İBB Spor İstanbul'da 'gazi' ve 'liyakatlilerin' işine son!...

 Sözleşmeleri tek taraflı feshedilerek, işlerine son verilen personelin bilgi, donanım ve tecrübesine baktığımızda, İBB’nin mevcut başkanı Ekrem İmamoğlu başkanlığındaki kurumda yaşatılan mağduriyet, kör ve sağır olunmayacak kadar önemli. Kamuoyunun bilgilenmesi, daha fazla çalışan mağduriyeti yaşanmaması için, İBB’ye bağlı İ.Renay Onur’un Genel Müdürlüğü’nü yaptığı Spor İstanbul’da işten çıkarma sürecini, bizzat mağduriyet yaşayanlardan dinledik…

Cengiz Özdemir (15 Temmuz Gazisi İBB Spor İstanbul Mağduru); “15 Temmuz Gazisi olmam nedeniyle, hiçbir gerekçe gösterilmeden kapının önüne kondum. ‘Ben gazi olmamdan dolayı mı atıldım?’ diye sorduğumda, hiçbir cevap veremediler. Devletim için kurşun yedim, sen beni kapının önüne koydun, devletime kurşun sıkanları da içeri alıyorsun…”

Rasim Yağır (İBB Spor İstanbul Mağduru); “Spor İstanbul’da yaklaşık 20 yıldır, yöneticilik görevlerinde bulundum. Bir suç mu işledik, bir hata mı yaptık, işimizle ilgili bir yetersizlik mi vardı gibisinden soruları kendilerine sorduğumuzda, herhangi bir cevap alamadık. Kendilerine Büyükşehir Belediye Başkanının ‘Kimseyi işten çıkarmayacağız’ sözünü hatırlattım. Bu yaptıklarının yanlış olduğunu söyledim. Bu arkadaşlarımız bizim dünya görüşümüze değil, işimize bakmaları gerekirdi…” 

Mustafa Düdükçü (İBB Spor İstanbul Mağduru); “1999 yılında Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümünde okurken, Spor İstanbul’da çalışmaya başladım. 2020 Ocak ayında Spor İstanbul’dan işten atıldık. Bu şirkette 9 yıl antrenörlük ve 11 yılda idarecilik yaptık. Ne bir tutanak ve uyarı benzeri bir durum yaşamadık, alnımız ak. Niçin çıkarıldık diye sorduğumuz da ‘Yönetimin aldığı karar’ diyorlar. İşten çıkarılmak psikolojik, maddi ve manevi birçok olumsuz yansımaları olabiliyor. Elhamdülillah, iman ettik. Rabbim bizim ve tüm arkadaşların imanını kuvvetlendirsin. Bu süreci atlatabilmek adına, duamız böyle oldu…”

Cengiz Biçer (İBB Spor İstanbul Mağduru); “Son 15 yıldır da tesis yöneticisi yardımcısı ve tesis yöneticisi olarak çalışan, toplam 25 sene çalışmış emekçi, bir kardeşinizim. Tesis yöneticisi görevindeyken, bana mobing (yıldırma) uygulamak için, önce Halı Saha Personeli, sonrasında evime 50 km mesafede görev verdiler. Yeni görev yerime başlayalı 10 gün olmadan, halı saha birimini kapatarak temizlik personeli kadrosuna alacaklarını söylediler. ‘Sayın Genel Müdürüm (İ.Renay Onur) buraya daha on gün önce siz verdiniz ve nasıl verildiğini de siz biliyorsunuz. Nasıl böyle bir şey olur’ diye sorduğumda, bu sefer ‘Beni tehdit ediyorsunuz’ dedi. Ekmeğimize, işimize sahip çıkmak, karşı taraftan bir tehdit gibi algılandı. Yeni yıla iş akdimiz tek taraflı feshedilerek girdik. Çok şükür başımız dik. Kesinlikle bir namussuzluğumuz, hırsızlığımız olmadı. Gece gündüz işimizde çalıştık…”

Mahmut Çakıroğlu (İBB Spor İstanbul Mağduru); “Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümünden mezun olduk. 2006 yılında Eğitmen olarak Spor İstanbul’da göreve başladık. Tesis İşletme Amiri, Bölge Şefliği ve işten atılmadan evvel 3.5 yıl Eğitmen Koordinasyon Şefliği görevinde bulundum. 2020 Mart ayında iş akdimiz feshedildi. Yoğun bir tempoda görev yaptık. Spor İstanbul’u çok iyi yerlere taşıyan ciddi bilgi ve birikime sahip çalışanların, maalesef işine son verildi. Yüzlerce projede yer alan o kadrolara, ‘Sen git benim adamım gelsin’ anlayışıyla hareket ediyorlar…”