Türkiye'yi Türkler mi yönetiyor?

Danimarka, elektrik enerjisinin yüzde 40'ını, deniz dalgalarından sağlıyor. Peki, "üç tarafı denizlerle çevrili" Türkiye'nin, aklına neden gelmez, dalga enerjisi . Çünkü Türkiye'nin aklı başında değil!

Türkiye'yi Türkler mi yönetiyor?
11 Nisan 2019 - 19:15
Türk insanına, "bağımlı" siyaset sahipleri seçtiriliyor. Dalga enerjisi Türkiye'de ilk defa, 2002 seçimlerinde, Prof. Dr. Haydar Baş ile gündeme geldi. 

Boğaz'da elektrik üretimini, BTP İstanbul adayı Sayın Selim Kotil, Milli Ekonomi Modeli'nden aldı ve projelendirdi. 

İstanbullu; 

Bedava veya ucuz elekrik istemedi, demek ki!

Ucuz sebze de istemedi!

Ağlamaya kimsenin hakkı yok.

Boğaz'da 4 keban barajı büyüklüğünde üretilecek elektrik, seracılara bedava verilecek, İstanbullu, ucuz domates-biber-patlıcan yiyecekti. Yiyecek ağzı olmayana, Selim ne yapsın!

Türkiye, enerjiyi en pahalı yöntemlerle elde ediyor. İthal ettiği doğalgaz ile... Rusya, doğalgaz satan bir ülke, kömürden elektrik üretiyor. Türkiye ise  ithal ettiği doğalgazdan elektrik üretiyor.

Peki, bizde gerçekten doğalgaz yok mu?

Seçimde doğalgaz rezervi bulduk dediler, ne oldu? 

Kesin, 2023'ü bekliyorlardır!

"2023'e kadar kaynaklar Türkiye'nin değil" ya!

"Lozan'da verilmiş" ya!

Allah sizleri, yalanlarınızla birlikte batırsın inşallah!.. 

Demiyorlar, "bağımlıyız, çıkaramıyoruz, peşkeş çekiyoruz..." Lozan'a iftira atıyorlar. Türkiye'de hem doğalgaz var. Hem petrol var. Hem de, altın, bor, toryum, aklınıza ne gelirse... 

Bor'da dünya birincisiyiz, altın da ise dünya ikinciyiz. Hal böyle iken, Türkiye niye fakir? 

Türkler, neden sefalete yakın bir hayat yaşamaktalar? Çünkü Türkiye'de  güdümlü siyaset var.

Vatandaşın önüne, sandık konuluyor doğru ama o sandıkta dev küresel şirketlerin arkalarında durduğu adaylar çıkıyor. Vatandaş seçtiğini zannediyor, oyuna geldiğini anladığında zaten, iş işten geçmiş oluyor.

Boğaz'da elektirik istemeyen bir Allah kulu olur mu normalde. Veya dalga enerjisiyle aydınlanmaya, kim neden karşı dursun. Ucuz sebze, meyve yemeyi ancak aklı olmayan istemez.

Peki öyle ise ne oluyor?

Veya neler oluyor.

MİT eski görevlisi Eymür ne demişti: "Türkiye'yi 50 yıldır, Türkler yönetmiyor". Atatürk, Türkiye'yi yöneten ilk ve son Türk'tü diyeceğim, kafalar karışacak!.. En iyisi demeyeyim!

 Yıllardır kavga ediyoruz farkındamısınız. Sahip olduğumuz kaynakları konuşamıyoruz bile... Kimileri, "din getiriyor" diye seçildi, kimileri, "demokrasi getiriyor" diye seçildi.

"İş ve aş getiriyor" diye, bugüne kadar kimseyi seçmedik, kimseyi seçtirmediler. Çünkü "iş ve aş" getireni seçersek, "kaynakların" farkına varılır. Madenlerimizin ve petrolümüzün olduğu anlaşılır.

Bu ülkede maden yoksa niye Maden Yasası çıkratıldı. Petrol yoksa, neden Petrol Yasası çıkartıldı.

Sahip olduğumuz doğalgaz ve kaya gazı ile Türkiye, dışarıdan bir metreküp gaz almaz. Bu ülkede, "50 ton toryum ile bir yıllık enerjimizi elde edebiliriz" diyen bir bilim insanının bindiği uçak, Isparta'da düşürüldü.

2007'de Isparta'da düşen/düşürülen uçak, enerji savaşındaki kaybımız değil mi? Prof. Dr. Engin Arık ve ekibi, o uçaktaydılar. Türkiye, bu kazayı dahi konuşmadı. 

Türkiye'yi, gerçekten Türkler mi yönetiyor!

Tamam, herkeste bir "vatandaşlık numarası" var. Peki ya başka numaralar yok mu!

Enerji uğruna dünyada ne savaşlar veriliyor. Ülkemizde ve yakın coğrafyamızda olan ve olacak her şey, enerji için değil mi? Güneydoğu'da terör  niye var? Çünkü Güneydoğu petrol denizi üzerinde yüzüyor.

İsrail, şuanda Güneydoğu'da petrol çıkarıyor, haberiniz var mı? Akdeniz'de neler oluyor? Kıbrıs'ta, bunca oyun niye oynanıyor? 

Doğu Akdeniz'in altı petrol ve doğalgaz ile dolu. ABD, niçin Fırat'ın doğusunda, Rusya niçin Fırat'ın batısında? 

Bu paylaşımda sen, niye yoksun?

Çünkü sen, sen değilsin!

Sen, Türk değilsin!

Seni, Türk bırakmadılar!



Atatürk'ün bıraktığı yerden, devam edeceği için. Hamaset yapmıyor, hakikati, damarlarımız yırtılırcasına haykırıyoruz. Vallahi böyle, billahi böyle… Öününe konan barikatları görseniz, aklınız durur.  Ama yıka yıka gelecek, hiç kuşkunuz olmasın...

Türk milleti çalışıyor, yabancılar yiyor. 80 milyon, küresel tefecilere hizmet ediyor. Türk olan, bu gidişe "dur" der.  "Türk" olmak, bozkurt işareti yapmakla olmaz. "Türk" olmayı bozkurt işareti yapmaya, "Müslüman" olmayı rabia işareti yapmaya indirgeyenler utansın.

Oğuzkağan, "Türk'ün yurdunda, fakirlik suç sayılsın" diyor. Nasıl bir Türk ki, kaynaklar ecnebiye giderken, kıs kıs gülüyor. Nasıl bir Türk ki, NATO'dan rahatsız olmuyor. IMF'ye, Mckinsey'e gitmekten hiç sıkılmıyor.

"Kahrolsun NATO!" diyeni dövüyor. Milliyetçi değil, mübarek NATO badigartı...

Sıkıştıklarında IMF'yi, ABD'yi, hatırlıyorlar, korktuklarında NATO'yu...

Gel de bunlara, "Türk" de!

"Türk" diyenleri, "Türklüğe hakaretten" yargılamak lazım!

 Rusya ile arayı açıyoruz, haberiniz olsun.

Yusuf Karaca

[email protected]

YORUMLAR

  • 0 Yorum