Hüseyin Macit Yusuf

Hüseyin Macit Yusuf

DOSYA
[email protected]

Yeni Kıbrıs siyasetimiz

29 Ekim 2020 - 11:58

18 Ekim seçiminden zaferle çıkan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ilk yurtdışı ziyaretini, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine Anavatan'a, Ankara'ya gerçekleştirdi. İki lider Kıbrıs sorunu konusunda birlikte belirledikleri 'yeni siyasetimizi' resmen açıkladı:

"52 yıldır sürdürülmekte olan müzakerelerde BM parametreleri çerçevesinde Kıbrıs sorununun çözümü mümkün olamamıştır. Rum tarafının Kıbrıs Türk halkının eşit ortaklığı temelinde bir çözümü kabul etme niyetinin bulunmadığı aşikardır. Rum tarafı Türklerle hiçbirşeyi paylaşmak istememektedir. En son Temmuz 2017'de Crans-Montana'daki görüşmelerin sona ermesinin ardından, federasyonun artık geçerli bir model olamayacağı, yeni fikirlere, alternatif modellere ihtiyaç duyulduğu ortaya çıkmıştır. Ada gerçeklerine dayanan bir çözümün bulunması artık farz olmuştur. Kıbrıs'ta iki ayrı halk ve onların kurduğu iki ayrı devlete dayalı çözüm en doğrusudur. Federasyon seçeneği üzerinde ısrarcı olmak zaman kaybıdır. Federasyon masalı, masal olmaya devam etmektedir. Dolayısıyla yeni bir siyaset zamanıdır o da gerçeklere bağlı siyasettir. Gerçeklere bağlı siyaset ise egemen eşitlik temelinde yan yana yaşayan ve zaten şu an varolan iki devletin iş birliğidir. Bu bağlamda artık iki devletli çözümün gerçekçi bir yaklaşımla masaya getirilmesi şarttır. Önümüzdeki süreçte Türkiye'nin önerisi ile toplanması planlanan 5'li Konferans Kıbrıs konusunda bir anlaşma için son şans olacaktır."

Yeni Kıbrıs siyasetimiz özlenen siyasettir ve Büyük Türk Milleti'ne hayırlı olacaktır. Bu tespitler yıllar önce KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı ebedi liderimiz rahmetli Rauf Denktaş tarafından öne sürülmüş fikirlerdir. Ne var ki, çıraklık dönemindeki Ak Parti iktidarı 'bir adım önde' federasyon siyaseti izleyerek Denktaş'ın uyarılarını dikkate almamış, değerli görüşlerine itibar etmemiş ve federal çözümde diretmiştir. Denktaş'ın yıllar önce önerdiği, egemen eşitliğimize dayalı iki devletli çözüm modelinin geç de olsa şimdi benimsenmesi memnuniyet verici. Önümüzdeki dönemde izlenecek yeni Kıbrıs politikamız Anavatan Türkiye'nin önerdiği 5'li Konferans'ta ilgili tüm taraflara resmen sunulacaktır. Tatar'ın müzakere masasında sunacağı yeni siyasete karşı çıkmak, halkların self determinasyon hakkına -kendi geleceklerini belirleme hakkına- karşı çıkılması, BM Kurucu Anlaşması'nın en önemli maddesinin, bizzat BM tarafından reddedilmiş olması demek olacaktır. Rum-Yunan ikilisinin ve destekçileri emperyalist sömürgeci Batı'nın yeni Kıbrıs siyasetimizi hemen kabullenmesini beklememeliyiz. Rum-Yunan ikilisinin, Cumhurbaşkanı Tatar'ın resmen ortaya koyacağı egemen eşitliğimize dayalı iki devletli yeni Kıbrıs siyasetini duyar duymaz konferansı terk etmeleri de süpriz olmamalıdır. Bu aşamadan sonra yapılması gereken, yıllardır bu köşede ısrarla altını çizdiğim, KKTC'nin uluslararası toplum tarafından tanınmasını istemektir. Bu yol zordur, meşakkatlidir ve uzundur. Yılmadan, usanmadan milli davamızı anlatarak devletimiz KKTC'nin tanınmasını muhakkak sağlayacağız. Anavatan Türkiye'nin desteği ile ve Cumhurbaşkanı Tatar'ın liderliğinde Kıbrıs Türk halkının önü açık, geleceği parlaktır.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Ankara ziyareti sonrası Amerikan'ın Sesi'ne yaptığı açıklamada önemli bazı hususlara dikkat çekti. "İki devletli çözüm talebiniz yanıt bulmazsa ve AB'de sadece Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıma perspektifini değiştirmezse süreç nasıl bir çözüme ulaşacak?" sorusuna Tatar'ın verdiği cevap bana göre anlamlı ve önemlidir; tanınma sürecimize ışık tutmaktadır. Ersin Tatar, tanınma sürecinin sabır istediğine dikkat çekerek şunları söyledi: "Savunduğumuz ulusal bir davadır. Bugünün fedakarlıkları yarının umududur. Dolayısıyla biz sağlam zeminde bir ülke, bir devlet bırakmak için bütün bunları kendimize ant içmiş durumdayız. Dr. Fazıl Küçük, Rauf Denktaş'tan aldığımız emaneti ileriye taşımak için fedakarlıklar gerekmektedir ve bu mücadelemiz devam edecektir. Biz doğruları yapacağız. Ne zaman ne olacak, ilerleyen zamanda göreceğiz. Bugün 'bizi tanımazlar, bugün iki devletli çözümü kabul etmezler' diye biz pes edemeyiz. Pes ettiğimiz noktada kaybederiz. Dolayısıyla bu süreçteki en büyük şansımız Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk hükümetinin tamamen arkamızda durması, (bu) dünyaya verilecek mesaj bakımından bizim işimizi kolaylaştırıyor."


Cumhurbaşkanı Tatar'la ve Anavatan Türkiye ile yolumuz açıktır. Yüce Atataürk'ün bize emeneti Anavatan Türkiye'nin Cumhuriyet Bayramı'nın 97. yıldönümü Büyük Türk Milleti'ne kutlu olsun.

Kaynak Yeniçağ: Yeni Kıbrıs siyasetimiz - Hüseyin Macit YUSUF

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Son Yazılar