Ve her kadın İçindeki Tanrıça'yı çıkaran erkeğe aşık olmalı.

Bütün masalların sonu mutlu bitsin istenir, ama, o sona gelene dek, başına gelmedik kalmaz kahramanın. İşte o süreç sevilir. Mutlu son değil.

Ve her kadın İçindeki Tanrıça'yı çıkaran erkeğe aşık olmalı.
15 Ekim 2016 - 23:08
Acıyla ve umutsuzlukla savrulanın hikayesinde kendi acılarından sıyrılır insanlar. Mutlulukta mutlu olamamalarının başlıca nedenidir bu.

Çünkü mutluluğu bilmezler.

Bu nedenle mutluluk paylaşılamayandır.

Kıskanılır. "Nazar değer"

Nazar, yani olumsuzluk yaratan yıkıcı ışınım.

Ölümcül acılarını izlerken, bu kadarı fazla, nasıl dayanıyorsun diyerek seni sürekli eleştirenler, sen kendini mutlu hissettiğinde izlenceleri ve ruhsal keyifleri sona erer.

Onlara bu kötülüğü yapamazsın!

Mutluluğu yakaladın. Kulüpten atılmalısın.

Yeryüzünün en fiyakalı okullarında okusalar, güya donanımlı havalarıyla dudak uçurtmaya çabalasalar, mangalda kül bırakmasalar atıp tutarken; içlerindeki arabeskle varolur ne yazık ki bu tür.

Sen apaçık ortaya döksen de yaşadıklarını, bu denli sorgulamaya hak sahibi değildir aslında hiç kimse.

Çünkü hayat kişiye özel bir yolculuktur.

Yol senin.

Dilediğince yürürken tökezlenmeye, düşmeye, kalkmaya, uçmaya, kırılmaya, umuda, umutsuzluğa hasılı, insan olma hallerine mecbursun.

Her rolü deneyimlemeye mahkum müebbet muhacirleriz der ya bilgeler, öyle.

Aslında hiç yola çıkmamak gerektiğini anlamak için yola düşüyoruz. Her şey soylulukla içimizde saklı...Ama yol yapılmalı. Hayat yaşanmalı. 

Mutluluk bir süreç değil, bizi kimse mutlu etmiyor.

O bir yetenek.

Onu ortaya çıkaranla mutluluğu hissediyoruz.

O kimse, o kalsın seninle...

Sende olanı sana duyurana açılsın kalbin.

Başın yukarda bak hayata...

Herkesin bir Olimpos'u olmalı ve zaman zaman çekilmeli oraya...

Ve her kadın İçindeki Tanrıça'yı çıkaran erkeğe aşık olmalı.

Aydın Izbudak

YORUMLAR

  • 0 Yorum