“Türkiye Cumhuriyeti devletinin gücünü göreceksiniz… Hepinizi tanıyorum ben. Kim ki hainlik yapıyor kim ki ihanet ediyor karşılığını görecek. Ne yaptı lan size bu devlet? Hepiniz karşılığını göreceksiniz. Türk’ün gücünü göreceksiniz.”

Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’nde bir şantiyede elleri arkadan kelepçelenmiş, yüz üstü yatırılan inşaat işçilerine özel harekat polisi böyle bağırmıştı.

Tarih 5 Ağustos 2015’ti… 

Devlet, gücünü vatandaşının bedeninde test ederken topluma hep şu mesajı vermişti: Bu güç sorgulanamaz, eleştirilemez.

Bu gücün efsunlu yanı, yoksulun, farklı biçimlerde ezilenin “Türk’ün gücü” ile özdeşlik kurabilmesini sağlayan ideolojik diskur.

Yoksa 8 yıl sonra, bu kez Kadıköy’de, gücünü, aralarında inşaat işçilerinin de olduğu 5 Kürt gencini ters kelepçe ile yüzüstü yatırarak, Mehter Marşı dinleterek gösteren devleti alkışlayanları nasıl açıklayabiliriz ki…

“Polislerin eline sağlık”, “Birkaç tane sokak köpeği de üstlerine işese tam olacakmış”, “Her gün birinizi bir gün hepinizi”, “Sıkın gitsin kafalarına bunlardan ne vatana ne de millete hayır gelir…” (Yorumların daha fazla ve içeriğinin daha şiddet dolu olduğunu tahmin edersiniz.)

Yine hatırlarsınız… Kadıköy’de nakliye işçisi olan Cihan Aymaz, sokak müziği yapan bir gençti. Mayıs başında Mehmet Caymaz tarafından istek parçasını çalmadığı bahanesiyle öldürülmüştü.

Mehmet Caymaz “Sarhoştum” gerekçesine sığınarak, Cihan Aymaz’ı ve arkadaşlarını suçlamıştı.

Caymaz’ın profili dikkat çekici… Uyuşturucudan çete üyeliğine kadar 14 farklı suçtan sabıkası varmış. Ailenin iddiasına göre cinayetten dört gün önce şartlı tahliye edilmiş. Caymaz şimdi yeniden cezaevinde.

MHP’nin seçim kampanya müziklerinden biri olan “Ölürüm Türkiyem” parçasının istek parça olup olmadığı şu ana kadar netlik kazanmış değil. Polis tutanağında da istek parçasından söz edilmemiş. Mehmet Caymaz’ın savcılık ifadesinde var. Ama o parçanın ne olduğu, cinayetin ırkçı saiklerle işlenip işlenmediğinin açığa çıkması açısından önemli.

Mehmet Caymaz’ın bıçağını kolayca kullanabilmesi devletin gücüden bağımsız olabilir mi? Cezasızlık sistematiğine güveniyor olabilir mi? “Ellerin dert görmesin” kalabalığından güç alıyor olabilir mi? Yoksa istek parçanın ne olduğu bugüne kadar açığa çıkmaz mıydı?

Gelelim Kadıköy Moda’da Kürtçe müzik eşliğinde halay çeken gençlerle ilgili konuya. Konu kanun maddeleriyle açıklanamayacak kadar katmanlı ve politik.

Konuyu İçişleri Bakanı Soylu’ya soran Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun sorduğu gibi “Cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçimi öncesinde Kürt gençlerin böyle bir muameleye maruz kalmasıyla Cumhur İttifakı’nın Kürtlere vermek istediği mesaj nedir?  Polislerin takındığı bu muamele yeni dönemde Kürtlerin kendi dillerinde halay bile çekemeyecekleri anlamına mı gelmektedir? Bir kısım personelinizin Kürt ve Kürtçe ile ilgili bir sorunu olduğu iddiası doğru mudur? Eğer böyle bir sorun yoksa Kürtçe şarkı söyleyen kişilere yönelik polisin kötü muamelesi neden hala devam etmektedir?”

Kadıköy İskele Karakolu’nda çekildiği anlaşılan görüntülerin sızdırılması da devletin gücü… Çünkü sızdırmanın suç olduğunu bilir polis. Görüntülerde sigara dumanı kadraja giriyor. Belli ki telefonla çekilmiş. Karakol bahçesinde neler yaşandığını sızdıranların cezasızlıktan güç aldıklarını tahmin etmek zor olmasa gerek.

Konuyla ilgili HDP, Diyarbakır Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, Dev Yapı İş ve İnşaat İş Sendikası dışında kurumsal başka bir tepki göremedim.

Bu arada “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme” suçlamasıyla gözaltına alınan beş gençten dördü adli kontrol, biri de bir aylık ev hapsi kararıyla serbest bırakıldı.

Diğerini küçülterek aidiyeti, kimliği büyütmek, eşitsizliğin yarattığı imtiyazdan güçlü hissetmek...

Fransız düşünür Jean Paul Sartre Yeryüzünün Lanetlileri kitabına yazdığı önsözde "Avrupalının kendisini insan yapmasının tek yolu köleler ve ucubeler yaratmaktı" demişti. 

Devletin gücünü kutsal kılmak da bizi insanlaştırmayacak.

TIKLAYIN | İddia: Kadıköy'de Kürtçe müzik eşliğinde halay çekenlere polis müdahale etti

TIKLAYIN | Kadıköy'de halay çektikleri gerekçesiyle silahla gözaltına alınan gençlere mehter marşlı ters kelepçe!

Candan Yıldız