Ortaya karışık

Yakında yayınlanır.

Kitabın son bölümünde şöyle bir başlık olacak:

Baskıya girerken…

Bu bölümde son anda olup bitenleri özetlemeye çalışacağım çünkü bizim coğrafyada aksiyon bitmiyor ve her an önemli bir gelişme yaşanıyor.

Hepsi de dolaylı-dolaysız “Bahar”la ilgilidir.

Örneğin önceki gün Irak Başbakanı Mustafa Kazımi’ye yönelik suikast girişimi. Irak’ı karıştırmak isteyen birileri Kazımi’nin evine üç adet SİHA ile saldırmış.

Hiç kimseye bir şey olmayınca bazılarının kuşkuyla baktığı bu hikaye Irak’ta yeni bir tartışmayı başlattı bile. Çünkü 10 Ekim’de yapılan ve Şii lider Muktada Sadr’ın lideri olduğu grubun en çok sandalye kazandığı seçimlerden sonra ülkede İran’a yönelik düşmanca bir hava estiriliyor.

Amaç; Arap milliyetçisi Şiilerle İran destekli Şiiler arasında yeni türden bir kavga başlatmak.

Necef-Kum çatışması.

Böyle bir çatışmada Suudiler ve Körfez’in kral, emir ve şeyhleri Sadr grubuna destek veriyor. Oysa Suudi vatandaşlar 2003-2018 yılları arasında çoğunluğu Şiileri hedef alan en az yedi bin intihar saldırısı gerçekleştirmişti.

Peki Suriye’de durum ne?

Rusya’nın arabuluculuğu ile PYD/YPG ile Suriye devleti arasında devam eden görüşmelerin önemli bir aşamaya geldiği konuşuluyor. Olağanüstü bir gelişme olmazsa iki taraf arasında uzlaşmaya varılacak ve Şam’ın Kürtlere tanıyacağı yerel haklar karşılığında PYD/YPG Suriye devletine karşı mücadelesinden vazgeçecek.

Görünüre bakılırsa ABD şimdilik itiraz etmiyor.

Irak ve Suriye gibi iki komşu ülke olan Sudan ve Etiyopya’da durum ne?

Her fırsatta darbelere karşı olduğunu söyleyen AKP, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dostu İslamcı Ömer El-Beşir’i Nisan 2019’da deviren darbeci El-Burhan’ı geçtiğimiz 12 Ağustos’ta Ankara’da misafir etti. Ülkesine dönen İsrail dostu El-Burhan 21 Eylül’de kendisine karşı darbe yapmakla suçladığı bazı generalleri tutuklattıktan sonra 25 Ekim’de bir darbe daha yaparak kendisinin atadığı başbakan dahil bakanları görevden aldı ve zorunlu ikamete tabi tuttu.

2011’de batının baskısıyla yapılan referandumla ülkenin üçte birinde bağımsız bir ülke kurulmasını kabullenen Sudan’da suların durulma olasılığı yok. Üstelik bu ülkenin Mavi Nil üzerinde inşa edilen barajdan dolayı komşusu Etiyopya ile ciddi problemleri var.

Peki Etiyopya’da durum ne?

Barajdan dolayı Sudan ve Mısır’la başı belada olan Etiyopya’da iç savaş olasılığı yaşanıyor. Kuzeyde Tigray bölgesinde ayaklanan etnik gruplar başkent Addis Ababa’ya doğru hızla ilerliyorlar.

11 özerk eyaletten oluşan 80 milyonluk ülkede yaklaşık 80 etnik grup yaşamakta ve bu gruplar 100 kadar yerel dili konuşuyor.

Başta İsrail olmak üzere bir çok ülkenin ilgi gösterdiği su zengini bu ülkenin Başbakanı Abiy Ahmed 18 Ağustos’ta Ankara’ya gelmiş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmüştü.

Batı medyasına göre babası Müslüman, annesi Hıristiyan ama kendisi Hıristiyanlığı seçen İsrail dostu Abey Ahmed Ankara’ya İHA ve SİHA için gelmişti.

Peki kime karşı kullanacak?

Ayrılıkçılara ve Ankara ile Tel Aviv dostu Sudan’a ve Erdoğan’ın düşmanı Sisi’nin ülkesi Mısır’a karşı.

Deyim yerindeyse “Anlayan varsa beri gelsin”.

Genel kural:

“Kimin eli kimin cebinde”.

Başka!

En iyisi belaya bulaşmamak.

Yani!

“Cihanda Sulh Yurtta Sulh”.
Hüsnü Mahalli -korkusuz-