Dünya çapında kimyasal kavga! Trump 'Hayvan Esad' dedi

İngiltere, Şam rejimi ve Rusya'yı açık şekilde suçladı. Rejimin düzenlediği yönünde güçlü şüphelerin bulunduğunu belirten Türkiye ise, saldırıyı şiddetle kınadığını duyurdu.



Doğu Guta'da en az 80 kişinin öldüğü gaz saldırısını reddedip düzmece olarak niteleyen Moskova yönetimi, Washington'ı muhaliflerin bölgeden ayrılmasını engellemeye çalışmakla suçladı.

Suriye'nin başkenti Şam yakınlarındaki Doğu Guta'da en az 80 can kaybına yol açan kimyasal saldırı, Rusya ve ABD'yi karşı karşıya getirdi.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), saldırıya karşı tepki gösteren ilk ülke oldu. ABD Başkanı Donald Trump, dakikalar önce yazdığı Twitter mesajında Rusya ve İran'ı suçladı, Şam rejimi lideri Beşar Esad için 'Hayvan Esad' dedi.

Suriye'deki durumun bu hale gelmesinde kendisinden önceki başkan Obama'nın rolü olduğunu belirten ABD lideri Trump, Esad'ın saldrının bedelini ödeyeceğini söyledi.

Beyaz Saray İçgüvenlik Danışmanı Thomas Bossert, kimyasal saldırıya oldukça sert bir tepki gösterdi. Bossert'te göre, Washington'ın saldırıya karşı her türlü adımı atabileceğini ilan etti.





Türkiye'den çok sert açıklama:

"Suriye'de 7 Nisan günü akşamı Duma’yı hedef alan yeni bir kimyasal silah saldırısı gerçekleştirildiği ve bu saldırı sonucunda çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği derin endişeyle öğrenilmiştir. Kimyasal silah kullanımı konusundaki sicili uluslararası toplumun malumu olan rejim tarafından düzenlendiği yönünde güçlü şüphe bulunan saldırıyı şiddetle kınıyoruz.

Bu olay, Suriye’de kimyasal silah kullanımına ilişkin 2118, 2209 ve 2235 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararlarının bir kez daha hiçe sayıldığını göstermektedir.

Uluslararası toplumun saldırı karşısında tepkisini ortaya koymasını, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü başta olmak üzere uluslararası kuruluşların bu vakayı derhal soruşturmasını bekliyoruz.

Suriye rejimi üzerinde etki sahibi olan tarafları, insanlığa karşı suç teşkil eden, ayrım gözetmeksizin sivilleri hedef alan ve geçmiş saldırılar karşısında önlem alınmadığı için tekrarlanan bu tür hunharca saldırıların derhal durdurulmasını teminen sorumluluklarını yerine getirmeye ve bu saldırıların cezasız kalmaması için gerekli adımları atmaya çağırıyoruz."





Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert ise, "7 Nisan'da yeniden kimyasal silah kullanıldığı yönündeki haberleri yakından takip ediyoruz. Eğer bu dehşet verici haberler doğrulanırsa acil şekilde uluslararası toplumun cevabını gerektirir" dedi.

İngiltere'den uluslararası topluma çağrı

İngiltere Dışişleri  Bakanlığı da yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Çok sayıda can kaybının yaşandığı bu kimyasal silah saldırıları haberleri doğruysa o zaman bunlar, Esad'ın masum sivillere karşı vahşetine, destekçilerinin de uluslararası kurallara yönelik saygısızlığına daha fazla kanıt oluşturuyor. Acilen soruşturma başlatılması ve uluslararası toplumun da cevap vermesi gerekli. Şam rejimi ile destekçilerini, Rusya ve İran'ı, masum sivillere karşı şiddeti durdurması çağrısında bulunuyoruz" denildi.

Papa kınadı

Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis, Doğu Guta'daki saldırıyı kınadığını duyurdu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, saldırının Washington için hayli kullanışlı olduğunu savunarak yaşananları düzmece olarak niteledi, 'teröristler'i koruma teşebbüsü iddiasını ortaya attı.

Rusya ayrıca, ABD'nin Duma'dan muhaliflerin ayrılmasını baltalamaya çalıştığını ileri sürdü. Moskova'ya göre, Washington söz konusu bölgeye yönelik rejim saldırılarını engellemeyi hedefliyor.

Lazkiye yakınlarında yer alan Rus uzlaştırma merkezinin yöneticisi Yuriy Yevtuşenko ise, saldırı haberleri için "Bu bilgiyi kesin bir biçimde yalanlıyoruz" dedi.

Dünyada ilk haber

Muhaliflerin elindeki son semt Duma'ya havadan Sarin gazı atan helikopterler, en az 80 kişinin ölümüne neden oldu. Beyaz Baretliler grubu, ayrıca yüzlerce kişinin de yaralandığını bildiriyor.

Beyaz Baretliler grubunun paylaştığı feci fotoğraflar, dünyayı ayağa kaldırdı. Saldırı BBC'den CNN'e, Al Jazeera'dan Washington Post'a anında dünyada ilk haber oldu.

Rejim ve destekçilerinin yıllardır kuşatma altında tuttuğu Doğu Guta'dan haftalardır silahlı muhalifler ve aileleri tahliye ediliyor. Tahliyeler başlamadan önce Doğu Guta'da yaklaşık 400 bin kişi yaşıyordu.

Henüz uluslararası kuruluşlar tarafından kimyasal saldırı doğrulanmasa da Beşar Esad rejiminin bu konuda sicili var. Geçen yıl yine Nisan ayında Han Şeyhun kasabasını hedef alan saldırıda, en az 90 kişi can vermişti. Ölenlerin çoğunluğu çocuklar ve kadınlardı.

Suriye'de 15 Mart 2018 itibariyle iç savaş yedinci yılını doldurdu.

Türkiye, Rusya ve İran, daha önce Doğu Guta için çatışmasızlık anlaşmasına varmıştı.