TOBB ve MÜSİAD'ın oyununa geldiler

12 Eylül 1980 darbesi dahil, askerler genelde... Büyük sermayenin (TÜSİAD) kontrolü altında ve... Talebi üzerine darbe yapıyor...

TOBB ve MÜSİAD'ın oyununa geldiler
17 Mart 2024 - 10:55 - Güncelleme: 18 Mart 2024 - 09:19

Ekonomi yönetimini büyük sermayenin teknokratlarına teslim ettikten sonra...

Sendikalar ve aydınlar üzerinde baskı kuruyorlardı...

Böylece:

Grevler kaldırılıyor...

Maaş ve ücretlere sınırlamalar getiriliyordu...

O dönemin büyük sermayesi dış rekabeti...

Kendileri için tehlikeli gördüğünden ötürü:

Ekonominin dışa açılmasını istemiyordu...

Bu son dönemin büyük sermayesi ise rekabetin kendilerinin ufkunu açtığını...

Üretim modelini geliştirmek zorunda bıraktığını biliyor...

Rekabeti, düşük ücret (Vasıfsız iş gücü) ile değil...

İnovasyonla ve faktör verimliliğiyle elde ediyor...

Gelişmiş ülkeler ölçeğinde demokrasi ve hukuk devleti talep ediyor...

Diğer yanda TOBB ve MÜSİAD ise rekabeti:

Ucuz iş gücüyle yapmaktan yana...

Çünkü...

İnovasyon ve faktör verimliliğini gerçekleştirecek vasıfta patronaja sahip değil...

Demokrasiden de hukuk devletinden de nefret ediyor...

Onların gönüllerinde Singapur modeli yatıyor...

Bugüne kadar TOBB ve MÜSİAD yönetimlerinin:

“Demokrasi, hukuk ve bağımsız yargı” talebi oldu mu?..

Ama TÜSİAD her toplantısında:

“Demokrasi, hukuk devleti ve bağımsız yargı” talebinde bulunuyor...

Meselâ Suriye’deki operasyon...

Esad’dan demokrat olmasını istemek için yapılmadı...

Suriye’den Türkiye’ye ucuz emek akımını sağlayabilmek amacıyla yapıldı...

Bunu daha o zamanlar söylediğimi, yazdığımı, beni izleyenlerin hepsi bilir...

Normal şartlarda milyonlarca vasıfsız ama ucuza çalışan Suriyeliyi:

“İthal işçi” olarak getiremeyecekleri için...

Suriye’yi kaşıdılar...

Ve:

“Ensar” yutturmacasıyla...

Milyonlarca Suriyeliyi:

Sınırdan, kontrol bile etmeden ülkemiz topraklarına kabul ettiler...

 Çünkü...

TOBB ve MUSİAD bir yandan gelişmemiş teknolojileri ile ihracat yapmak istiyorlar...

Diğer yandan sendikaların yüksek ücret talepleriyle karşılaşıyorlardı...

Oysa...

Demokrasiyi rafa kaldırmış pek çok az gelişmiş ülke:

Aylık 120-150 dolarlık işçi ücretleri ile...

Bizim orta ve küçük boy ölçekli işletmelerle rahatlıkla rekabet edebiliyor...

Daha düşük maliyetleri nedeniyle:

Daha ucuza ürün satabiliyorlardı...

Yapılması gereken belliydi...

Ayda 120-150 dolar maaşa çok rahat çalışabilecek olan Suriyeli işçiler:

Türkiye’ye çekilecekti...

Bu, Suriye’den Türkiye’ye “işçi talebi” yoluyla yapılamayacağına göre...

Zorunlu bir göç olmalıydı...

Yani...

Suriyeli işçiler Esad’ın baskısından dolayı Türkiye’ye iltica etmeliydiler...

Aynen de öyle oldu...

Dönemin Başbakanı ve Dışişleri Bakanı...

Belki de...

Bile isteye:

TOBB ve MÜSİAD’ın oyununa geldiler...

Günün sözü

“Emek, sermayeye öncüldür ve ondan bağımsızdır. Sermaye ancak emeğin meyvesidir ve emek olmadan sermaye olmazdı. Emek sermayeden üstündür ve daha büyük önem arz eder...”.

Abraham Lincoln

LAF OLSUN TORBA DOLSUN

Muhalefet partileri, Erdoğan’dan:

İsrail’le ticareti kesmesini istediler...

Erdoğan oralı bile olmadığı gibi...

Bu talebi duymazdan gelip...

İsrail’le ticareti muhalefet partileri yapıyormuş gibi:

Onları suçladı...

Neden?..

Çünkü...

Erdoğan biliyor ki...

Muhalefetin eleştirileri...

Ya da:

İsrail’le ticareti kes” çağrıları medyanın %80’i tarafından halka ulaştırılmıyor...

Devletin TRT’sinde bile haber olmuyor...

Ama...

Erdoğan, İsrail’le ilişki halinde olan muhalefetmiş gibi konuştuğunda

Halkın %80’i bunu duyuyor...

Demek istemem o ki:

Türkiye’nin “demokratik bir hukuk devleti” olduğunu...

Her siyasi partinin Devlet karşısında:

“Eşit” olduğunu iddia etmek...

“Laf olsun torba dolsun” mealinde bir söylemden başka bir şey değildir...

AKLETMEYEN ZAVALLILAR

Diyanet İşleri Başkanı’nın kızı lüks arabasının anahtarına “şiir” yazmış...

Yazdığı şiiri de sosyal medya hesabından paylaşmış...

Vicdan sahibi kamuoyu haklı olarak...

Bu Hanımefendiyi sorguluyor...

Ve...

Babası Ali Erbaş’ın:

Açlık ve yoksullukla boğuşan vatandaşa, “sabır” çağrısı yapıp lüks ve şatafattan kaçınılmasını isterken...

Kendisinin, lüks aracının anahtarına şiir yazmasını yadırgıyor...

Eğitimsiz insanları dinle uyutan bu insanlara:

“Zavallı halkı neden aldatıyorsunuz?” diye eleştiri yöneltmekten daha ziyade:

Dinle uyutulmuş milyonlarca yurttaşa:

“Bu insanlar tarafından bu kadar kolay neden aldatılıyorsunuz?” diye sitem edilmesinden yanayım...

Aldatılmak insanı masum yapmaz...

Zira...

Allah, kullarına sorgulaması için:

Akıl vermiştir...

O nedenle, Kur’an neredeyse her ayette:

“Akledin, aklınızı kullanın” diye emreder...

Akledebilmek için ise tabii ki:

Sorgulamak...

Şüphe etmek esastır...

BU DA UYARI

Mehmet Şimşek, sadece:

“2024’te TL değerlenecek” demek yerine...

TL’nin neden değerleneceğini somut gerekçeleriyle anlatmalı...

Meselâ...

1 Nisan’dan sonra:

Mehmet Bey halen görevdeyse...

Ve...

Recep Bey’i de ikna etmiş:

IMF’le stand by imzalanma aşamasına gelinmişse...

Mevduat faizleri, yıllık enflasyon oranının üzerine çıkmışsa...

Cari açık GSMH’nın %3’ünün altına düşürülecekse...

Eğer komşularımızla kavga edilmeyecekse...

Sınır ötesi savaşlara kalkışılmayacaksa...

İçeride:

Huzur bozucu antidemokratik hareketlenmeler teşvik ve tahrik edilemeyecekse:

Turizmcilerin dedikleri gibi.

Harika bir turizm sezonu da geçireceksek...

TL değer kaybetmese bile en azından:

Değerini koruyacaktır...

Ama...

Harika ve bol döviz girişli turizm sezonunun ekonomik krize ilâç olabilmesi için:

IMF’le stand by imzalanması...

Mevduat faizlerinin, yıllık enflasyon oranının üzerine çıkarılması...

Cari açığın, GSMH’nın %3’ünün altına düşeceği konusunda ikna edici gelişmeler olması... (Meselâ döviz üzerindeki baskının kaldırılması.).

Savaş tamtamları çalmaktan vazgeçilmesi:

Şarttır...

HALK NEDEN DÖVİZ ALIYOR?

Adamın biri, bir kapalı spor salonunda arka sıralardan kalkıp, ön sıralarda oturan bir başka adamın yanına gidiyor ve ensesine okkalı bir tokat atıyormuş...

Tokadı yiyen öfkeyle dönüp kendisine baktığında:

“Afedersiniz, sizi birisine benzettim” diyormuş...

Bu, tokat atma ve özür eylemi 3-4 kez tekrarlanmış...

Sonuncusunda, tokadı yiyen adam öfkeyle ayağa kalkıp, tokadı atanın yakasına yapışmış:

“Daha ne kadar sürecek lan bu?” diyerek tokat atan adamı tokatlayacakmış ki...

Tokatçı, işaret parmağıyla, yukarılarda oturan kelli felli bir adamı göstermiş:

“O herifte bu kadar çok para, sende de bu güzel ense olduğu sürece, bu tokatlama devam eder” demiş...

Bir ülkede...

Millî paraya güven yoksa...

Bir ülkede yıllık enflasyonmevduat faizlerinden 25 puan yüksekse...

Bir ülkede:

Halkın %15’i nakit zenginiyse...

Ve...

O ülkede dövize “yatırım” yapmak serbestse...

Ve buna karşılık o ülke:

Döviz geliri elde edemiyorsa...

O ülkede, az sayıdaki nakit zengini:

Döviz ya da altın satın almaya devam eder...

DESTEKLENECEKTİR...

Mehmet Şimşek’in yönetimindeki ekonominin ilk sekiz ay sonuçları:

Faiz %8.5’ten %45’e...

Dolar 20’den 32’ye yükseldi...

Bu yükselişleri eleştirmiyorum...

Ama...

Uçan kuştan bile döviz talep ettiğiniz halde...

Sadece:

4.8 milyar dolar döviz gelmiş olmasını...

Gelecekte, başaramayacağınızın karinesi olarak görüyorum...

Ancak...

Kendi adıma da söz veriyorum...

1 Nisan’dan sonra akılcı her hamleniz:

Bu köşede ve Youtube kanalımda:

Desteklenecektir...

NOT:

Mehmet Bey,

Niye halen altın veya döviz alındığını anlamadığınızı çünkü bizzat:

“2024’te TL değerlenecek” dediğinizi söylemişsiniz...

Eğer gerçekten de böyle dediyseniz:

Hemen istifa edin...

Çünkü...

Bir Bakan...

Sebebini doğru bilmediği bir sorunu asla çözemez...


MEMDUH BAYRAKTAROĞLU
korkusuz.com

YORUMLAR

  • 0 Yorum