ABD'nin hedefi İran değil Türkiye

Yıl, 2 Ağustos 1990... Dünya, bir anda Saddam'ın Kuveyt'i işgali ile uyandı. Yıllarca,İran-Irak savaşında Irak'a büyük destek veren ABD, bir anda Saddam'ı "düşman" ilan etti. Ve gemilerini yola çıkardı...

ABD'nin hedefi İran değil Türkiye
15 Mayıs 2019 - 22:59 - Güncelleme: 16 Mayıs 2019 - 09:58
Sddam "diktatör" ve ABD Kuveyt'i ve Irak'ı Saddam'dan "kurtarmaya" geliyor. Türkiye'de, Dünya Bankası eski çalışanı Özal, Başbakan. Baba Bush, Irak'ı işgale geliyor ama yardımcısı Özal...

O zamanlar, Türkiye'de bir tek kişi, "hedef Irak gibi görünse de, asıl hedef Irak değil Türkiye'dir" demişti. Öğüt Dergisi'nde Prof. Dr. Haydar Baş Bey, aynen şunları söylüyordu:

"ABD'nin hedefi Irak değil, Türkiye'dir. ABD, Saddam'ın Irak'a girmesini teşfik etti ardından da o bahane ile Irak'ı işgale geliyor. ABD, bölgeye Irak için değil, Türkiye için geliyor. Irak'ın Kuzeyi'nde bir devlet kurmak istiyor. 

Sonra, Suriye ve İran'dan, Türkiye'den, koparacakları topraklar ile bu bölgede, İsrail'in Arz-ı Mev'ud hayalini gerçekleştirmeye geliyor. Irak'ta bunu başardıkları zaman, Suriye'de başarmaları çok kolay. Birleşik kaplar misali bu iş Türkiye, İran ve Suriye'ye sıçrar."

1990'dan bu güne, tam 29 yıl geçmiş. Çeyrek yüzyıl önce Baş Hoca bunu görmüş, yazmış, konuşmuş ve biz bugün "ABD, İran için yola çıktı" diyoruz. Hala mı, olayı görmeyeceğiz!

 

ABD, Irak'ta kendi askerleriyle işgal gerçekleştirdi. Irak'ta karşı bir direniş olmamasına rağmen, ağır bedel ödedi. Suriye'de kendi askerlerini kullanmadı, dünyanın dört bir yanından, yetiştirdiği "teröristlerini" kullandı.

Türkiye, Suriye konusunda halen oyunu görmüş değil. ABD ile birlikte Saddam'a nasıl "diktatör" diyorsa, Esad'a da diyor. Ve Esad "diktatör" diye görüşmüyor, konuşmuyor. Ama ABD Başkanı başta olmak üzere herkesle konuşuyor, görüşüyor.

Öcalan ile diyalogta ama Esad ile değil. Bu inattan öte, başka bir şey. Bozulmamaması için özen gösterilen bir "proje" gibi geliyor bana... Neyse!

Ve ABD bugün, İran için yola çıkıyor!

 Irak'ın işgalini anlatmayacağım. İlk çıkarmada Bağdat'a kadar giden ABD, oradan geri döndü. Saddam'ı devirmedi, 2002'i bekledi. Sonra malum, AKP yetişti, işgal işinde yardıma!

"Teskere "ile reddilmesine rağmen, AKP Türkiye'si, havdan/karadan ABD'ye yol açtı. ABD askerlerine "dua" bile edildi. Şu sıralar bizlere yeniden "Gül" diye takdim edilen, Abdullah Bey, "dünyada insanlık barışı için, en çok bedel ödeyen, ABD halkı olmuştur" demişti.

Şimdilerde ortalarda adı dolaştırılan Babacan, "Irak'a ilk bomba düştüğünde, ABD'den ilk para diliminin geleceğini" söylüyordu. Bu kadro, böyle bir kadro işte. 

Bizlere "Müslüman" veya "İslamcı" diye yutturulan bu insanlar, İslam kültürü açısından çok önemli tarihi bir şehir olan, İslam'ın kadim şehri Bağdat'a atılacak  haçlı bombasını "müjde" gibi veriyordu.

Heyhat, ABD'nin gelmesine bile lüzum yok,  Beyazsaray'ın "katılım ortağı" olmuşuz haberimiz bile yok. Babacan, İngiltere bursuyla okumuş biri mesela, ben yıllardır, onun ne zaman Başbakan yapılacağını bekliyorum!

 

Ne acıdır ki, kendi ülkemde, ABD ile İngiltere yarış halinde. Uyandığında senin parçan kalır mı, Türkiye'm! 

Belgeselleri ilgiyle izlerim; Sırtlan sürüsü, yaralı aslanın etrafında dolaşıyor ve yoruyor. Tam düşme sırasında aslanın kardeşi gözüküverdi. Dağılıp gitti sırtlan sürüsü... 

Türkiye'nin bugün böyle bir kardeşi de yok. Etrafıyla BOP uğruna herkesle kavgalı. BOP'tan çıkmadı ki, kendine gelsin!

Türkiye'nin merkez bankası ekside... Ne demek bu,  kendine ait olmayan parayı dahi harcamış. 

S-400'ü ABD baskısıyla erteliyor. ABD, Türkiye'yi bu işte vazgeçiremeyince, S-400'leri bir yıl ertelemesini istedi. Türkiye de bunu, sanırım kabul etti. ABD Türkiye'nin işini bir yılda bitirmeyi hedefliyor. ABD'ye bir yıl, yetiyor!

 

 ABD baskısı S-400'le bitmez. Vazgeçeresin, senden Irak'ın Kuzeyi gibi Suriye'nin Kuzeyi'ni de hazmetmeni, koryup, kollamanı ister. İstedi bile...

Emperyalistler Türkiye'nin etrafında ülke bırakmadan, ikinci, üçüncü ve hatta dördüncü İsrail ile kuşatıyor. Denizleri de Türkiye'ye kapatarak, boğmak istiyor ve buna karşı çıkmak şöyle dursun, katkı sağlanıyor.

 

Türkiye, ne S-400'den vazgeçecek, ne merkezi Irak hükümeti ile irtibattını kesecek, ne Şam ne de Tahran ile asla ipini koparmayacak, yoksa kendi idamını kendi elleriyle gerçekleştirir. Hükümet, kendine de faydası olmayacak yolu, artık terk etmeli.

ABD'nin yeni bir Saddam oyununu görmeli. ABD, Irak'a geldi, olan Türkiye'ye oldu. Suriye'yi dağıttı, olan Türkiye'ye oldu. Şimdi İran'a geliyorsa, vallahi bu geliş Türkiye'ye... 

 

Prof. Dr. Haydar Baş'ın 30 yıl önce gördüğünü, lütfen sizler şimdi görün.

ABD'den para istiyorsunuz, ABD size para verir ama İran'ı işgalde sizi kullanır. İran'a ilk bomba atıldığında, size para vereceğim diyebilir ama bilin ki, İran'a düşecek her bomba, aslında Türkiye'ye düşüyor.

ABD'nin işi çoktan bitti. ABD eski ABD değil. ABD, tek dişi kalmış canavar artık. O bir dişini de, biz kıralım, dişsiz kalsın. Uşaklık edilmezse, diş, kendi düşer. Üslerden kovarsak, ağzı da eğilir. Bunu yapacak güçteyiz.

Devlet aklı kaldıysa eğer, kadim devlet varsa şayet, bunu yapmak zorunda...

Yusuf Karaca

[email protected]

YORUMLAR

  • 0 Yorum