Büyük gözaltı

Çetin Altan’ın 1972’de yayımlanan romanı “Büyük Gözaltı”nı okuduğumda, şimdi oğlumun olduğu yaştaydım.

Büyük gözaltı
11 Eylül 2016 - 11:14
“Büyük Gözaltı”, 12 Mart darbesinin ilk romanıydı. 

44 yaşında bir adamın gözaltına alınışını anlatıyordu. 

Gözaltındaki tutsak, “Adamlar beni bekliyor” diyordu romanda: 

“İyice küçülmemi bekliyorlar. Beni zevkle ezmek için o anı bekliyorlar.” 

Sadece “adamlar” ve “yasalar” değildi onu gözaltında tutan: 

“Korkular, yoksunluklar, tehditler, ayıplar, tedirginlikler, örf ve âdetlerle bezenmiş, sürekli ezildiğimiz, bitmeyen bir gözaltı”ydı bu... 

“Büyük gözaltı”da ezilen adam, kendisiydi. 

44 yaşındaydı. 

“9 Mart darbe girişimi”ni destekleyen Devrim gazetesi mensubu olduğu gerekçesiyle, dönemin ordu komutanı Faik Türün tarafından tutuklanmıştı. 

Romanı ödül aldığında cezaevindeydi. 

Hakkında açılmış 300 kadar dava vardı. 

Yıllar sonra romanından söz ederken, şöyle diyecekti: 

“İsterdim ki, Türk yazarlarının bir tefrika halinde kuşaktan kuşağa uzayıp giden kahırlı öyküsüne çoktan bir ‘son’ sözcüğü yazılmış olsun. Ama bunu yazmak için bütün ömürlerini gerçek bir özgürlüğün savaşına adamış olan kalemler, şimdiye dek ‘Devamı var’ı silemeden ayrıldılar dünyadan...” 

Dün, Çetin Altan’ın oğulları Ahmet ve Mehmet Altan’ın

gözaltına alındığı haberini aldığımda, oğlum vardı yanımda... 

Biz de “Büyük gözaltı”ndaydık ailece... 

12 Mart’ta Çetin Altan, 9 Mart darbe girişimini desteklemekle suçlanmıştı. 

45 yıl sonra oğulları, 15 Temmuz darbe girişimini destekleme iddiasıyla gözaltına alınıyordu. 

Tarihler, isimler, nesiller değişiyor, “bir tefrika halinde kuşaktan kuşağa uzayıp giden kahırlı öykü” değişmiyordu.

Yazının devamı için tıklayın >>

YORUMLAR

  • 0 Yorum