KKTC'de güzel ve çirkin!

KKTC, koronavirüs ile mücadele çerçevesinde içe kapandı, ülkeye giriş çıkışlar yasaklandı. Yurt dışındaki öğrencilerimizin KKTC'ye, adamızda tatil yapmakta olan yabancı turistlerin de ülkelerine dönmeleri ile Ercan havalimanı uçuşlara tamamen kapandı. Hükümetin geçtiğimiz hafta aldığı kısmi sokağa çıkma kararına uymayanlar görülse de genelde halkımız 'Evde Kal, Sağlıklı Kal' çağrılarına uymaktadır. KKTC hükümeti, birçok ülkenin özeneceği şekilde krizi yönetmektedir.

***

Mart ayı başında tatilini geçirmek üzere KKTC'ye gelen bir Alman turiste koronavirüs teşhisi konulması üzerine 10 Mart günü Sağlık Bakanlığı tarafından turistin ve birlikte uçuş yaptığı misafirlerin konakladıkları üç oteli kapsayan 14 günlük karantina kararı önceki gün boyunca yapılan sağlık kontrollerinin ardından sona erdi.

Karantina süresi dolan Alman, Polonya, İsveç ve Fransız vatandaşı toplam 878 turist başarılı bir organizasyon ile ülkelerine döndü. Sözkonusu turistlerin 30'u yapılan testler sonucu Covid-19 virüsü taşıdıklarının saptanması dolayısıyla halen karantina altında bulunmaktadır. KKTC şu ana kadar koronavirüsle ortaya çıkan krizi birçok dünya ülkesinden daha başarılı bir şekilde yönetmiştir. Koronavirüs teşhisi konanların önemli bölümü tedavilerinin ardından taburcu edilmiştir ve henüz ölen yoktur. Halk hükümetin aldığı kararlara genelde uymaktadır. Hükümet bugün yarın halkın ekonomik kaygılarını giderecek bir destek paketi üzerinde çalışmaktadır. Bilindiği gibi KKTC'nin kaynakları sınırlıdır ve Türkiye'nin yardımı olmadan bu krizden çıkılması mümkün değildir. Anavatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Başbakan Tatar'ı arayarak gereken ne lazımsa yapılacağını bildirmiştir. Cumhurbaşkan Yardımcısı Fuat Oktay ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, koronavirüsle mücadelede Türkiye'nin devletimiz KKTC ve Kıbrıs Türk  halkının yanında olduğunu vurgulamış, acil ihtiyaçlar için gönderilen 72 milyon liralık kaynağa ek olarak Türkiye'de açıklanan pakete benzer bir paket üzerinde çalışıldığını da açıklamıştı.


***

Hafta başında Avrupa Komisyonu, AB toprağında yaşadıklarını iddia ettiği biz Kıbrıs Türk halkını, ırkçı ve ayırımcı kararla bir kez daha aşağılayacak formül üretti. Buna göre, Avrupa Komisyonu, UNDP ile yapılan bir sözleşme çerçevesinde, uluslararası bir sağlık uzmanıyla iş birliği içerisinde, iki toplumlu sağlık komitesinin eş başkanı ve ilgili yerel paydaşlarla koordineli bir şekilde covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında Kıbrıs Türk toplumuna tıbbi ekipman ve malzeme tedarik edilmesine yönelik miktarı tam olarak belirtilmeyen ancak takriben 5 milyon avroluk bir bütçe ayırdığını açıkladı. Avrupa Birliği koronavirüse karşı mücadele için Güney Kıbrıs'a başlangıç olarak 1.5 milyar avro nakit para verirken Kıbrıs Türküne adeta sadaka verir gibi sadece malzeme yardımı yapma kararı kabul edilemez. Diğer taraftan Kıbrıs Türkünün de 'Devleti' olduğunu iddia eden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin kaynaklarını sadece Rum halkı için kullanmasıyla maskesi yeniden düştü! Biz Kıbrıs Türkleriyle kriz dönemlerinde dahi paylaşacak hiçbirşeyleri olmadığını gösterdiler…

Anayasa ihlal edildi

KKTC Meclisi, 26 Nisan'da yapılacağı açıklanan cumhurbaşkanı seçiminin ertelenmesi için Anayasa'da Cumhurbaşkanı'nın görev süresi ile ilgili madde 99(1) 'cumhurbaşkanı beş yıllık bir süre için seçilir' emrini dışladı, yok saydı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın görev süresini 11 Ekim'e kadar uzattı. KKTC'de koronabaşkan yarattı. İçinde bulunduğumuz şartlarda seçim tarihinin değiştirilmesi doğrudur ancak Akıncı'nın görev süresi 26 Nisan 2020 de dolacaktır ve Meclis Başkanı seçime kadar bu makama vekalet etmelidir. Meclis'in anayasayı delerek Akıncı'nın görev süresini uzatması, KKTC'nin bir hukuk devleti olduğu iddiasına ve demokrasimize vurulmuş ağır ve telafi edilemeyecek darbe olmuştur. Bu konuda görüşüne başvurulan KKTC Başsavcısı zorunluluk nedeniyle anayasanın dışına çıkıldığını da kabul etti. Meclis'teki oylamada olumsuz oy kullanan Yeniden Doğuş Partisi'nin konuyu Anayasa Mahkemesine götürmesi bekleniyor.

İçinde bulunduğumuz zor şartlarda halkımız canı ile uğraşırken, endişe ve panik içerisinde ne yapacağını bilemezken, yarın ne olacak diye tasalanırken, çoluğunun çocuğunun geleceğini düşünürken, Akıncı'nın anayasamızın çiğnenmesine ses çıkarmaması, görevinden ayrılmaması, makam ve koltuk peşinde koşması siyasi tarihimize kara bir leke ve skandal olarak yazılacaktır.

Kaynak Yeniçağ: KKTC'de güzel ve çirkin! - Hüseyin Macit YUSUF