Dünyayı Değiştirecek 5 Yeni Teknoloji
Yeni teknolojiler bazen fazla abartılı sunulabiliyor ama bazen de bu yeni buluşlar gerçekten dünyayı değiştirecek türden olabiliyor.
29 Ağustos 2017 - 10:14
Örneğin yapay zeka teknolojisi şimdilerde tüm dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Herkes bir taraftan yapay zeka üzerine konuşurken, bilim adamları epilepsi gibi hastalıkların çözümü için yapay zeka ve insan beynini birleştirebilmenin yollarını arıyor. Ve gerçekten de azımsanamayacak sayıda bilim adamı bir gün bilgiyi beynimize yükleyebileceğimizden emin. MIT tekno... enstitüsü de gelecek yıllarda hayatımızı değiştirmesi muhtemel 5 teknolojiyi derlemiş. Bakalım siz de katılıyor musunuz bu görüşlere.
1- Kendi Giden Otomobiller
Kendi kendine giden arabaların dünyayı değiştireceğini artık sanırız duymayan kalmamıştır. Bundan 10 yıl öncesinde hayal gibi görünen bu teknoloji artık hayatın bir gerçeği. Bu teknolojinin önündeki tek engel yasal zorlukların aşılması ki bu da birçok ülkede hızla aşılmaya başladı bile.
Tesla’nın kendi giden arabaları bu teknolojinin en bilinenlerinden. Şu anda otoyolda arabanın kendi giden yol asistanı rahatlıkla kullanılmakta. Firma tamamen otonom yani hiç şoföre ihtiyaç duymadan giden arabaları da bu yılsonunda bir yazılım güncellemesi ile mümkün olacak.
Tesla bu alandaki tek firma değil. Lucid Car, Faraday gibi yeni firmaların dışında Ford ve General Motors yarı-otonom araçlar kategorisinde kendi teknolojilerini geliştiriyorlar. Tesla bu yıl çıkarttığı Model 3 ile 400.000 adetten fazla ön sipariş alarak orta segment pazarına girdi ve kendi giden otomobilleri halka indirerek dünyayı değiştirme yolunda çok büyük bir adım atmış oldu. Bu araçların yaygınlaşması ile trafikte insan kusurunu ortadan kaldırıp yılda 300.000 kişinin hayatının kurtarılacağı düşünülüyor.
2- Cerrahi İçin Arttırılmış Gerçeklik
Augmented reality (AR) yani arttırılmış gerçeklik bir süredir hayatımızda ancak geçen yıl çıkan Pokemon Go oyunu ile milyonlar tarafından bilinir hale geldi.
Arttırılmış gerçeklik (AR) gözlükleri şimdiden cerrahlara daha iyi bir görüş kazandırmak ve müdahale sırasında etkinlik kazandırmak için test edildi bile. Bu AR gözlükleri cerrahlara hastanın anatomik yapısı ile ilgili detaylı bir görü verebiliyor. Müdahale edilen hastanın vücudu üzerine oturan görüntü cerraha x-ray görüntüsüne benzer bir görüntü veriyor ve doğru müdahale için doktoru asiste edebiliyor.
3D görüntü zaten cerrahide kullanılıyordu ancak şimdi arttırılmış gerçeklik bu tekniği çok daha fazla geliştirmeye yardımcı olabilir. AR ile cerrahi navigasyon teknolojisi Royal Philips tarafından geliştirildi. Bu hastanın 3D x-ray görüntüleri ile gerçek görüntüsünü birleştirip cerraha gösteriyor ve onun hayatını inanılmaz şekilde kolaylaştırıyor. Son yapılan klinik çalışmalarda arttırılmış gerçeklik gözlüklerinin omurga cerrahisinde, cerrahın yeterliliğini %65’lerden %85’lere çıkarttığı görülmüş.
3- Yapay Zeka İle İnsan Beynini Birleştirmek
Şimdiden birçoğumuz arabalarda, bilgisayarlarda ve akıllı telefonlarımızda yapay zeka kullanmaya alıştık bile. Bazı bilim adamları bununla kalmayıp yapay zeka ile insan beynini birleştirmenin yollarını arıyor. Hatta Elon Musk ve Stephen Hawking gibi bazı bilim adamları insan ırkının yapay zeka karşısında hayatta kalabilmesi için bunun çok hayati olduğunu iddia ediyor.
Tesla ve SpaceX kurucusu Elon Musk yapay zeka ile insanı birleştirmek için Neuralink Corp. isimli bir şirketi kurdu bile. Şirketin öncelikli amacı insan beynine yerleştirilecek elektrotlar yardımı ile epilepsi gibi hastalıkları çözmek. Elektrotlar yardımı ile kurulacak bu bağlantı daha sonraları insanın kavramsal yeteneklerini de arttırmak için kullanılacak.
Bunu başarmak için daha gidilecek çok yol olabilir ancak bu konuda uğraşan tek kişi Elon Musk değil. NASA’nın da bağlı olduğu DARPA (Defence Advanced Research Project Agency)’da geçen yıl implante edilebilir nöral bir bağlantı üzerine çalışmalar başlattığını duyurdu. DARPA, bulunan nöral bağlantı aleti ile bilgisayar ile iletişim kurulabildiğini duyurdu.
Facebook da insan beyni ile bilgisayarı birleştirme planları yapan bir diğer firma. Bu konudaki planlarını 2017 başında yaptığı geliştiriciler fuarında basın ile paylaşan Facebook, projeye Building 8 (B8) adını vermiş.
Bu gelişmeler özellikle beyin kaynaklı nöral rahatsızlıklar yaşayan hastalar için büyük umut teşkil ediyor.
4- Kuantum Bilgisayarlar
Kuantum bilgisayarlar, kuantum mekaniği kanunlarını kullanıyor. Bu sayede de çok daha fazla bilgiyi çok daha geniş ve hızlı bir şekilde hesaplayabiliyor. Waterloo Üniversitesi kuantum bilgisayarları şöyle tarif ediyor. “Şöyle düşünün, klasik bilgisayarlar sıfırlar ve birler ile çalışıyor, kuantum bilgisayarlar sıfırlar ve birlerle birlikte onların pozisyonlanmasını da kullanıyor. Yani her biri hem sıfır hem bir olabiliyor”
Yani işin Türkçesi kuantum bilgisayarların hesaplama gücü klasik bilgisayarların çok üstünde ve bu sayede bilim adamları çok daha zor ve karışık modellemeler yapabiliyorlar. Örneğin; IBM’in belirttiğine göre kuantum bilgisayarları sayesinde çok daha iyi hava durumu tahminleri yapılabilir, yapay zeka öğrenme çok daha geliştirilebilir ve daha güvenli bir dijital dünya için kırılması neredeyse imkansız bilgisayar şifreleri yaratılabilir.
Google’ın şirketi Alphabet şimdiden birkaç kuantum bilgisayar işlemcisi yaptı bile ve bu yılsonuna kadar da bugüne kadarki en güçlü kuantum bilgisayarını bitirmeyi planlıyor.
5- Dünya Çapında Uydu İnternet
Marsa yolculuk ve SpaceX dışında Elon Musk’ın diğer bir tutkusu da 4425 adet mini uydu filosu ile tüm dünyayı internete bağlamak. Bu sayede tüm dünyadaki en ücra köşelere bile geniş bant internet hizmeti vermeyi ve gerçek anlamda tüm dünyayı birbirine bağlamayı umuyor. İlk internet yayını 2019 yılında başlayacak ve 2024 yılına kadar da tüm dünya uydular üzerinden internete bağlanmış olacak.
İnterneti tüm dünyaya ulaştırmak oldukça büyük bir hedef ve 6 milyar dolara mal olacağı düşünülüyor. Ama eğer bunu yapmayı başarabilirse bu dünyayı gerçekten değiştirecek bir şey olur. Şöyle düşünün dünyada internet bağlantısı elektrik bağlantısından bile yaygın olacak. Bu sayede dünyanın en ücra köşeleri ile iletişim kolaylaşacak, bilgi paylaşımı artacak ve gelişim hızlanacak.
Tabii ki bu bahsettiğimiz teknolojilere erişmek hiç kolay olmayacak. Bu işlerin arkasında çok büyük firmalar, devletler ve finans kaynakları olsa da başarılıp başarılamayacağı henüz soru işareti. Ancak her birinin bildiğimiz dünyayı değiştirme potansiyeli taşıdığı kesin.
Son olarak Yuval Noah Harari’nin bir sözü ile bitirmek istiyorum. “Sizi yönetecek hükümetleri seçebiliyorsunuz ama birinin diğerinden bir farkı yok ve hayatınızda çok da büyük bir değişim yaratmıyorlar. Ancak gerçekten hayatınızı değiştirecek şeyleri kimse size sormuyor. Örneğin İnternet gibi”
Yazıyı Oku
1- Kendi Giden Otomobiller
Kendi kendine giden arabaların dünyayı değiştireceğini artık sanırız duymayan kalmamıştır. Bundan 10 yıl öncesinde hayal gibi görünen bu teknoloji artık hayatın bir gerçeği. Bu teknolojinin önündeki tek engel yasal zorlukların aşılması ki bu da birçok ülkede hızla aşılmaya başladı bile.
Tesla’nın kendi giden arabaları bu teknolojinin en bilinenlerinden. Şu anda otoyolda arabanın kendi giden yol asistanı rahatlıkla kullanılmakta. Firma tamamen otonom yani hiç şoföre ihtiyaç duymadan giden arabaları da bu yılsonunda bir yazılım güncellemesi ile mümkün olacak.
Tesla bu alandaki tek firma değil. Lucid Car, Faraday gibi yeni firmaların dışında Ford ve General Motors yarı-otonom araçlar kategorisinde kendi teknolojilerini geliştiriyorlar. Tesla bu yıl çıkarttığı Model 3 ile 400.000 adetten fazla ön sipariş alarak orta segment pazarına girdi ve kendi giden otomobilleri halka indirerek dünyayı değiştirme yolunda çok büyük bir adım atmış oldu. Bu araçların yaygınlaşması ile trafikte insan kusurunu ortadan kaldırıp yılda 300.000 kişinin hayatının kurtarılacağı düşünülüyor.
2- Cerrahi İçin Arttırılmış Gerçeklik
Augmented reality (AR) yani arttırılmış gerçeklik bir süredir hayatımızda ancak geçen yıl çıkan Pokemon Go oyunu ile milyonlar tarafından bilinir hale geldi.
Arttırılmış gerçeklik (AR) gözlükleri şimdiden cerrahlara daha iyi bir görüş kazandırmak ve müdahale sırasında etkinlik kazandırmak için test edildi bile. Bu AR gözlükleri cerrahlara hastanın anatomik yapısı ile ilgili detaylı bir görü verebiliyor. Müdahale edilen hastanın vücudu üzerine oturan görüntü cerraha x-ray görüntüsüne benzer bir görüntü veriyor ve doğru müdahale için doktoru asiste edebiliyor.
3D görüntü zaten cerrahide kullanılıyordu ancak şimdi arttırılmış gerçeklik bu tekniği çok daha fazla geliştirmeye yardımcı olabilir. AR ile cerrahi navigasyon teknolojisi Royal Philips tarafından geliştirildi. Bu hastanın 3D x-ray görüntüleri ile gerçek görüntüsünü birleştirip cerraha gösteriyor ve onun hayatını inanılmaz şekilde kolaylaştırıyor. Son yapılan klinik çalışmalarda arttırılmış gerçeklik gözlüklerinin omurga cerrahisinde, cerrahın yeterliliğini %65’lerden %85’lere çıkarttığı görülmüş.
3- Yapay Zeka İle İnsan Beynini Birleştirmek
Şimdiden birçoğumuz arabalarda, bilgisayarlarda ve akıllı telefonlarımızda yapay zeka kullanmaya alıştık bile. Bazı bilim adamları bununla kalmayıp yapay zeka ile insan beynini birleştirmenin yollarını arıyor. Hatta Elon Musk ve Stephen Hawking gibi bazı bilim adamları insan ırkının yapay zeka karşısında hayatta kalabilmesi için bunun çok hayati olduğunu iddia ediyor.
Tesla ve SpaceX kurucusu Elon Musk yapay zeka ile insanı birleştirmek için Neuralink Corp. isimli bir şirketi kurdu bile. Şirketin öncelikli amacı insan beynine yerleştirilecek elektrotlar yardımı ile epilepsi gibi hastalıkları çözmek. Elektrotlar yardımı ile kurulacak bu bağlantı daha sonraları insanın kavramsal yeteneklerini de arttırmak için kullanılacak.
Bunu başarmak için daha gidilecek çok yol olabilir ancak bu konuda uğraşan tek kişi Elon Musk değil. NASA’nın da bağlı olduğu DARPA (Defence Advanced Research Project Agency)’da geçen yıl implante edilebilir nöral bir bağlantı üzerine çalışmalar başlattığını duyurdu. DARPA, bulunan nöral bağlantı aleti ile bilgisayar ile iletişim kurulabildiğini duyurdu.
Facebook da insan beyni ile bilgisayarı birleştirme planları yapan bir diğer firma. Bu konudaki planlarını 2017 başında yaptığı geliştiriciler fuarında basın ile paylaşan Facebook, projeye Building 8 (B8) adını vermiş.
Bu gelişmeler özellikle beyin kaynaklı nöral rahatsızlıklar yaşayan hastalar için büyük umut teşkil ediyor.
4- Kuantum Bilgisayarlar
Kuantum bilgisayarlar, kuantum mekaniği kanunlarını kullanıyor. Bu sayede de çok daha fazla bilgiyi çok daha geniş ve hızlı bir şekilde hesaplayabiliyor. Waterloo Üniversitesi kuantum bilgisayarları şöyle tarif ediyor. “Şöyle düşünün, klasik bilgisayarlar sıfırlar ve birler ile çalışıyor, kuantum bilgisayarlar sıfırlar ve birlerle birlikte onların pozisyonlanmasını da kullanıyor. Yani her biri hem sıfır hem bir olabiliyor”
Yani işin Türkçesi kuantum bilgisayarların hesaplama gücü klasik bilgisayarların çok üstünde ve bu sayede bilim adamları çok daha zor ve karışık modellemeler yapabiliyorlar. Örneğin; IBM’in belirttiğine göre kuantum bilgisayarları sayesinde çok daha iyi hava durumu tahminleri yapılabilir, yapay zeka öğrenme çok daha geliştirilebilir ve daha güvenli bir dijital dünya için kırılması neredeyse imkansız bilgisayar şifreleri yaratılabilir.
Google’ın şirketi Alphabet şimdiden birkaç kuantum bilgisayar işlemcisi yaptı bile ve bu yılsonuna kadar da bugüne kadarki en güçlü kuantum bilgisayarını bitirmeyi planlıyor.
5- Dünya Çapında Uydu İnternet
Marsa yolculuk ve SpaceX dışında Elon Musk’ın diğer bir tutkusu da 4425 adet mini uydu filosu ile tüm dünyayı internete bağlamak. Bu sayede tüm dünyadaki en ücra köşelere bile geniş bant internet hizmeti vermeyi ve gerçek anlamda tüm dünyayı birbirine bağlamayı umuyor. İlk internet yayını 2019 yılında başlayacak ve 2024 yılına kadar da tüm dünya uydular üzerinden internete bağlanmış olacak.
İnterneti tüm dünyaya ulaştırmak oldukça büyük bir hedef ve 6 milyar dolara mal olacağı düşünülüyor. Ama eğer bunu yapmayı başarabilirse bu dünyayı gerçekten değiştirecek bir şey olur. Şöyle düşünün dünyada internet bağlantısı elektrik bağlantısından bile yaygın olacak. Bu sayede dünyanın en ücra köşeleri ile iletişim kolaylaşacak, bilgi paylaşımı artacak ve gelişim hızlanacak.
Tabii ki bu bahsettiğimiz teknolojilere erişmek hiç kolay olmayacak. Bu işlerin arkasında çok büyük firmalar, devletler ve finans kaynakları olsa da başarılıp başarılamayacağı henüz soru işareti. Ancak her birinin bildiğimiz dünyayı değiştirme potansiyeli taşıdığı kesin.
Son olarak Yuval Noah Harari’nin bir sözü ile bitirmek istiyorum. “Sizi yönetecek hükümetleri seçebiliyorsunuz ama birinin diğerinden bir farkı yok ve hayatınızda çok da büyük bir değişim yaratmıyorlar. Ancak gerçekten hayatınızı değiştirecek şeyleri kimse size sormuyor. Örneğin İnternet gibi”
Yazıyı Oku
YORUMLAR