Gazze’den sonra şimdi de İran’da haydut devlet İsrail’in sivillere yönelik insanlık dışı vahşeti yaşanmaktadır. ABD Başkanı Trump'ın desteği ile bölgede savaş üstüne savaş başlatan İsrail’in İran'a yönelik saldırılarda nükleer tesisler, stratejik merkezler yanında sivilleri de hedef alması kabul edilebilir değildir. Aylardır Gazze’de masum sivillerin öldürülmesi emrini gözünü kırpmadan veren soykırımcı katil Netanyahu ve Kıbrıs'taki üsleri kullandırarak terör devleti İsrail'e askeri ve lojistik destek veren Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı (GKRY) Hristodulidis'i uluslararası toplum muhakkak durdurmalıdır. Tek yanlı kararlarla Kıbrıs Türk halkını yok sayarak, çoğu zaman Kıbrıs Türk halkını hedefine koyarak şer ittifaklarla bölgemizi riske atan siyaset yürüten, silahlanarak ve topraklarını yabancı askerlerin emrine vererek Kıbrıs’ı barut fıçısına çeviren Eokacı/Enosisçi faşist ırkçı Türk düşmanı Hristodulidis’e lanet yağmaktadır.. GKRY'de güvenlik seviyesinin en üst düzeye çıkarılması ve sığınakların hazırlanmasının temelinde, Güney Kıbrıs'ın, Gazze, Lübnan ve İran saldırılarına rağmen İsrail'e tam desteği ve bölgede bulunan "İngiliz Egemen Üsleri" olduğu belirtiliyor. Güney Kıbrıs’taki ana muhalefet partisi AKEL ile diğer aşırı sol partiler, Hristodulidis'in İsrail ile olan ilişkilerini Kıbrıs'ı tehlikeye attığı gerekçesiyle yerden yere vurmaktadır. Kıbrıs'ta bulunan ve İngiltere toprağı kabul edilen Ağrotur ve Dikelya üslerinden İsrail'e istihbarat sağlanması, askeri destek verilmesi ve silah sevkiyatı gerçekleştirmesi, hem Rum muhalefeti hem de insan hakları savunucuları tarafından Kıbrıs'ın askeri bir hedef haline dönüştüğü gerekçesiyle eleştiriliyor. İngiltere Başbakanı Keir Starmer, geçtiğimiz Cumartesi günü yaptığı açıklamada, adaya Typhoon savaş uçaklarının gönderildiğini duyurdu. Son saldırıların başlamasından bu yana İsrail Havayolları, güvenlik gerekçesiyle bazı uçaklarını Güney Kıbrıs’a taşıdı. Kıbrıs RIK radyosu ise Larnaka ve Baf’taki sivil havaalanlarında güvenlik önlemlerinin artırıldığını bildirdi. İsrail’in İran’a saldırısıyla alarma geçen Rum yönetimi, sivillerin tahliyesi için ESTIA planını devreye soktu. RMMO alarm seviyesini yükseltirken, Yeşil Hat’taki denetimler artırıldı, “SafeCy” uygulamasıyla halka sığınak bilgileri sağlandı.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar,Kıbrıs Adası’nın tehdit alanına çekilmesinin sorumlusunun yıllardır uyarılara kulak asmayan Rum liderliği ve özellikle de mevcut Rum lider Nikos Hristodulidis’in faaliyetleri olduğunu vurgulayan bir açıklama yaptı.Cumhurbaşkanı Tatar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Rum liderliği ve bilhassa Sayın Hristodulidis’in son dönemde bazı ülkelerle yaptığı askeri anlaşmalar, silahlanma faaliyetleri ve tek taraflı eylemleri, Kıbrıs Adası’nın tamamını ciddi bir tehlike altına sokmuştur. Kendisini defalarca uyardım. Bu yaklaşım adanın güvenliğini tehlikeye sokar dedim. Bugün gelinen noktada, Hristodulidis’in çatışmalara taraf olacak derecede fütursuzca attığı adımlar, adayı dolaylı tehdit alanına çekmiş durumdadır. Bu gelişmeler yalnızca Kıbrıs Türk Halkını değil, Kıbrıs Rum Halkını da tedirgin etmektedir.”
İsrail Başbakanı katil Netanyahu savaştan ve kandan beslenmektedir! Önce Gazze’de şimdi ise İran’da masumların öldürülmesinden sorumludur… Netanyahu,savaş var diye iktidarını sürdürmektedir; savaş bitse koltuğundan olacağı kesindir…Günü geldiğinde katil Netanyahu Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak ve en ağır cezayı alacaktır. Bilindiği üzere ABD ile İran arasında Umman’da süren dolaylı nükleer müzakerelerde sonuç almaya çok yaklaşıldığı aşamada İsrail’in İran’a saldırması sürecin dağılmasına neden olmuştur. İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan “nükleer silah geliştirme niyetimiz yok” diye açıklama yaparken, ABD Başkanı Trump ise ihtiyaç halinde İsrail’i savunmak için gerekeni yapacaklarını, ABD’nin İsrail’i desteklemeye devam edeceğini açıklaması sonrasında İran ve İsrail'in bir anlaşmaya varmasını umduğu belirterek, "Bazen anlaşmaya varmak için savaşmak gerekir." ifadesinde bulunması barışın tesisi için büyük bir talihsizliktir. Gerek ABD, gerekse de İsrail, İran’ın müzakerelere yeniden başlama mesajlarını yok saymakta ve acımasızca saldırılarını sürdürmektedir.Haydut devletler konsorsiyumu kurulmuştur ve kan dökmeye devam etmektedir. Pazartesi günü Kabine toplantısı sonrasında Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi İsrail ne yaptığını bilmemektedir ve kabadayılığının bedelini çok ağır ödeyecektir.
YORUMLAR