Toplantıya çağrılmıyor.

"1952'den bu yana NATO'da örneği yok!.."Polonya'da bomba patlıyor. O sırada Bali'de G20 Zirvesi var. Bombayı kimin attığı tartışılırken, ABD Başkanı Biden G20 Zirvesi nedeniyle "Bali'de bulunan NATO ülkelerini" toplantıya çağırıyor. İngiltere, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, İspanya liderleriyle AB Konseyi Başkanı ve bir de NATO üyesi olmayan Japonya'yı çağırıyor.

 

"Türkiye NATO üyesi olduğu halde, Biden Tayyip Erdoğan'ı çağırmıyor."

NATO üyesi olmayan Japonya var, NATO üyesi Türkiye yok.

Bu tam skandal!..

"Türkiye 1952 yılında NATO üyesi olduğundan bu yana, böyle bir örnek yok. Ne Türkiye için, ne de NATO üyesi bir başka ülke için."

Neden çağrılmadığını Erdoğan sorgulayamıyor bile. Bu yöndeki soruyu da, sözde geçiştiriyor:

"Çok da önemli değil, bizi önemli işlere çağırıyorlar, önemsiz işlere gitmemize gerek yok."

 

Eğer Rusya "füzeyi biz atmadık" diye açıklama yapmasa ve bunun gerçek olduğu tespit edilmese, Erdoğan'ın 'önemsiz' bulduğu toplantıdan çok ciddi kararlar çıkabilirdi.

Hatta, bir yaptırım. Bütün NATO üyelerinin onayının alınması gereken bir yaptırım. Ama, Türkiye'ye sorulmuyor!..

Esat'la sil baştan

Bali'deki dış politika skandalı, Türkiye'ye dönerken yeni bir dış politika U dönüşü ve bir de iç politika skandalıyla devam ediyor.

Uçakta Suriye ile ilişkilere dönük soruya Erdoğan:

"Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz. Vakti, zamanı geldiğinde değerlendirilir, ona göre bir yenilemeyi yapabilirsiniz.

Seçimden sonra sil baştan yapabiliriz."

Adamların iç işlerine karışıp, hakaretlerin yanı sıra, dış politikada görülmeyen kavgalara yol açtıktan ve yaklaşık 4.5 milyon Suriyeli göçmeni buraya getirdikten sonra, "sil baştan!.."

O artık mümkün değil. Çünkü, seçimden sonra başka bir iktidar geliyor.

Akşener'e dava

Bali'den dönüş yoluda uçakta bir de iç politika skandalı, yeni bir U dönüşü yaşanıyor.

2019 yerel seçimler öncesinde Erdoğan Elazığ'a gidiyor. O günlerde İYİ Parti lideri Meral Akşener Erdoğan'a, bugünkü gibi, sıkı muhalefet yürütüyor. Erdoğan rahatsız:

"Birileri şu an cezaevinde süre dolduruyor, aynı yola sen de düşebilirsin. Cumhurbaşkanına iftira atamazsın. Hanımefendinin kaçacak deliği yok, onunla hemen hesaplaşacağız.

Onun hesabı ağır olacak."

Erdoğan Akşener'e 250 bin liralık tazminat davası açıyor.

Akşener'e tehdit

20 Mayıs 2021... Akşener Rize'de. Ziyaret sırasında bir yurttaş Akşener'in yanına geliyor:

"PKK ile işbirliği yapan sizin burada ne işiniz var?.. PKK ile işbirliği yapmıyor mu bu?.. CHP ile işbirliği yapmıyor mu?.."

Daha sonra bir başkası yaklaşıyor:

"Cumhurbaşkanımızı Netanyahu'ya benzetmeniz yakıştı mı?.."

Önceden kurgulanmış bu provokasyon itiş kakışla devam ediyor. Akşener'e laf atmalar v.s.

Sonra?..

Sonra Tayyip Erdoğan Meclis'te grup toplantısında sahnede:

"Gelin hanım beni Netanyahu ile aynı kefeye koyup, memleketime gidiyor. Orada ona güzel bir ders veriliyor. Dua etsin ki, gelin hanıma çok ileri gitmeden ders verdiler. Çayeli'nde de, gerekeni yaptılar.  

Trabzon'a geçmeye kalktın, uçağa binip döndün.

Daha neler olacak, neler. Bunlar iyi günler."

Akşener'i tehdit ediyor, korkutmaya çalışıyor.

Ne demek, 'bunlar daha iyi günler, neler olacak neler" ne demek?..

Sivas'ta benzer sahneler

10 Ağustos 2021... Akşener Sivas'ta esnafı ziyaret ediyor.

Sivas'taki sözlü saldırıyı, Zara ilçesinde toplanan kalabalığın istifa çağrısı izliyor:

"Sen FETÖ'cüsün. İstifa et."

Yine kendilerine özel görev verilmiş, sırıtan provokasyonlarla korkutma numaraları!..

Bu ve benzeri sataşmaları kimler tezgahlıyorsa!..

Ve çağrı

Bali'den dönüşte, Erdoğan ya aniden hidayete eriyor ya da belki artık hangi aklı evvelin muhteşem fikri ise, Akşener'e davetiye çıkartıyor:

"Altılı Masa'yı bırak, bize katıl!.."

Tazminat davası aç, her türlü hakareti et, hatta hapisle ve de artık ne ile ise, tehdit et, sonra da "gel bize katıl" de!..

Bir gün HDP'ye ziyaret, ertesi gün HDP'ye hakaret!..

Bir gün Akşener'e hakaret, sonra Akşener'e davet!..

Bunun adına siyasi tarihte "Makyavelizm" deniyor.

Amacına ulaşmak, iktidarda kalabilmek için her yol geçerli!..

Ama ulaşamayacak, artık oyun bitti.

* * *

Her yer bank dolu!..

İstiklal Caddesi'nde yaşanan terör eylemi sonrasında, teröristin bir süre oradaki bankalara oturduğu ve sonra bombayı bıraktığı tespit ediliyor.

"Bu görüntüler üzerine, terörle mücadelede muhteşem bir önlem olarak, İstiklal Caddesi'ndeki  banklar kaldırılıyor."

Dün Google'da tarama yapıyorum. Parklar, bahçeler, İstanbul'un başka kalabalık alanları, Avrupa ve Asya yakasında...

"Çok doğal, her yerde bank var. Her zamanki gibi, dün o banklarda oturan binlerce insan var.

Madem, teröre karşı önlem, İstanbul'un sayısız yerinde binlerce bank şimdi ne olacak?.."

Bayılıyorum, terörle mücadelede böylesine parlak fikirlere!..

Haydi, toplayın şimdi binlerce bankı!..
 

Yalçın Doğan

[email protected]