Türkiye'yi konuşturan gazeteci

İpek Özbey’le karadan çok havada karşılaşabilirsiniz. Arı gibi çalışır, arı kadar uzun uçar ama kanatları olmadığından uçaklara tutunmak zorundadır.

Türkiye'yi konuşturan gazeteci
17 Ekim 2021 - 11:27 - Güncelleme: 17 Ekim 2021 - 11:37

Gazeteden çok, havalimanlarında, otel odalarında, hatta geçen hafta gözümle gördüm, plajda bile çalışır. Nihayet eve geldiği, hane halkı tarafından pek fark edilmez çünkü yorgunluktan bayılmadan bir tık önce yatıp uyumuştur.

Çünkü daima çözülmesi gereken bir röportajı ya da yapılması gereken bir Cumhuriyet Cumartesi eki vardır.

Birkaç gün önce birlikteydik. Likya Kültür Etkinlikleri’nde buluştuk. Manşet’in mürekkebi soğumamış ilk baskısını, “Can dostum” ithafıyla önüme koyduğunda, ilk ne zaman tanıştığımızı tartıştık. Gazete hamuruyla yoğrulan İpek Özbey, 2010 Ağustos ayı biterken Vatan’dan kovulup tabii ki ilk ona verdiğim söyleşiyle tanıştığımızı sanıyor.

AŞK MEYVESİ MANŞETLER

Oysa İpek’e karada ya da havada değil, denizde rastlayan şanslı kişiyim ben. 2010 yılı temmuz başında, sonradan Morlar başlığı altında toplanacak arkadaş grubuyla çıktığımız mavi yolculukta tanışır tanışmaz çok ama çok iyi dost olduk. 

İpek Özbey, coşkusu bulaşıcı ve mesleğine âşık bir gazetecidir. Durdurulamaz bir fırtına, dindirilemez bir şevkle çalışır. Gazeteciliği sevenin, onu sevmemesi, takdir etmemesi olanaksızdır. 

İpek’in Manşet: Türkiye Konuşuyor* başlıklı yeni kitabı, bence geleceğin gazetecilerine ders kitabı niteliğinde bir dizinin ilk cildi. Manşet’te 2017’den bu yana Türkiye’nin gündemine damga vuran söyleşiler yer alıyor. 

SERBEST PİYASA FETVALARI     

Türkiye’de son yirmi yılın en aklıselim sahibi Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, 2017 yılında İpek Özbey’le yaptığı söyleşide: “Kuranıkerim ile aramız açıldı. Kendi yanlışlarımıza fetva verir olduk. Çünkü dini bilgi üretiminde metot kalmadı. Serbest piyasa mantığıyla fetva arayan, müşteri memnuniyetine göre fetva verenler kapladı ortalığı. İslam âlimlerinin içinde yaşadığı hayatla ve gerçeklikle bağları koptu. Bazı kesim ve cemaatler, FETÖ’den doğan boşluğu doldurabilmek için siyasetle, kamusal alanla, yaygın ve kayıt dışı eğitimle kendi kapsam alanlarını genişletme hesabı yapıyor olabilirler...” diyordu.

AMERİKAN RÜYASI, İÇ SAVAŞ KÂBUSU

2021 Ağustos ayında Zafer Partisi’nin kurucu genel başkanı seçilen Ümit Özdağ, 2017 Ağustos ayında kurucularından olduğu İYİ Parti’yi ilk kez İpek Özbey’e anlatıyor ve yaşadığımız günlerde çok yakınlaşan bir tehdide dikkat çekiyordu: “Amerikan Harp Akademileri’nin yapmış olduğu gelecek 10 yıl çalışmasında Türkiye’de iç çatışma beklentisi ön plana çıkarılıyor. Özetle, AKP’nin yanlış politikaları başta Irak ve Suriye olmak üzere Ortadoğu’da bölünme süreçlerine ve Türkiye’ye düşman oluşumların ortaya çıkmasına neden olmakta, ülkemizi bir iç savaş sürecine itmektedir...”

FAKİR KÖYLÜ KIZI, PARTİ LİDERİ

Aynı yıl kasım ayında, İYİ Parti’nin çiçeği burnunda genel başkanı Meral Akşener, ilk ziyaretini Türklerin Anadolu’ya girdiği Ahlat’a yaparken ilk röportajını da Ahlat’taki evinde İpek’e veriyordu: “Susurluk sonrasında bakan oldum, ben. Ne alakam var Susurluk’la? Kendini sınıfsal olarak tanımlamış bir politikacı olarak ekonomik güç odaklarıyla çok fazla haşır neşirliğim yoktu. O günlerde benimle ilgili yapılan tanım, ‘Fakir köylü kızı’ şeklindeydi. Aşağılamak için söyleniyordu, ama ben bunu aldım, başımın üstüne koydum... ”

EMEKÇİ MAAREM

Muharrem İnce, CHP cumhurbaşkanı adayı olduğunda bizim Morlar korosu İpek’e “Kopart şu ilk röportajı!” baskısı yapıyordu. Koparttı, nitekim. Zaten çok kısa zamanda kararlaştırılan 2018 seçimlerinden bir ay önce beni de mest eden bir gençlik anısıyla gönlümüzü çeldi “Maarem”: “Babamın kamyonunda çalışan bir şoför vardı. Ben de ona muavinlik yapıyordum. Bir gün Adana’ya gidiyoruz. Kaç para maaş aldığını sordum. Hesapladım. Sonra dönerken, ‘Salih Abi, babam seni sömürüyor, zam istemelisin’ dedim. 16 yaşındaydım. Dönüşte Salih Abi zammı istemiş. Babam da vermeyeceğini söylemiş. ‘Neden zam istiyorsun’ diye de sormuş. Salih Abi, ‘Muharrem söyledi, sen beni sömürüyorsun’ demiş. Babamdan iyi bir fırça yemiştim. O gün hangi çizgideysem bugün de aynı çizgideyim.”
Mine G. Kırıkkanat
Mine G. Kırıkkanat[email protected]

GAZETECİ SEZGİSİ

2018’de Kemal Kılıçdaroğlu’yla yaptığı bir söyleşi sırasında, CHP Genel Başkanı’nın sürekli Beylikdüzü BB’si Ekrem İmamoğlu’nun başarısından söz etmesi, İpek’in dikkatini çekmişti. Gazeteye not düştü: CHP’nin İstanbul adayı İmamoğlu mu?  

Ekrem İmamoğlu da zaten onunla yaptığı ilk söyleşide, “O röportajdaki mesajı almamak mümkün değildi” diyecekti.       

Adaylığı kesinleşmiş ama çoğunluk tarafından pek tanınmıyor, tanınmaması da eleştiriliyordu. İpek Özbey’e, “Beni tanıdıklarında çok sevecekler, o kadar sevecekler ki bu benim evladım, kardeşim, diyecekler” demişti. Seçim zamanı geldiğinde, “Beni tanıdıklarında çok sevecekler” slogan oldu. 

Seninle, senin de benim de yetiştiğimiz okul gemisi Cumhuriyet’te yan yana çalışmaktan mutluyum İpek Özbey. Yolun açık, manşetlerin bol olsun.

 

*Kırmızı Kedi Yayınevi, 2021


YORUMLAR

  • 0 Yorum