Yakın geleceğin en büyük tehlikesi

1974 yılında gerçekleşen Portekiz Karanfil Devrimiyle birlikte, zengin Avrupa ülkelerinin sömürgeleri de demokratikleşmeye başladılar...

Yakın geleceğin en büyük tehlikesi
16 Kasım 2023 - 09:19

Aynı süreçte...

Kapitalizmin:

Bireylerin iktisadi ve insanî sorunlarına çözüm üretmekte eksik kaldığı anlaşıldı...

Eski sömürgelerin demokratikleşmesi ise:

Yurt dışına çıkışı kolaylaştırdı...

Böylece:

Eski sömürgelerden...

Eski sömürgeci ülkelere göç hızlandı...

 

Eski sömürgelerin nüfusları azalırken...

Eski sömürgeci zengin ülkelerin nüfusları artmaya başladı...

Joseph Schumpeter haklı çıkmıştı...

Çünkü kapitalizm:

Kendi kendini yiyordu...

Eski sömürgeci ve zengin ülkeleri yöneten siyasetçilerle o ülkelerin küresel şirketleri:

Üretime yönelik sınai yatırımları eski sömürgelerinde yaparak göçü önlemek yerine:

O ülkelerden gelen ucuz emeği...

Maliyetleri düşürerek benzer ürünlerle rekabeti arttırıcı güç olarak kullanmayı tercih ettiler.

Bakınız...

Günümüz Türkiye’sinin en büyük baş belâsı da...

Suriye’den ve başka yoksul ülkelerden ithal edilen...

Milyonlarca ucuz emek gücüne tanınan:

İmkânlardır...

Sonuçta iş o hale geldi ki:

Gelişmiş Avrupa ülkelerinin halkları...

Refahlarını ve zenginliklerini göçmenlerle paylaşmak istemediler...

Bu defa da milliyetçilik:

Yeniden alevlendi...

Alevlenen milliyetçilik ırkî milliyetçilik gibi tezahür etse de...

Özünde:

İktisadi ve sosyal milliyetçilikti...

Amaç:

Irkı korumak...

Ya da ırk düşmanlığı yapmak değil...

Irkı koruyormuş şovuyla:

Ellerinden kayıp giden refahı geri alabilmekti...

Irkî milliyetçilik:

İşte o nedenle:

Refahı paylaşmak istemedikleri göçmenlere karşı:

Düşmanlığa dönüştü...

Yakın geleceğin en büyük tehlikesi:

Göçmen düşmanlığını körükleyen ucuz emek göçleridir...

Ve...

Ülkeleri yönetenler el ele verip bu sorunu çözmek zorundadırlar...

 

HDP'den Meral Danış Beştaş açıklaması - Son dakika haberler – Sözcü

BABANDIR

HEDEP Milletvekili Meral Danış Beştaş, Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüştürülmemesine:

İnsan hakları açısından baktığını belirtti...

Bunun bir hukuk devletine yakışmadığını söyledi...

AKP’li Arqumentum ad hominem bir Vekil:

Terörist!” diye bağırdı Meral Hanım’a...

Meral Hanım cevap verdi:

Babandır...”.

Bu atışma bana:

Eski medya patronlarımızdan...

Eski yazarlarımızdan...

Eski bakanlarımızdan...

Ve...

CHP eski milletvekillerinden Cihat Baban’la ilgili bir anekdotu hatırlattı...

Meclis yoklaması yapan Meclis Kâtibi, Cihat Bey’in soyadını:

Yaban” olarak okudu...

Üstat gülümseyerek ve hiç öfkelenmeden düzeltme yaptı:

Babandır, baban...”.

Nebahat Çehre: “En parasız oyuncu benim” - Magazin haberleri – Sözcü

ALKIŞLIYORUM

Bir inşaat firması, benim delikanlılık dönemlerimin muhteşem güzeli (Halen öyle) Nebahat Çehre’ye...

2024’te satılacak evlerinin reklâm yüzü olması için:

10 milyon TL+ev teklif etti...

Nebahat Hanım “olmaz” dedi...

Rakamı beğenmemiştir” diye düşünmeleri muhtemel kötü niyetlilere...

Teklifi kabul etmeme gerekçesini söyleyeyim:

En son depremde yüzlerce ev, binlerce insana mezar oldu. Ya benim reklâmını yaptığım evler de yıkılırsa. Kahrolurum. Her şey para değil...”.

Alkışlarım:

Her şeyin para olmadığı gerçeğini milyonlarca liraya “hayır” diyerek gösteren:

Nebahat Çehre için...

Kur'un korumasının Hazine'ye maliyeti 445 milyar TL - Son dakika ekonomi haberleri – Sözcü

GÜNÜN UYARISI

Nasrettin Hoca bir gün damdan düşer...

Çevreden koşar gelirler...

Hekim çağırın” diye bağırır biri...

Hoca adamı susturur:

Bana doktor değil, damdan düşen birini getirin...”.

Üstat Mahfi Eğilmez diyor ki:

Bu filmi görmemiş olsam susup oturacağım ama gördüm hem de birkaç kez.

Sonunu biliyorum...

İyi bitmiyor...”.

Ne var ki...

Damdan düşenler...

Damdan düştüklerinin:

Farkında değiller...

NE YAPILMALI?

Teknoloji: Aristo’nun bıçak örneği gibidir...

Bıçak nasıl ki bir hekimin elinde can kurtarmaya...

Bir katilin elinde:

Can almaya yararsa...

Teknoloji de:

İnsanlık için kullanıldığında en az eşitsizlik ortamında refahı sağlar...

Kötü insanların elinde ise:
İnsanlığı yok etmek için kullanılır...

Uzun menzilli silahlar teknolojinin ürünüdür...

Bugünkü yerel ve iç savaşları:

Kıtalar ve devletler arası savaşa dönüştürebilmektedir...

Bunu önlemek için:

İnsanlığı yok etmeyi değil...

İnsanlığı:

Barış...

Huzur...

Ve...

Refah içinde yaşatmayı ilke edinmiş:

Politikacı devlet insanlarına ve bürokratlara ihtiyaç var...

Unutulmasın ki savaş ahlâkı:

Bütün ahlâksızlıkların anasıdır...

PES ETMEK YOK...

Soruyorum:

19 Mayıs 1919 tarihinde, bu toprakların insanları...

Bugünkünden daha mı:

Umutluydu?..

Hayır...

Ama...

O; “bağımsızlığı karakteri” olan o milleti...

Mustafa Kemal ve arkadaşları ayağa kaldırdı...

Ve...

Koşturdu...

15 sene...

Yıllık %7.8 büyüme hızıyla coşturdu...

Bugün:

19 Mayıs 1919 gününden çok daha iyi durumdayız...

O halde bu karamsarlık niye?..

Niçin bu bedbinlik?..

Toparlanın...

Pes etmek yok...

OLABİLİR Mİ?..

Şehrin yoksul mahallelerinde bir gecekonduda oturan genç kız; evlerinin önüne şık bir spor arabayla park etti...

Eve girdi...

Üzerinde pahalı bir kürk vardı...

Annesinin kürke dikilen şaşkın bakışlarına cevap vermek ihtiyacı duydu:

Şu sportif temsilcilik işine başlayalı çok güzel para kazanıyorum...”.

Annesi sordu:

Neyin temsilciliğini yapıyorsun?..”.

Genç kız cevap verdi:

Evli kadınların...”.

Halen gözaltında ve tutuklu yargılanmayı bekleyen sosyal medya fenomenlerinin güzellik salonlarında...

Çok sayıda genç kadın...

Evli kadınların temsilciliğini yapıyor:

Olabilir mi?..

DÜNÜN TWEETİ

Bahar Feyzan

@baharfeyzan

Nevşin Mengü, Ebu Ubeyde’yi eleştirdi diye hedefe kondu.

Ayıp artık.

“Hedef gösterdi” diyenler bile çıkmış.

Ebu Ubeyde kim?

Bizim devlet kutsalımız mı?

Sizin gibi düşünmeyen insanları zorlamaktan, tahkir etmekten vazgeçin artık.

Gazetecileri linç etmek kolay, zor olan, bak sınır kapısı orada gidin mücadelenizi verin!

 

Günün sözü

21. yüzyılda totaliter bir rejimi ayakta tutmak...

Aslanın önüne her gün bir kuzu koymak gibidir...

 MEMDUH BAYRAKTAROĞLU
korkusuz.com.tr

YORUMLAR

  • 0 Yorum