Erdoğan "fikri iktidarını" böyle kuramaz

Bu siyaset yapma biçimiyle kitleler, gerçek hayatın zorluklarından “nostalji afyonuyla” uzaklaştırılıyor/ gerçeklerden koparılıyor ve sorun başka yerde arattırılıyor. Ama…

Erdoğan "fikri iktidarını" böyle kuramaz
23 Ekim 2020 - 11:30
Yaklaşık 1450-1850 yılları arasında İsviçreli paralı askerler pek meşhurdu.

İsviçre'nin köylerinden, kasabalarından alınıp savaşçı yetiştirilen gençler başta Fransa ve İspanya olmak üzere Avrupa ülkelerinde para karşılığı görev yapardı…

Zamanla Avrupa'daki İsviçreli askerlerde sağlık sorunu ortaya çıkmaya başladı. Hasta askerlerde bayılma, yüksek ateş, hazımsızlık, mide ağrısı belirtileri vardı…

Sebebi bilinmeyen bu hastalığa “İsviçre hastalığı” denildi.

Asıl teşhisi Basel'de 1688 yılında Johannes Hofer koydu:

Askerler özellikle sürekli duydukları çıngırak sesinden çok etkileniyordu. Sadece bu değil; örneğin, İsviçreli askerler “Kuhreihen” adlı yöresel şarkıları söyleyince de ruhen sarsıntı geçiriyordu!

Hastalığa sebep olan “Schweizerheimweh” idi yani; “İsviçre vatan hasreti!”

İsviçre Alpleri otlaklarında çıngırak sesleriyle, yöresel şarkılarla büyüyen asker, evinden uzakta bu sesleri duyunca psikolojik olarak etkileniyordu…

Ve, bu ruh hastalığına isim konuldu: Nostalji…

Nostalji/nostalgia; Latince “nostos” eve/anayurda dönüş ile, “algia” özlem sözcüklerinin birleşmesiyle meydana getirildi…

Evet nostalji, insanlık lügatına/tıp terminolojisine psikiyatrik bozukluk adı olarak girdi.

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre nostalji; geçmişte kalan güzelliklere olan özlem duygusu ve bu duygunun baskın bir duruma gelmesi, geçmişseverlik…

Jean-Jacques Rousseau, 1767 yılında yazdığı “Dictionnaire de Musique” (Müzik Sözlüğü) kitabında, İsviçreli paralı askerlerin yöresel şarkılarını söylemelerini engellemek için ağır cezalarla tehdit edildiklerini yazdı…

Bu girişi yapmamın sebebi var kuşkusuz.

HASTALIKLI SİLAH

Nostalji, genellikle olumsuz duygular tarafından tetiklenir…

Nostalji, başa çıkamama hislerinden kaynaklanır…

Nostalji, gerçeklerden kaçınmayı sağlayan savunma mekanizmasıdır…

Nostalji, zorlu- stresli zamanların aranılan desteğidir…

Nostalji, sorunlar altında boğulan kişinin benlik saygısını ve yaşamdaki anlamını artırmanın yardımcısıdır…

Kişi güçlüklerle baş edebilmek, ruh halini iyileştirmek için nostaljiye sarılır. (Nostaljik şarkılar, kitaplar, filmler tercih edilir.)

Geçmişte/tarihte yaşanıp sona ermiş, bireylerin doğrudan deneyimlemedikleri ama anlatılardan işittikleri olayları neden yoğun özlemle yad ettikleri, neden o dönemlere ilişkin bilgilere özellikle dikkat ettikleri psikoloji araştırmacılarının hep ilgisini çekti…

Örneğin… Prof. Clay Routledge, politikacıların belirli amaçlar için idealize edilmiş/ kurgulanmış bir geçmiş fikrine başvurarak, nostaljiyi siyasi ikna aracı olarak kullandığını belirtti…

Ülkemizde her gün yaşadığımız propaganda- demagoji metoduna dokunuyor Prof. Routledge!

Mevcut iktidar sorunların altından kalkamadıkça nostaljiyi politikaya araç yaptı/yapıyor. Hadi tamam “yapsın” diyelim! Ama bireylerin/kitlelerin düşüncelerini davranışlarını etkilemek için daha kötüsünü yapıyor:

Nostaljiye “malzeme” bulmak için, tarihi yeniden yapılandırıyor, kurgu ile gerçeklik arasındaki sınırı daima belirsizleştirmeye çabalıyor. Mesela:

“Lozan hezimettir” demesi bunun tipik örneği…

“II. Abdülhamit eşsiz padişahtı” demesi bunun tipik örneği…

Sözün şifresi şu:

-“Bugün yaşadığımız sorunlarımızın kaynağı, Lozan Antlaşması!”

-“Osmanlı devam etseydi bugün cihan devleti olurduk!”

Yoksulluktan, güçsüzlükten bıkan-yorgun düşen kitleye ve krizlerin altından kalkamayan kendi iktidarına “nostalji afyonu” veriyor AKP…

SORUNU ÇÖZMÜYOR

Harvard Üniversitesi'nden Prof. Svetlana Boym, “Nostaljinin Geleceği” kitabında şu tespiti yaptı:

20'nci yüzyıl; geleceğe dair kurulan ütopyalar ile başladı, geçmişe dair nostalji ile bitti!

Mesele sadece AKP değil…

Mesele sadece Türkiye'deki diğer partiler değil…

Dünyada siyaset yapma, teorisiyle- pratiğiyle kriz yaşıyor.

Partiler neo-liberalizmin getirdiği ağır sorunları aşamıyor. Yeni düşünceyi üretemedikleri için, nostaljiyi politikanın ana nesnesi haline getirdiler/getiriyorlar…

Evet partiler, geleceği inşa etmeye değil, artık sadece “geçmişte ne kadar mutluyduk” söylemine sarılıyor. Trump gibi…

Bu siyaset yapma biçimiyle kitleler, gerçek hayatın zorluklarından “nostalji afyonuyla” uzaklaştırılıyor/ gerçeklerden koparılıyor ve sorun başka yerde arattırılıyor. Ama…

Ülkeleri/toplumları/ bireyleri geçmiş zamanda zihinsel yolculuğa çıkarmak bugünün krizini ortadan kaldırmıyor/kaldırmayacaktır…

AKP gibi iktidarlar bunu kavrayamıyor.

Hele nostalji abartısıyla geçmişi yanlış değerlendirmek, gelecekte büyük sıkıntılara sebep oluyor. Yaşıyoruz, görüyoruz; Türkiye binbir türlü tehdidin altında kalkamıyor.

Erdoğan “fikri iktidarını” böyle kuramaz.

Bu tespiti yaptık diye iktidar çevreleri yine burnundan soluyacaktır!

Dün de öyleydi:

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ.

Soner Yalçın

Odatv.com

YORUMLAR

  • 0 Yorum