Aramızdaki katiller

Türkiye, Suriye’deki iç savaştan ülkemize taşınan vahşetin kalıntılarıyla yüzleşmeye devam ediyor. Suriye’den ülkemize iltica eden ve aramızda dolaşan “eli kanlı teröristlerin” hangi boyutta bir dehşet hikâyesi önümüze koyduğuna dair ürkütücü haberler geliyor.

 Aramızdaki katiller
25 Eylül 2018 - 09:01
Son haber Adana’dan.

 



Adana’da yapılan bir operasyonla yakalanan Ebu Eyüp kod adlı Ahmet İsa isimli IŞİD’li terörist hakkında gelen bilgiler “ürkütücü” kelimesinin ötesinde.

 



Kobani’deki çatışmalarda yaralanan Ahmet İsa, sığınmacı maskesi altında geçen yıl Türkiye’ye girmiş. Çeşitli hastanelerde tedavi görmüş. Sağ bacağı kesilmiş. Bir kaç gün önce de yapılan bir baskınla tedavi gördüğü hastanede yakalanmış. Cep telefonunda yapılan incelemelerde 3 kişinin kesik başıyla çekilmiş fotoğrafına rastlanmış.

 



Düşünsenize Suriye’de onlarca kişinin kafasını kesmiş, üstüne üstlük bunların fotoğrafını çekmiş, sonra elini-kolunu sallaya sallaya Türkiye’ye girmiş bir sürü cani aramızda dolaşıyor. Bu canilerle hastanede, pastanede, sokakta, caddede beraberiz ama haberimiz yok. IŞİD militanı iken uzattıkları sakallarını kestirmişler, sinekkaydı bir tıraş olmuşlar ve “aramıza dalmışlar.”

 



Kobani’den, Rakka’dan, Cerablus’tan daha böyle kaç kişinin, kaç yüz, kaç bin kişinin, sivillerin arasına sızarak ülkemize girdiğini bilmiyoruz.

 



Kafa kesmeyi cihat addeden IŞİD takımının ülkemizde hangi zeminlerde, hangi hücre evlerinde, hangi rahatlıkla yaşadığını bilemiyoruz. Baksanıza ellerini kollarını sallayarak Adana sokaklarını mesken tutacak bir rehavet içinde oldukları aşikâr hale geldi.

 



Sorun şu ki, IŞİD olsun, Nusra olsun, Ahrar olsun, şu olsun, bu olsun Suriye’deki yüzlerce örgüte mensup binlerce kişi yıllarca en acımasız bir şekilde içinde bulundukları bir savaşın “tarafıydılar” ve şimdi “göçmen dalgalarıyla” ülkemize sığınıp aramıza karıştılar.

 



Sayıları da, isimleri de, katıldıkları vahşi eylemlerin boyutu da meçhul.

 



Ama Türk milletinin arasına karıştıkları ve bu durumun “fitili çekilmiş bir bomba gibi” önümüzde durduğu açık.

 



İdlib’in önümüzdeki aylarda olası bombardımanı sonrası Türkiye’ye gelmesi beklenen milyonlarca sivilin arasına karışacak “diğer terör” gruplarının meydana getireceği benzer risk de kapımızda bekliyor.

 



Emperyalizm, Suriye’ye demokrasi ve insanlık getirmek vaadiyle bizi Suriye’ye soktu, sonuçta insanlık tarihinin en vahşi katillerini sokaklarımızda, caddelerimizde bulduk.

 



Yani bizi çok “pis bir tuzağa” düşürdüler, çok kötü bir bataklığa ittiler ve “kestikleri başlarla fotoğraf çektiren” bir sürü katili sokaklarımıza gönderdiler.

 



Bu bataklıkta daha fazla kalarak hikmet ve zafer umudu taşımak beyhudedir.

 



Gerçekler ve milli dış politikaya dönelim.

 



Yoksa böylesine büyük bir tehlike ve böylesine büyük bir yüksek risk altında yaşayan millete huzur haram.

YORUMLAR

  • 0 Yorum