X Gezegeni gerçekten var mı? Dokuzuncu Gezegen teorisi

X Gezegeni ya da diğer adıyla dokuzuncu gezegen, bazı gök bilimcilerin güneş sistemimizin en ucunda saklandığını düşündüğü teorik bir gezegen. Böyle düşünmelerinin nedeni, güneş sistemimizin uzak noktalarındaki bir dizi cismin yörüngesinin, büyük olasılıkla henüz tanımlanamayan dokuzuncu bir gezegenin çekim gücüyle bozulmuş olması.

X Gezegeni gerçekten var mı? Dokuzuncu Gezegen teorisi
02 Şubat 2023 - 10:05 - Güncelleme: 02 Şubat 2023 - 13:44

X Gezegeni gerçekten var mı? Dokuzuncu Gezegen teorisi nedir? X Gezegeni nerede? Sorun şu ki, henüz hiç kimse bu potansiyel dünyayı gerçekten görmedi, yani varlığı tamamen matematiğe dayanıyor.

Caltech araştırmacıları, güneş sisteminin derinliklerinde bir “Gezegen X” olabileceğini düşündüren matematiksel kanıtlar buldular. Bu varsayımsal Neptün büyüklüğündeki gezegen, Plüton’un çok ötesinde oldukça uzun bir yörüngede Güneşimizin etrafında dönüyor. Araştırmacıların “Dokuzuncu Gezegen” olarak adlandırdıkları nesne, Dünya’nın yaklaşık 10 katı bir kütleye sahip olabilir ve Güneş’ten Neptün’den ortalama 20 kat daha uzakta yörüngede dönebilir. Güneş etrafında bir tam tur atmak 10.000 ila 20.000 Dünya yılı alabilir.[1]

 

2015 yılında Caltech gökbilimcileri Konstantin Batygin ve Mike Brown, dış güneş sisteminde alışılmadık, uzun bir yörünge izleyen dev bir gezegene dair yeni bir araştırma duyurdu.[2] Eğer böyle bir gezegen varsa, veriler ve bilgisayar modellemeleri X Gezegeni’nin kabaca Dünya’nın dört katı büyüklüğünde ve on katı kütlesinde olması gerektiğini gösteriyor.

Teoriye göre bu büyüklükte ve kütlede bir cisim, Neptün’ün yörüngesinin çok ötesinde uzak bir buzlu enkaz bölgesi olan Kuiper Kuşağı’ndaki bazı küçük cisimlerin kümelenmiş yollarını açıklıyor.

Bu olası dünya hakkında büyüleyici pek çok şey var, ancak bunların başında, varsayımsal yörüngesinde güneşin etrafından tek bir tur atmasının 10 bin ila 20 bin yıl alması geliyor. Neptün ise kabaca her 165 yılda bir yörüngesini tamamlıyor.

NASA’nın Gezegen Bilimi Bölümü yöneticisi James Green, “Yeni bir gezegen olasılığı, bir gezegen bilimci olarak benim ve hepimiz için kesinlikle heyecan verici bir olasılık” ifadelerini kullandı ve ekledi: “Ancak bu, yeni bir gezegenin tespiti veya keşfi değil. Kesin olarak sözde bir X Gezegeni olduğunu söylemek için çok erken. Gördüğümüz şey, sınırlı gözlemlerden elde edilen modellemeye dayanan erken bir tahmin. Bu bir başlangıç. Heyecan verici bir sonuca yol açabilecek bir sürecin başlangıcı niteliğinde.” [3]

Dokuzuncu gezegen fikrini ilk kim ortaya attı?

dokuzuncu gezegen

Keşfedilen son gezegen 1846 yılında Neptün oldu. Ancak o dönemde bunun son olmayabileceğine ve yörüngesinin ötesinde başka bir dünyanın var olabileceğine dair pek çok spekülasyon vardı.

Percival Lowell, 19. yüzyılda yaşamış bir seyahat yazarı ve iş adamıydı. Mars hakkında bir kitap okuduktan sonra astronom olmaya karar veren Lowell, uzayla ilgili bir dizi tuhaf teorisiyle hatırlanıyor.

Lowell, Kızıl Gezegen’in akıllı yaşam formlarını barındırdığına ikna olmuştu. Öyle ki, Mars yüzeyinde gözlemlediği garip çizgilerin, ölmekte olan bir uygarlığın kutuplardaki buzullardan su çekmek amacıyla inşa ettiği kanallar olduğuna inanıyordu.

Ancak en önemlisi, Lowell güneş sistemimizde dokuzuncu bir gezegen olduğuna ikna olmuştu. Teorisinin doğru olup olmadığını anlayamadan 1916’da 61 yaşında vefat etti, ancak vasiyetinde Gezegen X’in bulunması için harcanmak üzere bir milyon dolar bıraktı.

Lowell’ın gözlemevi dokuzuncu gezegeni aramaya devam etti. 14 yıl sonra, 18 Şubat 1930’da iki fotoğrafa bakan genç bir astronom, daha sonra Plüton olarak bilinecek küçük bir dünyayı fark etti.

En başta, yanlışlıkla bunun gizemli X Gezegeni olduğu düşünüldü. Nihayetinde Plüton, 2005 yılında keşfedilen ve başlangıçta güneş sisteminin onuncu gezegeni olarak tanımlanan Eris ile 2006 yılında cüce gezegen statüsüne düşürülerek gezegen statüsünü kaybedecekti.

Günümüzde, ‘X Gezegeni’ güneş sistemindeki keşfedilmemiş herhangi bir gezegen için kullanılan genel bir terim haline geldi.[4]

X Gezegeni fikri öylece rafa mı kaldırıldı?

planet x gezegeni
Görsel: Temsili

Evet, 1989’da Voyager uzay araçlarından biri tarafından.

Voyager 2 Neptün’ün yanından geçerken, gezegenin başlangıçta düşünülenden çok daha hafif olduğunu ortaya çıkardı. Bu da dış gezegenlerin yörüngelerinde anormal bir etki olmadığı anlamına geliyordu. Bir NASA bilim adamı gerekli hesaplamaları yaptı ve gerçekten de dış gezegenlerin yörüngelerinin başından beri makul olduğunu doğruladı.

Görünüşe göre gizem kapanmıştı. X Gezegeni ne Plüton’du ne de Eris. Belki de böyle bir gezegen yoktu bile.

Öyleyse, bu gezegenin varlığı neden yeniden tartışılıyor?

Caltech gökbilimcileri Batygin ve Brown nedeniyle. Batygin ve Brown sekiz yıl önce, uzak Kuiper Kuşağı’nda keşfedilen en az beş küçük nesnenin benzersiz yörüngelerinden büyük bir nesnenin sorumlu olduğunu ima eden ayrıntılı matematiksel modelleme ve bilgisayar simülasyonları paylaştı.

 

Kuiper Kuşağı

NASA’nın Gezegen Bilimi Bölümü Direktörü Jim Green o zaman yaptığı açıklamada, “Yeni bir gezegen olasılığı bir gezegen bilimci olarak hem benim için hem de hepimiz için kesinlikle heyecan verici” dedi.

Ancak bu yeni bir gezegenin tespiti ya da keşfi değil. X Gezegeni olarak adlandırılan bir gezegen olduğunu kesin olarak söylemek için henüz çok erken. Gördüğümüz şey, sınırlı gözlemlerden elde edilen modellemeye dayanan erken bir tahmin. Bu, etkileyici bir sonuca varabilecek bir sürecin başlangıcı.

2020 yılında Harvard Üniversitesi’nden bilim insanları tarafından The Astrophysical Journal Letters‘da yayınlanan yeni bir teori, sadece X Gezegeni’nin gerçekten var olabileceğini değil, aynı zamanda bir zamanlar güneşimizin bir yoldaşı olabileceğini de öne sürdü.

Yazarlar, “Harvard’da Frank B. Baird Jr. Bilim Profesörü olan Dr. Avi Loeb ve Harvard’da lisans öğrencisi olan Amir Siraj, Güneş’in doğum kümesinde (Güneş ile aynı yoğun moleküler gaz bulutundan oluşan yıldızlar topluluğu) uzun süredir kayıp olan bir yıldız yoldaşının varlığının, bugün gözlemlediğimiz Oort bulutunun oluşumunu açıklayabileceğini öne sürdü” diye yazdı.

Oort Bulutu’nun güneşi, gezegenleri ve Kuiper Kuşağı Nesnelerini çevreleyen, güneş sisteminin oluşumundan arta kalan milyarlarca veya trilyonlarca buzlu uzay enkazı parçasını içeren dev bir küresel kabuk olduğuna inanılıyor. Bununla beraber, Oort Bulutu’nun uzun periyotlu kuyruklu yıldızların kaynağı olduğuna da inanılıyor.

Nibiru ile X Gezegeni aynı mı?

Hayır. Maya takviminin kapanışıyla bağlantılı olarak, dünyanın 2012’de nasıl sona erebileceğine dair çeşitli söylentiler yayıldı. Bazen X Gezegeni olarak da adlandırılan Nibiru, güneş sistemimizin kenarında olduğu varsayılan farklı bir gezegen.

Komplo teorisyenleri, ‘haydut gezegen’ Nibiru’nun yerçekimsel etkisinin yüzlerce yıl önce diğer gezegenlerin yörüngelerini bozduğuna inanıyor. İç güneş sistemine bir sonraki yıkıcı geçişinin ise her an gerçekleşebileceği iddia ediliyor.

Nibiru’dan Antik Sümer kil tabletlerinde bahsedildiği ve ilk dönemlerinde güneş sistemine çarparak asteroit kuşağını ve Dünya’yı yarattıktan sonra tekrar ortadan kaybolduğu söyleniyor. Bazı komplo teorisyenleri ise bu ‘gezegenin’ güneş sistemimize ‘plazmatik enerji parçacıkları’ gönderdiğini öne sürüyor. Bu komplo teorilerine göre, Nibiru’dan gelen enerji akışı Dünya’nın ‘çekirdek akışlarını’ bozacak ve Dünya’nın ikliminde felakete yol açacak değişiklikleri tetikleyecek. Hatta, 1996 yılından bu yana, Dünya’ya doğru gelmekte olan ‘haydut gezegenin’ yıkıcı etkilerini zaten hissediyoruz.

Komplo teorisyenleri genellikle doğal felaketleri ve garip hava koşullarını bu gezegene yüklese de NASA, “Nibiru ve başıboş gezegenlerle ilgili diğer hikayeler bir internet aldatmacası” dedi. “Böyle bir gezegenin var olmadığı son derece açık”.[4]

Peki Marduk gezegeni ne?

Marduk, 36 milyar km. uzaklıkta olduğuna inanılan ve 3661 yılda bir dönerek dünyaya yakın geçiş yaptığı iddia edilen gaz gezegen. İsmini Babil tanrılarının kralı Marduk’tan alır. Son yörünge geçişini, MÖ 1649’da yaptığı iddia edilen Marduk, bir mite göre Thera yanardağının patlamasını da içeren bir dizi doğal âfete neden olmuş, Mısır’dan Çıkış mitlerine esin kaynağı oluşturmuş, yakındoğu başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde siyasi ve sosyal dengeleri altüst etmiştir. Tabi bu bilgilerde mitlerden ve komplo teorilerinden ibaret.

X Gezegeni ne zaman ve nasıl kanıtlanabilir?

2021 yılında, Ann Arbor’daki Michigan Üniversitesi’nden fizikçi Kevin Napier liderliğindeki bir ekip, Neptün ötesi nesnelerin yörüngelerini incelediğinde, X Gezegeni’nin varlığı bir darbe aldı. Araştırmacılar, cisimlerin bozulmuş yörüngelerinin aslında yakındaki bir gezegenin varlığı olmadan da açıklanabileceğini buldu.[5]

Napier, nesnelerin sadece seçim yanlılığı nedeniyle kümelenmiş yollara sahip olduğu sonucuna vardı, ancak onunla aynı fikirde olmayan diğer araştırmacılar daha fazla veriye ihtiyaç olduğunu savunuyor. Her hâlükârda, yakında bir cevap bulunacak.

VRO gözlemevi
VRO Gözlemevi, Şili

Şili’de 2021 yılında faaliyete geçen Vera C. Rubin Gözlemevi (VRO) geçen yıl, gökyüzünde on yıl sürecek ve binlerce Kuiper Kuşağı cisminin daha tespit edilmesi beklenen bir araştırmaya başladı. Bu cisimlerin yörüngelerinin yakından incelenmesi, X Gezegeni’nin varlığını doğrulayabilir ya da reddedebilir; kökeni ve konumuna ilişkin ipuçları sağlayabilir.

Harvard Üniversitesi’nden bilim insanları tarafından The Astrophysical Journal Letters‘da yayınlanan[6] yeni bir teori, Güneş’in bir zamanlar benzer kütleye sahip ikili bir yoldaşı olabileceğini öne sürüyor. Bu teori doğrulanırsa, erken bir yıldız arkadaşının varlığı, Oort bulutunun gözlemlendiği gibi oluştuğu ve X Gezegeni denen Dokuzuncu Gezegenin güneş sistemi içinde oluşmak yerine sisteminden dışından yakalandığı olasılığını artırır.

Harvard‘dan Dr. Avi Loeb şunları söyledi: “Eğer VRO dokuzuncu gezegenin varlığını doğrularsa ve aynı zamanda benzer cüce gezegenlerden oluşan bir popülasyon bulursa, ikili yıldız modeli uzun zamandır varsayılan yalnız yıldız hikayesine tercih edilecek.”
https://indigodergisi.com/icerik-politikasi/


Kaynak:

  1. Fesenmaier, Kimm, “Caltech Researchers Find Evidence of a Real Ninth Planet,” press release, last modified January 20, 2015
  2. Konstantin Batygin and Michael E. Brown, “Evidence for a Distant Giant Planet in the Solar System,” The Astronomical Journal
  3. Green, James, “A New Planet in our Solar System? NASA Takes a Look,” video statement, last modified January 20, 2015
  4. NASA – Solar System Exploration. “Hypothetical Planet X.” https://solarsystem.nasa.gov/planets/hypothetical-planet-x/in-depth/
  5. Verbiscer, A., Porter, S., Fraser, W. C., Kavelaars, J. J., Benecchi, S., Gerdes, D., … & Terai, T. (2022, December). Searching for New Horizons Targets in the Distant Kuiper Belt. In Fall Meeting 2022. AGU.
  6. Amir Siraj, Abraham Loeb. The Case for an Early Solar Binary Companion. The Astrophysical Journal Letters, Volume 899, Number 2. (18 August 2020) https://iopscience.iop.org/article/10.3847/2041-8213/abac66
 

Derleyen: Mashable Türkiye

Yeni dünyalara açılan kapı olabilir: Bilim insanlarından çarpıcı keşif!

YORUMLAR

  • 0 Yorum