İstanbul Büyükşehir belediyesi bilgi vermeyi reddetti…
Canlarım… Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Erdoğan’ın üniversite diplomasıyla ilgili: YSK’ye… TBMM’ye… ÖSYM’ye… MSB’ye… Eyüp Lisesi’ne… Marmara Üniversitesi’ne…
Ve…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başvurarak:
4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde:
Erdoğan’ın diploma bilgisinin kamuoyu ile paylaşılmasını istedi.
★
Sıkı durun lütfen…
CHP’li İBB (Ekrem İmamoğlu belediyesi), HKP’nin başvurusuna:
“Erdoğan’ın diplomasının talep edilmesi, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’na göre kapsam dışıdır” cevabını verdi…
★
HKP avukatları bu yanıta itiraz etti…
Ama…
İBB, Erdoğan’ın diploması hakkında bilgi vermeyi yine reddetti…
★
HKP avukatları bunun üzerine…
10 Haziran 2021’de Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na başvurdu…
HKP’nin başvurusu üzerine BEDK toplandı…
Kurul, HKP’nin başvurusunu:
“Özel hayatın gizliliği” kapsamında değerlendirerek oy birliği ile reddetti...
★
HKP avukatları 10 Ekim 2021’de…
BEDK’nin kararının yürütmesinin durdurulması ve iptal edilmesi için Ankara 9. İdare Mahkemesi’nde dava açtı…
★
Ankara 9. İdare Mahkemesi de:
HKP’nin davayı açma ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle:
Başvuruyu kabul etmedi…
★
Yaaa…
İşte böyle…
DEMEDİ DEMEYİN, DEDE SÖZÜ DİNLEYİN…
Canlarım.
Erdoğan’ın üniversite diploması hakkında bilgi sahibi olunamayacağını…
Çünkü…
O diplomanın…
Erdoğan’ın özel hayatının bir parçası olduğuna ilişkin mahkeme kararı olduğunu öğrenince:
Hani, olmadık ve hatta inanılmaz bir bilgi sahibi olunduğuna derler ya:
“Bir yaşıma daha girdim” diye…
Bende de aynen bu duygu oluştu?…
★
Benden sizlere “Dede” tavsiyesi:
Bundan sonra:
Eczanelere…
Doktor muayenehanelerine…
Ve…
Avukatlık bürolarına gittiğinizde…
Duvardaki diplomalara…
Zinhar bakmayın…
★
Çünkü o diplomalar:
Şehvet duygularınızı uyandırabilir…
Tutuklanarak…
Hapse konulabilirsiniz…
★
“Demedi” demeyin…
“Dede sözü” dinleyin…
ÇOK KARA KIŞLAR GÖRDÜM
Ne memleket be…
Ne yargı be?..
Ne hukuk be!…
★
Canlarım…
Ben yayınlanan videolarımda:
“Beni en çok mizah ustası Cem Yılmaz ve sonra da AKP Genel Başkanı Erdoğan güldürüyor” dediğim için:
Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla yargılanıyorum…
★
“Putin, dondurmasını kâseden yiyen Erdoğan’ı ‘biz dondurmayı yalayarak’ yeriz deyince Erdoğan da dondurmayı yalayarak yedi” dediğim iddiasıyla (Ki öyle bir konuşmam bulunamadı…).
Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla yargılanıyorum…
★
“Hz. Ebubekir, 9 yaşındaki kızı Ayşe’yi Hz. Muhammed’le evlendirdi” diyerek Sahih-i Buhari’den bir hadis paylaştığım nedeniyle:
“Hz. Ebubekir efendimize (“Efendimiz” sıfatı bana değil ilgili savcıya ait) hakaret etme” suçlamasıyla yargılanıyorum…
★
Ve ben…
Bütün bunlara şaşırıyordum…
“Bir kişinin diplomasının özel hayatın konusu olduğu” hükmünü öğrenince:
Bu yargıdan her türlü kararın çıkabileceğine inandım…
★
Ama…
Şairin dediği gibi:
“Çok kara kışlar gördüm ben yine pes etmedim…
Çok baskılar gördüm…
Ben yine yenilmedim…”.
ATATÜRK’ÜN GENÇLERİ ONLAR…
DİB Erbaş şöyle dedi:
“Sosyal medya ile gençlerimize sürekli dinsizlik aşılanıyor…”.
★
Oysa dinsizliği aşılayan sosyal medya değil…
Bizzat kendileri…
Neden mi?…
★
Tabii ki:
İslâm’ın ezanlarını susturmayan…
Ayasofya’yı Yunan’a teslim etmeyen Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret ettikleri için…
★
Bu güzel gençler…
Atalarına hakaret eden kişilerle aynı şeyi düşünebilirler mi?
Düşünmüyorlar…
Ve…
Çok da iyi yapıyorlar…
NİHAYET İTİRAF ETTİLER…
Bunu da Erbaş söyledi:
“İnsanlar bilinçli olarak dinden uzaklaştırılıyor”.
★
Uzun zamandır bekliyordum…
Daha fazla dayanamayacaklarını…
İslâmiyet’i bitirdiklerini kabul edeceklerini:
Biliyordum…
★
Ve işte oldu…
O suçu işlediklerini…
İnsanların bilinçli olarak (Yani bu işi bilenler tarafından) dinden uzaklaştıklarını kabul ettiler…
YEMİN ETSE BAŞI AĞRIR…
AKP’li adalet eski bakanlarından Bekir Bozdağ:
“CHP, Atatürk’ün izinden gitmedi, biz gittik” dedi…
★
Yemin etse…
Bu oğlanın çok başı ağrır…
Çünkü…
Ali Erbaş’ı DİB’e getiren bir iktidar…
Atatürk’ün izinden gitmiş olmaz…
Aksine…
Büyük Önder’e hakaret etmiş sayılır.
Memduh Bayraktaroğlu
YORUMLAR