Çünkü ihtiyacı var.

Kimilerinizin “Onun yardıma ihtiyacı mı olur? Ayrıca o zaten yardım kabul etmez ki” dediğini hemen duydum.

Yanılıyorsunuz. Akıl, zekâ, kurnazlık kavramları aynı anlama gelmez. Aralarında  ince ama ciddi farklar vardır.

Bir kamera ve onun mikrofonu uzatıldı mı, prompter varmış yokmuş umursamadan konuşuyor; kürsü gördü mü, çıkıp gürlüyor.

Gel gör ki söylediklerinin hemen hepsini “hayat” anında yalanlıyor..

Mesela ağzının kıyısına küçümseyici bir gülümseme sıkıştırıp muhalefete sesleniyor, “Ekonomiyi uçurduklarını” söylüyor. Doğru ekonomi uçuyor ama dibe doğru uçuyor.

Kitlesel olandan ölümüne korkuyor. O yüzden kitleselleşebilecek her  demokratik eylemi doğmadan boğmaya kararlı. Uçan ekonominin tersi yönde patlayan kiralar, yatak kapasitesi çok ama çok yetersiz öğrenci yurtları, tarikat vakıflarına peşkeş çekilen binaları protesto için parklarda yatıp uyuyan gencecik öğrenciler onu çileden çıkarıyor ve Kasımpaşa ağzıyla naralanıyor:

“…Bunlar öğrenci mi? Ne alakası var yav? Bunlar dışarıdan gelip, Gezi'de olduğu gibi buralarda terör estiren teröristler..."

Bu sözlere karşı mesleğim gereği benim soracağım tek soru var, Aynı üslupla sorayım:

- Yav Reis yeme beni. Senin polisler o parklara gece baskınları yaptılar. Banklarda, yere serilmiş battaniyelerde filan uyuyan öğrencilerin hepsine sıkı bir kimlik tespiti yaptılar. ‘Barınamayanlar’ hareketine katılmış ancak en ufak bir şiddete başvurmayan öğrencileri dövdüler, biber gazı sıktılar, parklardan zor kullanarak kovaladılar. Madem onlar öğrenci değil bir tane, ilaç için bir tane, öğrencilikle ilgisi, bağı, bağlantısın olmayan bir genç çıkarsana. Olsaydı çıkarmaz mıydın?

Okullarında rektör kayyımlaması yapılmasına karşı şiddetten tümüyle arınmış eylemlere başvuran Boğaziçi öğrencileri de benzer üslupla terörist ilan edildiler. Reis konuştu:

“…Onlar Boğaziçi öğrencisi filan değil. Onlar dışarıdan gelen teröristler…”

Daha iki gün önce polis yine Boğaziçi öğrencilerine sille tokat, tekme yumruk, cop, gaz daldı. Kayyım rektörlüğe ek olarak “muhbir rektör”lüğe de soyunduğu anlaşılan zatın adlarını verdiği öğrenciler gözaltına alındılar; kimileri tutuklandı. İçeride zaten epey tutuklu Boğaziçi öğrencisi var.

Madem onlar öğrenci değil terörist. Yakaladıklarınızın, gözaltına attıklarınızın, tutukladıklarınızın içinden öğrenci olmayan bir tane bile çıkarıp göstermemeniz  sözlerinizi anında “yok hükmünde” kılıyor; dinleyenler  “Yav bu masalı biz dinlemekten bıktık, Reis söylemekten bıkmıyor” diye dalga geçer oldular…

İşte bu yüzden AKP Reisi’ne akıl verip yardım etmeye karar verdim.

*   *   *

Şimdi bak Reis, biliyorum, biliyoruz kurnazsın. Hayranların bunu zekâ sanıyorlar ama zekâ daha farklıdır. Ancak kurnazlıkta eline su dökecek pek az vatan evladı vardır bu ülkede.

Ancak senin şiddetle ve acilen akla ihtiyacın var. Şu “Onlar öğrenci değil, terörist” muhabettinde sana akıl vereceğim. Üfürdüklerinin bu kadar çabuk ve kesin havaya uçmasına engel olmalısın.

Bunun için önce senin takımda hani trol filan denen, kongrelerde salonun balkonunda bir araya gelip, “Recep Tayyip Erdoğaaaan, Recep Tayyip Erdoğan” diye futbol tribünü ağzı ve kafasıyla tezahürat yapan genç tosunlar var ya onlardan birini seçin. Aman dikkat et çok andavallı olmasın. Biliyorum trol tayfasından andavallı olmayan bulmak zor ama, sıkı bir tarama ile bir tane, hiç olmazsa az andavallı bulunabilir.

Üniversite öğrencisi hatta üniversiteye girmeye yeni hak kazanmış biri olmasın. Tercihen lise, hatta ortaokul terk olmalı. Onu hızlandırılmış eğitime tabi tuttur. Boğaziçi öğrencileri ya da Barınamayanlar hareketinde yer alan gençler gibi slogan söylemeyi öğrensin. Bu önemli, yoksa foyası çabuk açığa çıkar. 

Sonra o eleman parklarda geceleyen öğrencilerin arasına katılsın, ayrıca Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerin arasına karışsın.

Polislere önceden “eşkal bilgisi” verilsin ve eylem anında o elemanı yakalasınlar ve mesela A Haber’e ya da Demirören medyasının karşısına çıkarsınlar ve önceden öğretildiği gibi ötmesi sağlansın.  “Ben devrim için buradayım. Halkın devrimci gücü emperyalizmi yerle bir edecektir. İktidar namluların ucundadır” filan diye böğürsün.

Sen de çık, ağzının kıyısına sana çok yakışan o küçümseme gülücüğünü yerleştir ve “Demedim mi ben size. İşte terörist. Öğrenci filan değil, teröristin ta kendisi” diye naralan.

Hepsi bu kadar…

*   *   *

Dip Not: Cumartesi mavrasını  bitirdim ama içime de bir kuşku düştü. AKP Reisi ya şu yazdıklarımı ciddiye alırsa, sınır tanımaz kurnazlığı ile “Valla fena  fikir değilmiş yav” deyip uygulamaya geçerse…

Hiç demediğim, yazmadığım halde beni “YAE”ci ilan edenler bu defa da “A-ha işte safını seçti, AKP’nin hizmetine girdi,  Reis’in kollarına sığındı” derler mi?

Valla derler.

Amaaaan derlerse desinler.  

Ben “Cumartesi mavrası”nı bitirdim, bir kahve-konyak’la günü kapatmayı hak ettim ya…
 

Aydın Engin

[email protected]