Size bir elçi gelse sözlerini dinlemeden kapıya mı koyarsınız?

Tam imana sahip olan, nefs şeytanına boyun eğmez. Şahsî arzularına uymaz. Aslında iman sahibi, nefis denen bir şeye hak tanımaz

Size bir elçi gelse sözlerini dinlemeden kapıya mı koyarsınız?
04 Ekim 2021 - 09:39
"Tehlikede olduğunu görüyorum; acıyorum. Allah'a kul olduğunu iddia ediyorsun, ibadet ederken de kalbinde başkasını saklıyorsun. Hakikî mânada O'na kulluk etseydin, O'nda yok olurdun. O'nun varlığında erir, kaybolurdun.
 
Tam imana sahip olan, nefs şeytanına boyun eğmez. Şahsî arzularına uymaz. Aslında iman sahibi, nefis denen bir şeye hak tanımaz. Hakkı tanınmayan ve bilinmeyen bir varlığa nasıl boyun eğilir ki? Hele kötülüğü herkesçe müsellem olunca…
 
İman sahibi, Rabbinden başkasına inanmaz ve varlık tanımaz, onun gayrını bir yana atmıştır. Hele dünyalık şeylerden hiç hoşlanmaz, öbür âlemi arzular. Bu hale eren, elbette ki Mevlâsı ile olur. Bütün kulluğunu, O'nun uğruna yapar. Cümle vaktini O'nun yolunda geçirir.
 
İman sahibi, can kulağı ile şu İlâhî hitabı işitmiştir: "Onlar yalnız Allah'a kullukla emrolunmuşlardır. Din yolunda pâk ve ihlâs sahibi olarak." (Beyyine, 5)
 
Varlığında beslenen halkı, Hakka eş etmekten sakın. Allah'ı tevhid et. Çünkü bütün eşyanın yaratıcısı O'dur. Her ne varsa hepsi O'nun elindedir. Ey O'nsuz şey arayan adam, başta aklını ara… Sen aklını yitirmişsin. O'nun hâzinesi dışında bir şey var mı?.. Şu âyet-i kerimeyi iyi dinle: "Bize göre saklı hiçbir şev yoktur. Her şey bize malûmdur." (Hicr/21)
 
Ey evlâd! Kader oluğu altında uyu. Uyurken sabra yaslan. Önce uyur görün, sonra tam uykuya dalar, hakikate erersin. Kurtuluş yolunu gözeterek kulluğa devam et. Böyle devam ettikçe, iyilikler akar, gelir. Yazılandan gayri gelmez. Bu arada iyi olmayacağını sandığın şeyler de gelebilir. Tam arzu ettiğin de gelir; hepsini hoş gör.
 
Ey cemaat! Kadere uyun. Bu yolda hayli emek sarf eden Abdülkadir'e dönün. Onun tuttuğu yolu siz de benimseyin. Kader, yolunda boynu eğiklerden olduğum için beni, Kadir'e (Allah'a) ulaştırdı.


 
Geliniz, varlığımızı bir yana atarak O'na koşalım. Bu yolda biraz da perişanlık çekelim. Halk bizi rezil (!) görsün. Ne çıkar!
 
Biraz zahmet çeksen, O'na vardıktan sonra hepsi geçip gider. İçimize ve dışımıza sultan kesilen nefsimizi Hak yoluna çevirelim. Cihan Şafii'nin elçisine başvuralım. Onu gönderenin hatırı için elini eteğini bırakmayalım. (Peygamberi kastediyor. Peygamber'e ulaştırıcı ve kavuşturucu olması sıfatıyla kendini kastetmesi de muhtemel) Tazim bizi küçültmez. Bilâkis yükseltir.
 
Size bir elçi gelse sözlerini dinlemeden kapıya mı koyarsınız?.. Tecrübe etmeden itimatsızlık mı beyan edersiniz?.. Onu, sevin ve ona bağlanın. Bunu yaparsanız, Hakk'ın sohbetine erer, iyilik kaynağını bulursunuz.
 
İşte dediklerimi dinle, göreceksin ki velayet derecesi kapıda seni bekliyor. Sen onu aramasan dahi o seni bulur. İlâhî ilim denizinden doya doya içmen böylece kabil olur.
 
Onun fazilet kapısına anlattığımız yoldan gidilir. Başka yol yoktur. Fazilet sofrasına böyle oturmak kabil olur. Onun rahmeti kadere uyana gelir. Bu halin sahipleri teklerdir. Milyonda bir çıkar. Her soyda ve her kabilede bir tane ancak çıkar. Belki de çıkmaz.
 
Takva hali sana gerekli iştir. Allah yolunun gerçek erlerine uy. Nefsine uyar olma. Şeytan ve kötü arkadaşlarından kaç! Îman sahibi, bunların cihadından fariğ olmaz. Bunların elinden kurtulup başını dışa çeviremez. Nefisle cihad etmekten alnının teri kurumaz. Onun üzerinden ne zırhı çıkar ne de atının eğeri sökülür.
 
O büyükler, uykuyu yenmek için uyurlar. Nefse karşı çarpışmak için yerler. Zaruret olmadan konuşmazlar. Onlara âdet, susmaktır. Ancak Rablarının kaderi onları konuşturur. İlâhî fiiller onları konuşturur; onlar bunun farkına varmazlar. Benlikleri ölmüştür.
 
Yarın kıyamet olduğunda duyular nasıl konuşursa, burada onlar öyle konuşur. Onları Allah konuşturur, Allah herkesi konuşturmaya güçlüdür. Sebepler yaratılır; onlar da konuşurlar. Herhangi bir iş için onların kullanılması gerekince, sebepler hazır olur." (Abdülkadir Geylani Hazretleri, İlahi Armağan eserinden) H: Akın Aydın

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum