Yalanın temeli PCR testleri...

"Doktor gözüyle pandemi yalanları!" dizisine devam ediyorum. Konular birbiriyle bağlantılı ama bağımsız olarak da okunabilecek şekilde, pandemi bölümünde görev yapan doktorun tespitlerini bilginize sunuyorum:

Yalanın temeli PCR testleri...
21 Temmuz 2021 - 09:32

* "PCR test kısaca ne yapıyor? Burun gerisinden alınan sürüntüde kitin içinde bulunan insan mRNA'sında şifrelenmiş olan bir genom parçasını bulup onu çoğaltıyor. Ne kadar çok kopya çıkarılırsa o kadar çok ölçülebilir, pozitiflik verir hale geliyor... Burundan bir sürüntü alıp orada olan bir sürü şey varken birine bakıp tanı koymak fazlasıyla saçma. Hele de o bakılan genom segmenti, tek bir virüse özgü değil, diğer RNA virüsleriyle ortak bir segmentken..

* Artık bu testle tanı konulamayacağını bilen kişi sayısı daha fazla tabii ama Sağlık Bakanlığı kılavuzuna göre bu testle kesin tanı konuyor hâlâ… 

* Tıbbi terminolojide 'vaka' hep 'hasta' yerine kullanılmıştı ama burada test pozitifliği 'vaka' olarak değerlendirildi. Hasta olmayan insanlar, bu testle 'asemptomatik vaka' hatta 'taşıyıcı' ilan edildi. Bu testi covid için uyarladığını ilan eden Dr. Drosten'in makalesine güvenen bizim bilim adamlarımız (!) elde edilen tüm verileri doğru kabul edip kliniklerde ne olup bittiğine bakmadan korku vermeye devam etti.

* Hele bir halk sağlığı profesörü var ki bu sayıları verip bağışıklık için 'aşı da aşı' dedi başka bir şey demedi. Bir halk sağlığı profesörünün bağışıklığın temel unsurunun aşı olduğunu, devamlı mutasyona uğradığı iddia edilen bir virüse karşı aşı geliştirilebileceğini düşünmesi ve daha önce tüm kobayların ölümüne sebep olmuş bir teknoloji için halka dayatma yapması bana dehşet verici geliyor ve motivasyonunun ne olduğunu düşünmeden edemiyorum.

***

* Burada söylemek istediğim bir şey daha var. Bu testin yanlışlığını bilen bazı kişiler kantitatif PCR testini savunuyor. Bunda yapılan, genom segmentinden üretilen kopyaları saymak... Kopyaları sayıp 'virüs yükü fazla' diyorlar. Bu daha da saçma değil mi? Ne kadar yüksek devir çalışırsan o kadar kopya üretirsin; ne güzel bilim değil mi? 

* İşte 'çocuklarda virüs yükü fazla' yalanını da böyle uydurdular ve koca koca profesörler bu yalanı yuttu. Sayılan şey virüs değil ki üretilen kopyalar sayılıyor! Çocuklarımızı evlere hapsetmelerine, eğitimlerinden etmelerine bu uyduruk testle ve bu uyduruk yayınlarla sebep oldular ve bizim büyük hocalarımız buna 'bilimsel' dedi! İşte, 'Bir kişi 120 kişiye bulaştırdı' yalanlarını da bu teste bakarak söylediler.

* Televizyonlarda her gün akademik unvanları ile boy veren ve kendilerini bilim adamı olarak tanımlayan meslektaşlarım korkutmaktan; maske-temizlik-mesafe-aşı demekten başka bir şey yapmadı, tartışmadı...

***

* Testin sürüntü alınış yöntemi de bariz yanlıştı, bunu da hiç konuşmadılar. Sürüntü genizden kazıyarak alınıyor. KBB uzmanları bilmiyor muydu ki geniz ve burun mukozası çok hassastır. Kolayca tahriş olur. Bu florada masum olan mikroorganizmaların yer değiştirmesine daha derin dokulara inmesine hatta kana karışmasına sebep olur.

* Bu konuda Antony Fauci'nin yapmış olduğu bir çalışmayı okumuştum, işte tam da bu yazdığımı kanıtlar tarzda bir çalışma. Yazık ne çok yavrunun burnu kanadı, hatta o arka hatta kemik yapısı çok zayıf olduğu ve beyin omurilik sıvısı dolaşımına çok yakın olduğu için burada delinme olup burnundan beyin omurilik sıvısı sızan kişilerin yayını da oldu. Bir de sürüntünün alındığı bölgeden tat ve koku duyusu sinir dallarının da geçmekte olduğunu hatırlatayım!"
Arslan BULUT

[email protected]

Devam edeceğiz.

YORUMLAR

  • 0 Yorum