Sıkıntı işte burada... O partiler böyle eridi

Siyaseti katleden vasatlığa teslim olmayalım. Yok şu isim Cumhurbaşkanı adayı, yok bu isim Başbakanlığa aday! İsimler üzerinden siyaset yapmak ortalamanın altına/sıradanlığa işarettir; halbuki siyasi-ekonomik programlar konuşmak gerekir.

Sıkıntı işte burada... O partiler böyle eridi
01 Ekim 2021 - 12:03

Kahve muhabbetini aşmayan seyirlik gelişigüzel konuşmalar/ gevezelikler aslında siyasetin alanını darlaştırıyor. İnsanların reel siyasetten kopmasına sebep oluyor. Ki yapılan aptallaştırmanın bilinçli olduğunu düşünebiliriz…

Gürültü çıkarmak yerine derine kazmak zorundayız:

İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa hükümetlerinde sıklıkla yer alan merkez sağ partilerin oyları son dönemde neden düşüyor? Bazı örnekler vereyim:

En son Almanya'da Hıristiyan Demokratik Parti'nin aldığı oy:

2013 yılı seçiminde 34.1.

2017'de 26.8.

2021'de 18.9.

Düşüş neredeyse yarı yarıya…

İspanya'da durum farklı değil…

Hıristiyan-demokratik Halk Partisi hüsrana uğradı:

2016'da aldığı oy: 33.0

2019'de 16.6.

Ki, 2011 seçimindeki oyu yüzde 44.6 idi.

Ya Hollanda?

Hıristiyan Demokratik Temyiz partisinin aldığı oy:

2017'de 12.4.

2021'de 9.5.

Ki, 2003 yılında aldığı oy oranı 28.6 ve 1989'da oy oranı yüzde 35.3 idi.

Ya İtalya?

İkinci Dünya Savaşı sonrası ülkeyi aralıksız uzun yıllar yöneten Hıristiyan Demokrat Parti alınan düşük oylar sebebiyle kendini 1994'de fesetmek zorunda kaldı. Bugün popülizme teslim olan İtalya muhafazakâr partileri paramparça…

Ya Fransa?

1960'lardan 1990'lara kadar etkili olmuş Cumhuriyetçi Parti de kendini 1997'de feshetti.

Oysa, Avrupa'daki Hıristiyan partilerin doğum yeri Fransa idi.

Evet : Siyaset değil, siyasetçi hakkında konuşmanın kolaycılığını aşmak gerekiyor. 

DEVRİMLER DOĞURDU

Hıristiyan demokrat partilerinin kökeni 1789 Fransız Devrimi'ne dayanır. İhtilâlci hükümetin, kiliseyi politikanın dışına atması, topraklarına el koyması, rahiplerinin gücünü budaması ve hatta yeni bir kilise kurmaya kalkışması siyaset hayatında dönemeç oldu.

19. yüzyılın büyük bölümünü Katolik kilisesi, demokrasiye ve liberalizme düşmanlıkla geçirdi. Ancak daha sonra, Avrupa'da Katolik inanç liberalizmle uzlaşarak Hıristiyan demokrat partilerin doğumunu gerçekleştirdi. Zamanla diğer mezhepleri de bir çatı altına topladı. Partileşen “kilise”; Almanya, İsviçre, Belçika ve Avusturya'da önemli güç haline geldi.

20'inci yüzyılda özellikle Sovyet Devrimi'nde sonra sosyalist ve solcu sendika hareketlerinin yükselişine tepki olarak anti-komünist siyasal çizgi, programının temelini oluşturdu. (Ki, İtalya örneğinde olduğu gibi mafyayla bile kirli ilişkiler içine girdiler.)

Sol ideolojinin karşısına sosyal devleti savunarak çıktı.

Özünde Hıristiyan demokratlar kültürel, sosyal ve ahlaki konularda merkez sağ olarak kabul edilirken, ekonomik- çalışma sorunları, medeni haklar ve dış politikayla ilgili olarak merkez sol olarak kabul edilir.

Evet: Hıristiyan demokratlar yıllarca sosyal piyasa ekonomisini destekledi. Sosyalizme olduğu gibi kapitalizme de karşı çıktığını söyledi…

Peki, sorumuz şu; İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa ülkelerinde iktidara gelmiş Hıristiyan demokrat partilerin oyları son yıllarda neden eriyor? İtalya, Fransa örnekleri gibi yakın gelecekte bu merkez sağ partiler yok mu olacak?

Bizim ülkemizde farklı mı: Merkez sağ DYP nerede, ANAP nerede?

Bunun sebepleri var kuşkusuz: 

BÜYÜK KIRILMA

Evet: Hıristiyan Demokrat Partiler 20'inci yüzyılın son çeyreğine kadar, sosyal devleti/ sosyal piyasa ekonomisini savundu. Ama:

1980'lerde doğan (Sovyetlerin çöküşüyle) 1990'larda azgınlaşan neoliberalizme çark eden Hıristiyan Demokrat Partiler sonlarını hazırladı.

Büyük yıkıcı neoliberalizm, Hıristiyanlığın yardımlaşması- paylaşımcı sosyal yönünü adeta biçti.

Geleneksel ahlâki değerler yanında işçinin-köylünün da safında yer tutan Hıristiyan Demokratlar, piyasa azgınlığına boyun eğince sonları kaçınılmaz oldu. Aynı durum Avrupa merkez solu için de geçerli olunca “uçta” partiler ya da programı-derinliği olmayan popüler partiler doğdu. Sonuçta:

Avrupa siyaset arenasını popülizme yenik düştü. Örneğin İtalya'da popülist Beş Yıldız Hareketi 2018 seçiminde yüzde 32.2 oy aldı.

Sıkıntı, sağ ya da sol olsun merkez partilerin neoliberal politikalara boyun eğmesinde…

Sıkıntı, sosyal refah devletinin unutulmasında…

Sıkıntı, siyaset mühendisliğinin sorunlara çözüm bulacağının sanılmasında…

Sıkıntı, kişi merkezli siyasetin politikayı kısırlaşmasında…

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Soner Yalçın

Odatv.com 

YORUMLAR

  • 0 Yorum