Yeni bir Süleyman Soylu portresi!

Soylu, "şahin" tavırdan "güvercin" haline mi dönüşüyor acaba? Yoksa ABD'den yapılan son açıklamalarda Erdoğan sonrası dönem için Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın adının ön planda tutulması, siyasi geleceği için planlar yapan Soylu'yu yeni çizgiye mi çekiyor?

Yeni bir Süleyman Soylu portresi!
07 Aralık 2021 - 09:42 - Güncelleme: 07 Aralık 2021 - 21:38

Suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla hakkında adli soruşturma yürütülen Sedat Peker'in ifşaatlarına başladığı dönemde televizyona çıkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "azdan az, çoktan çok gider" demişti.

Uzak değil, mayıstaki televizyon programında suç örgütü liderinin açıklamalarına yanıt veren Soylu'nun bu cümlesi, siyasi kulislerde "AKP ve devlet yönetiminin tepesini işaret ediyor" şeklinde yorumlanmıştı.

Hatta daha ileri yorumlarda Soylu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldığı bile konuşuldu.

Bu cümleyi kullanmasının ardından Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı'nın kapılarını bir süre Soylu'ya kapattı. Mesela, Cumhurbaşkanlığı'ndaki kaymakamlar buluşmasına Soylu davet edilmedi. Bazı programlarda İçişleri Bakanı yer alamadı.

Soylu'nun Sedat Peker'e "kaç" dediği iddiasının havasının azalmaya başladığı günlerde bu kez iş insanı Sezgin Baran Korkmaz'la ilgili ifşaat ortaya çıktı.

Korkmaz'la ilgili ifşaatın odağındaki isim yine Soylu idi. Peker, Korkmaz'a "hakkındaki adli soruşturma nedeniyle yurt dışını gitmesi" tavsiyesinde bulunan ismin de yine İçişleri Bakanı olduğunu iddia etti.

Peker ve Korkmaz'a "yurt dışına gitmeleri" önerisinde bulunduğu iddiaları, Soylu'nun "siyasetteki yumuşak karnı" olarak bugünlere kadar süregeldi.

Muhalefet bu cepheden Soylu'ya yüklendikçe yüklendi ancak İçişleri Bakanı sessizliğini korudu.

Ta ki, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki bakanlık bütçesi görüşmelerine kadar.

Komisyonda muhalefet milletvekillerinin konuyu bir kez daha gündeme getirmesi üzerine Soylu, "yukarıdan aşağıya öyle bir karar aldık" deyiverdi.

Meclis tutanaklarına yansıdığı biçimiyle tam yanıt şöyleydi:

"Daha ötesini söyleyeyim, bir şey yaptık, devletin bütün kurumlarıyla beraber… Sayın Özkoç, aklınızın yetmediği şudur: Türkiye uluslararası bir operasyona gelirken, devletin bütün kurumlarıyla yukarıdan aşağıya öyle bir karar aldık, meselenin içerisine öyle bir daldık ki Amerika'yı da açığa düşürdük, bize kumpas kuranları da açığa düşürdük."

Yanıtın anlamı; ABD'de hakkında dolandırıcılık soruşturması başlatılan Korkmaz'ın üzerinden Türkiye'ye yapılacak bir operasyon, Korkmaz'ın yurt dışına çıkmasıyla bertaraf edilmesiydi!

Ayrıca, "devletin tüm kurumlarıyla yukarıdan aşağı öyle karar aldık" cümlesinin tercümesini, "yapılan işler 'yukarı'nın yani Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bilgisi ve talimatıyla yapıldı" şeklinde yapılması yanlış olmaz.

Soylu'nun, siyasette kendisini daraltan süreçlerde "yukarı"yı işaret etmesi dikkat çekiyor.

Muhtarlarla "yakın temas"

İçişleri Bakanı, bir süredir kendi içinde ilginç bir siyaset modelini yürütüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, pandemi öncesinde sıkça muhtarlarla buluşurdu. Pandemi koşullarında Erdoğan – muhtarlar buluşmaları askıya alındı. Şimdilerde boşluğu Soylu dolduruyor.

Pandemi öncesinde zaman zaman muhtarlarla bir araya gelen Soylu, eylülden itibaren temaslarını sıklaştırdı.

Mesela, geçen ekimde Ankara'da Muhtarlar Günü'nde Ankara'da özel toplantıya katıldı. Aynı günlerde Kadın Muhtarlar Derneği'nin 3. Genel Kurulu'nda mesajlar verdi.

Hafta sonunda Ayvalık'ta yine kadın muhtarlarla birlikteydi. Daha önce de Ankara'da kadın muhtarlar buluşmasının konuğuydu.

Soylu, zaman zaman AKP'nin etkin olduğu ilçelerde muhtarlar toplantısı yapıyor. Erdoğan'ın zorunluluktan askıya aldığı uygulamaya bizzat devam ediyor. İstanbul ilçelerinde "muhtarlarla buluşmalarını" yoğunlaştırdı.

Sarıyer, Beyoğlu, Silivri, Esenyurt, Fatih, Çatalca, Esenler, Küçükçekmece, Arnavutköy'de muhtarlarla toplantılar yaptı.

Ankara'nın Altındağ ve Mamak ilçelerinin yanı sıra Adıyaman ve Diyarbakır'da da muhtarlarla bir aradaydı Soylu.

Her ne kadar İçişleri Bakanı olarak görevi içinde yer alsa da Soylu, sorumlu oldukları yerleşim birimlerinde etkinliği bilinen muhtarla siyaset çerçevesinde temasa özel önem veriyor. İletişimden vazgeçmiyor.

MHP teşkilatlarını ziyaret

İçişleri Bakanı'nın, son dönemde yakın ilgi gösterdiği bir başka kitle ise, Cumhur İttifakı'nın küçük ortağı MHP'nin ilçe teşkilatları.

Soylu, hükümet içinde pek görülmeyen biçimde kimi ziyaret ettiği yerlerde MHP teşkilatlarıyla görüşmeler yapıyor.

Ziyaretlerden bazılarını sosyal medya hesabından duyuruyor.

Hafta sonu Balıkesir'de olan Soylu, MHP İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. AKP İl Başkanlığı'na ziyaretle birlikte MHP'yi ziyaretini sosyal medyadan duyurdu.

Kasım ayı içinde Düzce depremini anma programı kapsamında kente giden Soylu, AKP teşkilatıyla birlikte MHP'nin Düzce İl Başkanlığı'nı ziyaret etti.

Yine kasımda, deprem konutlarının teslim töreni için gittiği İzmir'de MHP İl Başkanlığı'nın konuğu oldu Soylu.

Temmuzda bir araştırma şirketinin yaptığı anket çalışmasında MHP tabanından Soylu'ya yönelik ilgini azaldığı tespit edilmişti. Soylu'nun MHP'ye olan son dönemdeki yakınlığının bu sonuçla bağı olup olmadığını şimdilik bilemiyoruz.

Kılıçdaroğlu'na ismen eleştiri

Soylu'nun son dönem siyasetindeki diğer bir gelişme ise, muhalefete karşı takındığı tutum.

İktidardan muhalefete, özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik ağır ve şiddetli eleştirilerin bir bölümü doğrudan Soylu'dan geliyor.

Hükümette Soylu dışındaki kabine üyeleri, muhalefete yönelik eleştirilerini çoğunlukla parti üzerinden yürütürken, Soylu'nun doğrudan Kılıçdaroğlu'nun adı üzerinden muhatap alması dikkat çekiyor.

AKP'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dışında Soylu'nun direkt eleştirilerine CHP Genel Başkanı ve parti yönetimi yanıt veriyor.

Soylu, son olarak TÜİK'e giden ve içeri alınmayan Kılıçdaroğlu'nu "mekân basmakla" itham etmişti. Soylu, eleştiride kullandığı üslup nedeniyle muhalefetin hedefi oldu. Ancak, geri adım atmıyor üslupta.

Gül ile gerginlikte geri adım

Ülkenin yoğun gündemi içinde kaybolmayan önemli hususlardan birisi, elbette AKP içindeki farklı ekiplerin mücadelesi.

Siyaseti yakından izleyenler hatırlayacaktır, AKP'ye dışarıdan gelen Soylu ile AKP'nin asıl tabanını oluşturan Milli Görüş geleneğinden gelen Adalet Bakanı Abdülhamit Gül arasında bir süredir devam eden soğukluk mevcut.

Soylu'nun, merhum annesi üzerinden kendisine sosyal medya aracılığıyla hakarette bulunan bir kişinin mahkemece serbest bırakılması üzerine başlayan soğukluk, zaman içinde artarak devam etti.

Soylu, mahkemenin serbest bırakmasını eleştirdi. Gül ise, bu eleştiriye karşın hukuk kararını destekledi.

Ardından Soylu bu kez suç ve suçlularla mücadele çerçevesinde yerleşim merkezlerindeki kullanılmayan metruk evlerin yıkılmasında mahkeme kararının beklenmemesini mülki idare amirleri ve belediyelere tavsiye etti.

Bu tavsiye üzerine Gül, bir kez daha devreye girdi. Adalet Bakanı, "hukukun arkadan değil, önden gelmesi gerektiğini" savundu. Böylece Soylu – Gül arasındaki gerilim büyüdü.

Ancak geçtiğimiz günlerde sanki sihirli bir el Soylu'ya dokundu!

Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan ve toplumsal olaylarda kamera kaydı alınmasını yasaklayan genelgenin Danıştay'ca iptal edilmesi üzerine, pek de kendisinden beklenmeyecek bir tepkiyi verdi.

Danıştay'ın genelgenin hukuka aykırı olduğu yönündeki görüşünü destekleyen Soylu, eksikliklerin giderileceğine vurgu yaptı.

Balıkesir'deki kadın muhtarlar toplantısında konuşan Soylu, ilk açıklamasından geri adım atarak "Ama lafa takla attırdılar, biz hepimiz hukukun adamlarıyız, ne yapıyorsak hukukun üstünlüğü ile yapıyoruz. Hukukun bize el verdiği imkânlarla yapıyoruz" dedi.

Soylu, "şahin" tavırdan "güvercin" haline mi dönüşüyor acaba?

Yoksa ABD'den yapılan son açıklamalarda Erdoğan sonrası dönem için Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın adının ön planda tutulması, siyasi geleceği için planlar yapan Soylu'yu yeni çizgiye mi çekiyor?

* * *

Büyüteç'te bugün, son dönemdeki İçişleri Bakanı Soylu'nun portresini çizmeye çalıştım.

Kimilerini pek ilgilendirmeyebilir belki.

Ancak, Soylu'nun kısa zaman içinde değişen ve farklılaşan tarzıyla, yakınlaşan seçim ikliminde AKP'deki önemli figürlerden olacağını şimdiden gösteriyor.
 

Tolga Şardan | Büyüteç

Twitter[email protected]

YORUMLAR

  • 0 Yorum