Yüce Rabbim verdikçe veriyor, son günlerde bir Avrupa birinciliği daha kazandık!

Şu andaki yerimiz itibariyle dünyada 14. sıradayız ama Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde evvel Allah o listede de üst sıralara tırmandığımızı göreceğimiz günler yakındır!

Bu sonuçlar, Küresel Organize Suç Endeksi 2023 raporunda açıklandı.

Endeks, Birleşmiş Milletler üyesi 193 ülke içinde gelişen organize suç faaliyetlerini karşılaştırıyor.

Euronews Türkçe’nin aktardığına göre, Türkiye’nin 2023 skoru 10 üzerinden 7,03 puana çıkmış. Önceki raporda (2021) bu skor 6,89’ imiş. Organize suçlar konusunda “Durmak yok, yola devam” şiarının hakkı verilmiş yani!

Silah ticareti, eroin kaçakçılığı ve mafyaya özgü suç gruplarında notumuz ise 10 üzerinden 8,5.

Şaşırtıcı bir sonuç sayılmaz.

İktidar koalisyonunun iki numaralı ortağının, suç örgütü yöneticilerine karşı özel bir zaafı olduğunu biliyoruz.

Suç örgütleri yöneticilerinin yararlanması için çıkarılan “infaz düzenlemeleri”, bu zaafın bir sonucu.

Nitekim bu düzenlemeler sayesinde hapisten çıkan, koşa koşa MHP Genel Başkanı’na teşekküre gidiyor, birlikte poz verilip, medya aracılığıyla yayılıyor.

Bu fotoğrafları gören polisin, jandarmanın, savcının organize suç örgütlerinin faaliyetleri ile mücadele konusundaki heveslerinin kırılmaması mümkün mü?

Organize suçla mücadelede yeni bir dönem başlatılacağına ilişkin umutları yeşerten son mafya operasyonunun karşısına ilk dikilenin yine MHP Genel Başkanı olması da ilginç.

Nitekim raporda şöyle bir bölüm var:

“Türkiye’de faaliyet gösteren ve geleneksel mafya sistemini model alan önemli sayıda mafya tarzı grup bulunmaktadır. Ülkede varlıklarını sürdüren bu grupların hükümetle ve diğer siyasetçilerle yakın ilişkiler geliştirdikleri ve bu sayede kolluk kuvvetleri ve yargı karşısında koruma sağladıkları bildirilmektedir.”

Zaten böyle olmamış olsaydı, Türkiye Avrupa’da birinci, dünyada 14. sırada olamazdı.

AKP’nin ilk iktidar yıllarında örgütlü suç ile mücadelede önemli gelişmeler yaşandığını hatırlayalım.

Ne değişti de AKP’nin ilk 10 yılı ile son 10 yılı bu konuda birbirine taban tabana zıt hale geldi?

Öteki sorunlarımızın kaynağı neyse, bu sorunun kaynağı da o: Otoriterleşme, yürütme organının yasama ve yargı üzerinde mutlak bir hakimiyet kurması, şeffaflıktan uzaklaşma, yolsuzlukların artması.

Bu durum tüm sistemi bozan ve felç eden bir tür kanser gibi.

Bugün Türkiye, dünyanın değişik ülkelerinden mafya gruplarının serbestçe faaliyet sürdürebildikleri bir yer haline geldiyse, onun nedeni de bu.

Mersin limanının, uyuşturucu ticaretinde kilit limanlardan biri haline gelmiş olmasının nedeni de bu.

Bunun üzerine kaç kişi olduklarını kimsenin bilemediği düzensiz göçle gelenleri ekleyin.

Türkiye gerçek bir suç cennetine dönüşüyor, sokaklarda silahlı çatışmanın yaşanmadığı bir gün geçmiyor.

Yüce Rabbim bunu da Siyasal İslamcıların iktidar dönemine nasip etti diye sevinmeli miyiz?
 

Mehmet Y. Yılmaz

@MHMTYKPYLMZ[email protected]