken kadın, kadınken erkek olsa aile hayatını eşcinsel olarak sürdürebilecek mi, ya da erkek “artık kadın oldum” dese, imamlıktan alıp, kız Kur’an kursuna mı tayin edeceksiniz! Yasada var diye, siyaset bu yönde bir irade ortaya koydu sen de bunu böyle yapacaksın diyebilir misiniz. Bakın bazı işler ucu açık olarak bırakılırsa bu işler yol olur ve nerede duracağı belli olmaz. Yarın AİHM gider, karar alır gelir. Onun için Diyanet-Siyaset ilişkisine herkesin dikkat etmesi gerekir. Bu özenin sadece CHP’liler tarafından değil, mütedeyyinlerin çoğunlukta olduğu partiler tarafından da hassasiyetle korunması gerekir.

Ramazan’da aşı olur meselesi, mesela bir görüş olarak belirtilebilir ama bir görüşün muhkem nas gibi dayatılması asla kabul edilemez. İhtilaflı konuların, tek bir görüş çerçevesinde hutbede dile getirilmesi de aynı derecede yanlıştır. Dilerim Ramazan boyunca bu yönde tartışma konusu olacak yeni bir açıklama yapılmaz. Daha sonra Kurban Bayramı geliyor. Bu arada dini açıdan hassasiyet gösteren daha birçok konu gündeme gelecek. Zaten daha şimdiden “Sentetik et” konusu gündemde. Gıda, aşı, ilaç konusunda gündem oluşturacak daha birçok konu var. İnsan, hayvan, makine arasında kurgulanmaya çalışılan Nesnelerarası iletişim, Neuralink, Chip, ya da Kripto para aynı şekilde dini açıdan üzerinde hassasiyetle durulması gereken konular.

Zorlamayın. Bu bir grib salgını, tedbir ve tedavi yöntemlerinizle, kaş yapalım derken göz çıkarıyorsunuz. “Mayıs’ta turist gelecek” tedbirleri ile esnafı bitirdi bu Bill’in adamları. Bindiğiniz dalı kesiyorsunuz. Esnaf batıyor. Zekat verenler zekata muhtaç hale geldi. Onlara ha bire şu kadar yok, şu kadar sınıf yaptık demeyin. Sizin ne dediğiniz kadar insanların bu sözlerden ne anladığına bakın. Aynı şeyi bu kadar sık tekrarlarsanız sözün etkisi tepkiye dönüşür. Siz cami sayısından söz edersiniz, o cemaat sayısı ve haline bakar. Siz okul, dershane sayısına bakarsınız, o evdeki çocuğuna bakar, siz adalet saraylarından söz edersiniz, hiç mahkemeyle işi olmayanlar bile aile mahkemesi koridorlarında yaşananları hatırlar. Siz tuzu yasaklarsınız, o yemeğe tuzla başlamayı hatırlar. Siz şekerden söz etmezsiniz ama o rafine şeker insanları öldürmeye devam eder. Siz aşı ol dersiniz, o kısırlaştırmayı hatırlar. Siz bilirsiniz. Şunu bilin ki, Bill’in adamlarının peşinden kaçtığınızı sandığınız akıbete doğru koşuyorsunuz. Selâm ve dua ile.
Abdurrahman Dilipak






 


YORUMLAR

  • 0 Yorum