Cumhur İttifakı'nda ceza indirimi çatlağı mı?

MHP’nin hukukçu vekili Feti Yıldız, Adalet Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde ki yıla yakın bir zamandır Komisyonda bekleyen ‘şartlı ceza teklifi indirimi tekliflerinde henüz atılan bir adım olmadığını söyleyince gözlerin çevrildiği Adalet Bakanı topu Meclis’e attı.

Cumhur İttifakı'nda ceza indirimi çatlağı mı?
26 Kasım 2019 - 20:30 - Güncelleme: 27 Kasım 2019 - 09:05
İkinci Yargı paketi hazırlıkları aşamasında ortaya çıkan bu durum ittifak ortakları arasında bir çatlak olup olmadığı sorusunu gündeme taşımış oldu.

Hülya Karabağlı - Medyafaresi.com Özel Haber

MHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Adalet Bakanlığının dün yapılan 2020 yılı bütçesinde kamuoyunda af olarak bilinen ve Adalet Komisyonu’na iki yıla aşkın süredir bekleyen  ‘şartlı ceza indirimi’ tekliflerini ince bir sitemle gündeme getirdi.

 

 

“Toplumda bu büyük bir beklenti oluşturmuştur ancak henüz atılmış bir adım yoktur” diyen Feti Yıldız’ın bu sözlerine Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, “Bu siyasi partilerin iradesiyle ve Meclisin iradesiyle oluşacak bir konudur” diye yanıt verince soru işaretlerine neden oldu.  İkinci Yargı paketi  hazırlıkları aşamasında  ortaya çıkan bu durum ittifak ortakları arasında bir çatlak olup olmadığını tartışmaya açmış  oldu.

 Bütçe Komisyonu’nda MHP’li Feti Yıldız’ın konuya ilişkin konuşması ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yanıtı şöyle:

FETİ YILDIZ (İstanbul) -  Tam burada şunu da belirtmek istiyorum: 24 Eylül 2018 tarihinde şartlı ceza indirimi kanun teklifimizi Meclis Başkanlığına sunduk. Adalet Komisyonunda iki yıla yakın bir zamandır beklemektedir. Toplumda bu büyük bir beklenti oluşturmuştur ancak henüz atılmış bir adım yoktur. Peşi peşine yargı paketleri gelmektedir. Sayın Bakanım, öncelik işimiz, toplumun bu beklentisini bir an önce karşılamak olmalıdır çünkü bizim kanun teklifimizin bir şartlı ceza indirimi olduğunu bildikleri hâlde ön yargı ve bilgisizlikle âdeta bir karalama kampanyası aylardır sürdürülmektedir. Oysa bizim teklifimiz, bir af teklifi değildir, beş yıllık bir ceza indirimidir. O d a -burada tekrarlamama gerek yoktur- bir defaya mahsustur ve bir hakkın tahliye tarihine kadar bu indirimden faydalanan hükümlünün yeni bir suç işlemesi hâlinde indirim geri alınır.

FETHİ YILDIZ (İstanbul) – Oysa afta yapılan indirim geri alınmaz. En önemli farkı budur ama bazı çevreler bilerek bunu bir af teklifi gibi topluma sunmuş ve bazı yerlerden de tepkiler almıştır. Zaman kısıtlıdır Sayın Bakanım, sonuna da geldik. Şunları söyleme istiyorum: Şimdi, Anayasa, yüksek mahkemeleri Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay olarak belirlemiştir. Yüksek mahkemeler arasında bir üstünlük sıralaması yoktur ancak buna rağmen bu Anayasa Mahkemesi Başk an ve üyelerinin özlük hakları ile Danıştay ve Yargıtayda görev yapan yüksek yargıçların özlük hakları arasında büyük bir fark vardır yani aşağı yukarı 3.155 lira bir maaş farkı vardır. Bu, Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır, bunun düzeltilmesi gerekir.

Son olarak da şunu söylemek istiyorum: Her konuşmamızda belirtiyoruz, “Biz cezaevlerinde insan haklarına aykırı ihlallerin olduğunu düşünüyoruz ve cezaevlerinin düzeltilmesini bekliyoruz.” diyoruz. Yüz altmış  yıl önce yani 1859 yılında yürürlüğe giren Muhakemat Nizamnamesi’yle cezaevlerini iyileştiren ve zindandan cezaevi şekline getiren bir milletin evlatları olarak, tutuklu ve hükümlülerin barındığı cezaevlerini insan haklarına uygun, insan haysiyetine uygun imkânlar dâhilinde yapmamız gerekir.

FETİ YILDIZ (İstanbul) – Çünkü 10 kişilik koğuşta 30 kişinin kaldığı, nöbetleşe uyunduğu artık herkes tarafından bilinmektedir. Kapasitenin çok üstünde tutuklu ve hükümlü vardır.

ADALET BAKANI ABDÜLHAMİT GÜL: Yine MHP’nin şartlı indirim kanunu, birkaç soruya da ifade edildi. Bu konu elbette Feti Yıldız Bey ve arkadaşları tarafında n verilen bir tekliftir. Bu konu Parlamentonun gündeminde elbette bir netice bulacaktır. AK PARTİ Grubunun da bu konuya çalıştığını biliyorum. Elbette teknik de bir konudur. Ama esasen af içermeyen ve toplumun her kesimini ilgilendirdiği için bu konu siyaseten verilecek bir karardır, Adalet Bakanlığının vereceği bir karar değil.

Her iki parti grubu bunu netleştirdiğinde, olgunlaştırdığında -çünkü her iki partinin sayın genel başkanları da bu şekilde ifadede bulunmuşlardır- bu siyasi partilerin iradesiyle ve Meclisin iradesiyle oluşacak bir konudur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum