Sünnetin Faydaları ve Zararları

Sünnet, Sağlıklı Bir Uygulama mı? Penis Ön Derisi Neden Var ve Nasıl Evrimleşti?

Sünnetin Faydaları ve Zararları
30 Eylül 2020 - 21:08
 Özgün İçerik 

 

  

Bu içerik tıp ve sağlık ile ilişkilidir. Sadece bilgi amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bireysel bir tıbbi tavsiye olarak görülmemelidir. Evrim Ağacı'ndaki hiçbir içerik, profesyonel bir hekim tarafından verilen tıbbi tavsiyelerin, konulan bir teşhisin veya önerilen bir tedavinin yerini alacak biçimde kullanılmamalıdır. Daha fazla bilgi için buraya tıklayınız.

Kelime anlamı olarak olarak sünnet (İng: "circumcision"), sadece erkekler için tanımlanmaktadır ve penisin ucunda bulunan prepucium (ön deri) olarak adlandırılan deri parçasının cerrahi olarak kesilerek alınması anlamına gelmektedir.[1] Penis ucundaki ön deri açıldıktan sonra, penis başına (glans) bağlanan bağlantıları kesilir ve böylece vücuttan alınmış olur. Erkekler için tanımlanan bu uygulama, yazı içinde değineceğimiz ve daha önceden de anlattığımız gibi kadınlara da uygulanabilmektedir; fakat bu uygulama kimi zaman "kadın sünneti" veya "klitoridektomi" olarak anılsa da, tıbbi olarak "kadınların genital sakatlanması" (İng: "female genital mutilation") olarak isimlendirilmektedir.[2] Biz bu yazıda aslen erkek sünnetine odaklanacağız.

Makalemizde de anlatacağımız gibi, İslamiyet'ten (ve hatta büyük dinlerden) çok daha eski bir tarihi olan "sünnet" uygulamasının etimolojik olarak Arapçadaki asıl kelime anlamı "âdet, yol, davranış"tır. Bu sözcük, dilimize İslami literatür aracılığıyla kazandırılmıştır. Aslında "sünnet" sözcüğü, sadece penis ucu derisinin kesilmesiyle ilgili değildir. Sözcük, daha genel olarak, İslam'ın peygamberi "Hz. Muhammed'in söz, fiil ve onaylarının ortak adı"[3] veya "farz yahut vâcip derecesinde olmaksızın yapılması dinen istenen fiil"[4] gibi dini bağlamlarda kullanılmaktadır. Penisteki deri parçasının alınması, İngilizcede (yukarıda da verdiğimiz gibi) "sirkumsizyon" olarak anılmaktadır ve Türkçe tıp literatüründe de bu şekilde anılabilmektedir.[5] Biz, yazı boyunca bu penis derisi kesme uygulamasını "sünnet" olarak adlandıracağız ve bu yazıda, erkek sünnetinin fizyolojik, psikolojik ve genel sağlık açısından etkilerini değerlendireceğiz.

Öncelikle, sünnet uygulamasının hedefindeki yapı olan prepucium organına ve evrimine bir bakış atalım, sonrasında sünnetin faydalarından ve zararlarından söz edip, bilimsel veriler ışığında sünnetin faydaları ve zararları konusunda nasıl bir sonuca varabileceğimize bir bakalım.


Ön Deri Nedir? Neden Evrimleşmiştir?


Penis ön derisi (prepucium), bünyesinde bulunan düz kas dokusunun, kan damarlarının, sinir hücrelerinin (nöronların), derinin ve penis mukuslu tabakasının iki katlı kıvrımlanmasıyla oluşan, penis başını (glans) ve idrar arnasını (meatus) kaplayarak koruyan bir kat tabakasıdır.[6] Eskiden peripenik kas olarak bilinen, şimdiyse dartos fascia olarak bilinen kaslar, altındaki dokuya çok gevşek bir şekilde bağlandığı için bu kadar esnektir.[7] Ayrıca bu kaslar da sıcaklığa duyarlıdır (genel olarak bu kas, daha yüksek sıcaklıklarda daha gevşektir) ve bu nedenle soğuk ve sıcakta penis büyüklüğü farklı gözükebilir.[8] Hareketli ve oldukça esnek bir yapıya sahip olan penis ucu derisi, doğal bir kayganlaştırıcı görevi görür.[9]

 

Aslında ön deri, prepuce olarak daha genel bir terimle de karşılanabilir. Bu terim, sadece penis ucu derisini değil, aynı zamanda kadınlardaki klitoral kılıf adlı deriyi de kapsamaktadır. Bu iki organ, embriyolojik olarak homolog yapılardır; yani bir organ olarak ortak bir atayı paylaşmaktadırlar, sadece iki cinsiyette farklı yapılara evrimleşmişlerdir.[10], [11], [12], [13]

Ön deri, çoğu zaman ereksiyon sırasında gerilerek görünmez hale gelir (penis şaftı üzerine kayarak büyük oranda görünmez olur). Böylece erekte olmuş ve çiftleşmeye hazır bir erkeğin penis başı, koruyucu kılıfından çıkar; buna gerek olmadığındaysa, o kılıf içerisinde korunur. Üstelik yenidoğanlarda ve üreme çağına erişmemiş çocuklarda bu tür bir penis ucu derisi esnekliğinin bulunmaması, bunun evrimsel süreçte bir cinsel sinyal/reklam olduğunu da düşündürmektedir.[14] Gerçekten de yapılan araştırmalar, ön derinin cinsel seçilim yoluyla dişi tercihiyle seçildiğini göstermektedir.[15] Bu durum, penis ön derisinin evrimsel tarihte tamamen işlevsiz olmadığını, bir seçilim baskısı altında kalarak, sürüklenmeksizin evrimleştiğini göstermektedir.[16], [17]

 

İnsan da dahil olmak üzere primatların tamamının penislerinde ön deri bulunmaktadır.[18] İnsanlarda, döllenmeden yaklaşık 8-12 hafta sonra penis başı etrafında ön deri oluşmaya başlar ve 16-20. haftada tamamen penis başını kaplar.[19] Bu evrede penis başı ve ön deri, aynı epitelyumu paylaşırlar ve birleşik haldedirler. Ancak gelişimin ilerleyen evrelerinde bu iki parça birbirinden ayrılır.

Ancak bir organın geçmişte işleve sahip olması, günümüzde de işlevsel olduğu (veya en azından eskisi kadar işlevsel olduğu) anlamına gelmemektedir. Bilim insanları, penis ön derisinin fizyolojik veya anatomik bir işlevi olduğu konusunda henüz tam bir yargıya varamamışlardır. 1949 yılında penis üzerine araştırmalar yapan İngiliz hekim Douglas Gairdner şöyle yazıyor:[20]

Her ne kadar çoğu zaman penis ön derisinin fonksiyondan yoksun, evrimsel bir artık olduğu iddia edilse de ön deri, yenidoğan bebeklerde önemli bir işleve sahiptir. Görünen o ki, üreme çağına erişmemiş bir çocuğun penis başının ön deri ile kaplı olması bir tesadüf değildir; çünkü bu korumadan yoksun kaldığında, penis başı ıslanmış pamuğa veya peçeteye sürttüğünde hasar görmektedir.

Araştırmalara göre ön deri, cinsel birleşmenin en önemli basamaklarından biri olan ön sevişme (veya kur yapma) sırasında penis başını koruyarak lubrikasyon ihtiyacını azaltmaktadır.

 

Penis Ucu Derisi, Körelmiş Bir Organ Olabilir mi?



Canlılar, ortak atalardan evrimleşerek var olmaktadır. Bu süreçte, değişen çevre şartlarına bağlı olarak popülasyon içindeki gen ve özelliklerin dağılımı nesiller içinde kademeli bir şekilde değişmektedir; ki bu, evrimin tanımının ta kendisidir! Bu kademeli değişim, artma veya azalma yönünde olabilir; yani belirli özelliklerin görülme sıklığı popülasyon içinde nesiller boyunca artarken, diğerlerininki azalabilir. Azalma yönünde olan değişimlere körelme adı verilmektedir. Körelmiş organlar, antik evrimsel değişimlerin gözümüzün önünde olan ispatlarıdır. Daha önceden da anlattığımız gibi, körelmiş organlar 3 kategoride incelenirler: 


  • Tam İşlevsel Organlar/Yapılar: Adından da anlaşılacağı üzere bu organlar, bilindiği kadarıyla tam olarak işlevlerini görmektedirler. Tam olarak işlev görmek, daha fazla evrimleşemeyeceği anlamına gelmemektedir. Ancak bu organların, evrimleştikleri kadarıyla işlevlerini tam olarak yerine getirdikleri söylenebilir. Günümüzde var olan beyin, karaciğer, kalp gibi organlarımız, buna örnek gösterilebilir.

  • Körelmiş (Körelmekte Olan) Organlar/Yapılar: Körelme sürecinde olan, atasal fonksiyonlarını tam olarak sürdüremeyen organlardır. Bunlar, "işlevsiz" olmak zorunda değildir; halen atasal işlevlerinin bir kısmını sürdürebilirler. Örneğin 20 yaş dişlerimiz büyük oranda körelmiş olsalar da, düzgün bir şekilde çıkmayı başarabilmeleri halinde az çok çiğneme işlevi görebilirler. Apandisimiz, artık atasal ana görevi olan selüloz sindirimini başaramasa da, savunma sistemimize yardımcı olan bazı bakterileri barındırarak işlev görebilir.

  • İşlevsiz Organlar: Bu organlar, körelme sürecinin sonlarına gelmiş ama tamamen yok olmamış organlardır. Aynı zamanda, çoğu durumda ek bir işleve de sahip değillerdir veya ek işlevleri önemsenmeyecek kadar küçüktür (apandis, savunma sistemine katkısının önemsizliği dolayısıyla kimi zaman bu kategoride değerlendirilir). Örneğin balinaların arka bacağı veya insanların 3. göz kapağı, işlevsiz organlar olarak görülebilir.



Penis ön derisi ile ilgili yapılan evrimsel araştırmaların ana amacı, ön derinin bunlardan hangisine girdiğini tespit etmeyi hedeflemektedir. Bunun için, penis ucu derisinin çeşitliliğine bakmak doğru bir başlangıç olabilir.

Ön derinin dış yüzeyi 7-100 cm2 civarında, iç kısmı ise 18-68 cm2 civarında bir alan kaplar.[21] Bu fark, iç yüzey ile dış yüzeyin kıvrım miktarındaki farktan kaynaklanmaktadır (dış yüzey genellikle daha kıvrımlıdır). Ancak önemli olan, her iki yüzey alanı için de geniş bir aralıkta bulunabiliyor olmasıdır ki bu, tür içerisinde ön deri miktarı konusunda yüksek bir çeşitlilik olduğuna işaret etmektedir. Bu durum, evrimsel tarihte bu yapının körelmişliğine işaret edebilir. Bu ihtimali, Evrim Teorisi'nin babası, büyük bilim insanı Charles Darwin'den dinleyelim:

Bir organ, işlevsiz hale geldiğinde, çeşitlilik bakımından çok geniş bir yelpazeye yayılabilir; çünkü bu işlevsiz organın varyasyonları doğal seçilim tarafından ayıklanıp seçilemez.[22]

Bu satırların yayınlanmasından 158 yıl sonra, Global Health Journal dergisinde yayınladıkları bir makalede uzmanlar şöyle yazıyorlar:[23]

Ön deride görülen geniş çeşitlilik, onun körelmiş bir organ olmasıyla uyumludur.

Ön Derinin Olası İşlevleri

Bugüne kadar penis ön derisinin birçok olası işlevi üzerinde durulmuştur. Bunları sıralayacak olursak:[24], [25]


  1. Yavru erkeklerin penis başını (glans) idrar ve dışkıdan korumak,

  2. Glansı yaşam boyunca sürtünmeden ve aşınmadan korumak,

  3. Bünyesindeki emoliyan yağlarla glansı nemli ve yumuşak tutmak,

  4. Glansı kayganlaştırmak ve cinsel birleşmeyi kolaylaştırmak,

  5. Glansı mumsu bir koruyucu maddeyle kaplayarak korumak,

  6. Sürdürülebilir bir ereksiyon için gerekli ek deriyi sağlamak,

  7. Mastürbasyon ve cinsel kur (ön sevişme) sırasında yardımcı olmak,

  8. Cinsel birleşmeyi (penisin vajinaya girmesini) kolaylaştırmak,

  9. Çiftleşme sırasında yaşanabilecek sürtünmeyi ve pişik oluşumunu azaltmak,

  10. Cinsel hazzı arttırıcı sinir uçlarını barındırarak cinsel birleşmeden alınan keyfi arttırmak,

  11. Dişi partnerlerin sinir uçlarını uyarmaya yardımcı olarak, partnere verilen hazzı arttırmak.



Bunların bir kısmına daha yakından bakacak olursak: Ön derinin evrimsel süreçte genital organların korunması açısından çok önemli bir rolü olduğu görülmektedir. Çünkü bu deri ve içerisinde bulunan hücreler sayesinde koruma, uyaranlara tepki verme ve çok amaçlı bir yapı sağlanabilmektedir. Dişilerde birinci tip sünnet ile alınan yapı klitorisi korurken, erkeklerde bu yapı penis başını korumaktadır. Sadece bu özellikleriyle bir ön deri insan cinsel anatomisinin başlıca unsurlarından biridir. 

Ön deri temel olarak bir "dokunma organı" olarak karşımıza çıkmaktadır. Charles Darwin, Türlerin Kökeni'nde şöyle yazıyor:

Penis derisinin dokunmaya bu kadar duyarlı olmasının nedeni, çıplak atalarımız için bir erken uyarı sistemi görmesi olabilir. Penis başını, ısırgan böceklerden ve parazitlerden korumuş olabilir.

Evrimsel süreçte, penisin "şaft derisi" olarak adlandırılan, penis gövdesini saran derinin uç bölgesinin özelleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Normal olarak ereksiyon haricinde penis başını tamamen kapatarak dış etkenlerden korunmasını sağlar. Ereksiyon sırasında ise gerilerek penis başının ortaya çıkmasını sağlar. Aslında görüldüğü gibi tek yüzeyli bir deri değildir. Dış kısmı, uç kısımda içe kıvrılır ve tekrar vücuda doğru ilerler. Böylece iki katlı bir yapı oluşturur. Yapılan istatistiki araştırmalarda ön derinin, penisteki tüm derinin %50-80'ini kapladığı tespit edilmiştir.[26] Bu deri olmadığında, penis genel olarak hissizleşmekte ve hareket konusunda aksamaktadır.[27]

Ön deri içerisinde besin konusunda son derece zengin kan damarları ve uyarı konusunda oldukça hassaslaşmış sinir uçları bulunmaktadır.[28] Bunların hepsi düz kasların (peripenik kas örtüsü veya yeni ismiyle dartos fascia) içerisine gömülü olarak bulunmaktadır ve bu kasın lifleri penis boyunca uzanmaktadır.[29] Tıpkı göz kapaklarının içi ya da yanak içleri gibi, ön deri altında da mukoza tabakası bulunmaktadır.

Devamı

https://evrimagaci.org/sunnetin-faydalari-ve-zararlari-sunnet-saglikli-bir-uygulama-mi-penis-on-derisi-neden-var-ve-nasil-evrimlesti-9389

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum